SEYİR HALİ

Sabah yazarı Güngör: SBK’nın şirketlerine el konulurken hala destek görmesi ahlaki bir çöküş yaşadığımızı gösteriyor

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör “Geçmişte bu adamın tanıtımını yapan gazeteciler var. Bunların hepsinin o sistemin içerisinde bulunduğunu düşünüyorum. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Bu adamın şirketlerine el konulurken hala destek görmesi ahlaki anlamda bir çöküş yaşadığımızı gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Sitede oku
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, Türkiye'nin kara para aklamak suçundan aradığı ve Avusturya'da gözaltında tutulan Sezgin Baran Korkmaz’ın karıştığı olayları ve sahip olduğu ilişkiler ağını RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali Programında anlattı.

‘Polisin istihbarat kaynaklarında kasten adam yaralamadan PKK’ya yardıma kadar hakkında bilgi var’

Güngör, Sezgin Baran Korkmaz’ın geçmişi konusunda “Soyadını 93 yılında Özbulcu iken Korkmaz olarak değiştiriyor. Bunun şöyle bir önemi var: 93 yılından öncesinin kayıtlarını hiçbir şekilde bilmiyoruz. 2010’larda Kars’ta iken İstanbul’a geliyor. ‘Ayakkabı boyacılığından bu günlere geldim’ diye bazı kanallarda anlatmıştı. Önce Ankara’da birçok tefecilik faaliyetinde bulunuyor. Polisin istihbarat kaynaklarında çok fazla kasten adam yaralamadan hakarete, konut dokunulmazlığı ihlalinden tehdide ve şantaja, kaçakçılıkla ilgili hatta PKK’ya yardım ve lojistik destek sağladığına yönelik dahi kendisi ile ilgili bilgiler var” dedi.

‘2017’de Sezgin Baran Korkmaz ve ortağı fabrikaları yakıp sigorta şirketini dolandırıyorlar’

Güngör, Sezgin Baran Korkmaz’ın geçmişte sigorta dolandırıcılığıyla ilişkisi olduğunu “O dönemde 2017’de eski ortağının suç duyurusu var. Bugünlerde gündeme geldi. O eski ortağı 2017 öncesinde bununla tanışıyor. Daha sonra Komak Isı Yalıtım Fabrikası’nı kiralıyorlar ve fabrikayı yakıyorlar. Hatta beş tane fabrika bu dönemde yanıyor. Ankara’daki bir fabrikada iflas erteleme kararı alınmış. Bununla ilgili makinaları ve fabrikaları yakıp sigorta şirketini dolandırıyorlar. Bursa’da, Tekirdağ’da, Çerkezköy’de, Alanya’da ve Eskişehir’de beş tane fabrika yanıyor. Bu yangınlardan 50 milyon TL bir para alındığı söyleniyor. O sigorta şirketinin adı da var. O da sistemin içerisinde” diye aktardı.

‘Kendisine açılan davalar ya takipsizlik kararı ile kapatılmış ya da beraat ettirilmiş’

Sezgin Baran Korkmaz’ın adli kayıtlarda adına birçok dosya olduğunu söyleyen Güngör “Sezgin Baran Korkmaz’ın hakikaten bir avukat ordusu var. Ben o zaman bu süreçle uğraşırken çok fazla muhatap olmuştum. Geçmişe dönük adli kayıtlara baktığınızda kendisi ile ilgili onlarca dosya var. Birçok davaya takipsizlik kararı ile kapatılmış ya da açılan davalardan beraat ettirilmiş. Bunların hepsinin bence bugün gündeme getirilmesi gerekir” dedi.

‘Sezgin Baran Korkmaz, Borajet’i almak için şirketin içerisindeki birçok kişiyi satın alıyor’

Güngör, Sezgin Baran Korkmaz’ın Borajet şirketinin alımını nasıl gerçekleştirdiğini de anlattı:
“Borajet’i almadan önce kurum ile ilgili 2016’da birçok haberler çıktı. Borajet’in sahiplerinin FETÖ’cü olduğuna dair kamuoyunda algı yaratılmaya çalışıldı. Yalçın Bey, Atatürkçü kimliği ile bilinen yıllar önce Amerika’ya gitmiş, eşiyle beraber orada hocalık yapan birisi. Bu haberler çıktıktan sonra bütün kamuoyu Yalçın Ayaslı’nın FETÖ’cü olduğuna inandı. Kendisi bu şirkete çökme girişiminde bulunuyor. Bunu yaparken sadece gazetecileri de kullanmıyor. Aynı zamanda şirketin içerisindeki birçok kişiyi satın alıyor. Muhasebe elemanından diğer kademelerdeki birçok kişiyi maaşa bağlıyor. Kendisi lehine ifadeler alıyor ve bunlarla suç duyurusunda bulunuyor. Bu şirketi bilabedel alıyor.”

‘12 gazetecinin kim olduğunu bilmek için çok çaba sarf etmeye gerek yok’

Sezgin Baran Korkmaz ile yakın ilişkileri olan basın mensuplarının kimler olabileceği konusunda Güngör “Çevresinde eski ortağının anlatımları var. Borajet’in suç duyurusunda geçen birtakım isimler var. Millet soruyor ‘12 tane gazeteci kimmiş’ diye. Bunu bilmek için çok da çaba sarf etmeye gerek yok. Geçmişte bu adamın tanıtımını yapan gazeteciler var. Bir de öncesinde Borajet’te ve başka firmalarda olduğu gibi şirketleri kötüleyen ya da şirketlerin eski sahipleri ile ilgili antipropaganda yapan birçok gazeteci var. Bunların hepsinin o sistemin içerisinde bulunduğunu düşünüyorum. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Birkaçını biliyorum ama buradan da söylemek istemiyorum. Bu adamın şirketlerine el konulurken hala destek görmesi ahlaki anlamda bir çöküş yaşadığımızı gösteriyor” dedi.
Yorum yaz