Türk Dil Kurumu, ‘mim koymak’ olarak isimlendirdiğimiz bu deyimi, “Unutulmaması için işaret koymak. Önemli bularak üstünde ısrarlı bir biçimde durmak” şeklinde açıklıyor.
Malum, ‘mim koymak’ yerine kimi zaman 'mimlemek' de kullanılabiliyor.
Türk Dil Kurumu 'mimleme' için de “Birini, hoşa gitmeyen veya iyi olmayan bir davranışı dolayısıyla hakkında iyi düşünülmeyenler arasına koymak” açıklaması yapıyor.
Peki, mim koymak ya da mimlemek nereden geliyor?
Mehmet Zeki Pakalın, “Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü”nün ikinci cildinde bu sorumuzu şöyle yanıtlıyor:
“Nişan koymak, kin tutmak yerinde kullanılır bir tâbirdir. Bunun yerine ‘Mimlemek’ de kullanılırdı. Yoklama neticesinde askerlerden bulunmayanların künyelerine namevcut yani bulunmadıkları işareti olarak konulan Arapça mim harfi hakkında kullanılan bir tabirdir. Vaktiyle Sadrazamlar imza yerine Arapça mim kullandıkları ve askerlerin künyelerine de konulduğu için bu tâbir meydana gelmiştir.”