Başkent Minsk'te Belarus Dışişleri Bakanlığı tarafından Ryanair uçağı vakası hakkında düzenlenen basın toplantısında konuşan Protaseviç, Lukaşenko'nun kendisini dövdüğüne dair sosyal medyada yer alan iddiaların sorulması karşısında "Sohbete şakayla başladınız. Burada yorumlanacak bir şey yok, bunlar tamamen gülünç" dedi.
'Lukaşenko'ya saygı duyuyorum ancak onu desteklemem'
Siyasi görüşlerinde değişiklik olmadığını belirten Protaseviç, Lukaşenko'ya yazın başlayan ve halen devam eden tüm baskılara karşı ayakta kalmayı başaran bir kişi olarak saygı duyduğunu ancak devlet başkanının destekçisi olmayacağını söyledi.
'Soruşturma Komitesi'yle pazarlık yapmadım'
Belarus Soruşturma Komitesi'yle pazarlık yapmadığını, hükümetin kendisini iş birliğine zorlamadığını söyleyen Protaseviç, "Soruşturma ekibiyle hiçbir pazarlık yapmadım, tüm etkinliklere gönüllü olarak katılıyorum. Devletimize ve ülkemize nasıl bir darbe vurulduğunu anladığım için soruşturma ekibiyle iş birliği yapıyorum ve bu durumu düzeltmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Ben soruşturma komitesine, ülkeme yardım ediyorum ve yardım etmeyi sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.
'Başıma her şey gelebilir'
Cezaevinde işkence gördüğüne dair iddiaları da reddeden Protaseviç, hiçbir sağlık şikayetinin bulunmadığını, birilerinin bundan şüphesi olması halinde sağlık muayenesinden geçmeye hazır olduğunu vurguladı.
Şu anda kendisi için en güvenli yerin cezaevi olduğunu da kaydeden Protaseviç, "Eğer bana özgür kalmamı teklif ederlerse, devlet koruması talep ederdim. Şu anda bulunduğum yer, benim için en güvenli yer. Muhtemelen birçok kişi beni hain olarak görüyor. Ancak asla hainlik yapmadığımın altını çizmek istiyorum. Radikal kitleleri düşündüğümüzde, her şey başıma gelebilir. Ukrayna'dan da bazı şikayetler gelebilir" diye konuştu.
Ne olmuştu?
Yunanistan'dan Litvanya'ya giden Ryanair'e ait 123 yolcu taşıyan uçak, bomba ihbarı yapıldığı iddiasıyla Belarus hava sahasındayken acil iniş yapmıştı. Belarus'un başkenti Minsk'e indirilen uçaktaki yolcular arasında bulunan ve terör olaylarına karıştığı gerekçesiyle aranan Nexta ve Belarus Golovnogo Mozga Telegram kanallarının kurucusu Protaseviç gözaltına alınmıştı.
Bu arada Minsk'teki uçak hadisesi, bir uçağın üçüncü ülkede zorla indirilmesiyle sonuçlanan ilk olay değil. 3 Temmuz 2013'te Moskova'da katıldığı bir konferanstan dönen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in uçağı Fransa ve Portekiz'in hava sahalarında uçuş izni çıkmaması üzerine Viyana'daki Schwechat Havaalanı'na zorunlu iniş yapmıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı Edward Snowden'ın içinde olduğu iddiasıyla aranan bir uçağın ABD’li eski istihbaratçının bulunmaması üzerine Avusturya'dan havalanmasına izin verilmişti. Avrupa ülkelerinin bu kararı, Güney Amerika'da büyük tepkiyle karşılanmıştı.