NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ‘Moskova'ya Rusya-NATO Konseyi toplantısı yapma teklifinde bulunduk ancak henüz bir yanıt alamadık’ açıklamasını Sputnik’e yorumlayan Gruşko, Moskova’nın diyalogdan kaçmadığını, fakat NATO’nun Rusya’nın gerilimi azaltma önerilerini kabul etmediğini ve askeri kanal üzerinden temasları yeniden başlatmayı reddettiğini ifade etti.
Gruşko, “Öncelikle diyalogdan kaçmıyoruz ve 2019’da son toplantının Rusya’nın girişimiyle yapıldığını hatırlatmak isterim. O zaman, Avrupa güvenliğiyle ilgili başlıca konuyu, ABD’nin INF Anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesinin sonuçlarıyla nasıl başa çıkılacağını başlıca gündem konusu yapmıştık” dedi ve ekledi:
“Gerilimin azaltılması ile ilgili konuları görüşmeye hazırız, fakat NATO askeri kanallardan temasları yeniden başlatma kararı almayacaksa bu görüşmelerin ciddi olacağını düşünmüyorum.”
‘NATO zirvesinden önce Rusya-NATO Konseyi’nin toplanmasını beklemek gerçekçi değil’
Rus diplomat, 14 Haziran’da yapılması planlanan NATO zirvesi öncesinde Rusya-NATO Konseyi’nin toplanmasını beklemenin gerçekçi olmadığını, Rusya ile İttifak arasındaki ilişkilerde zaten olumlu bir gündem olmadığını vurguladı.
‘Rusya-AB ilişkileri sıfır noktasında’
Rusya ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerin sıfır noktasında olduğunu söyleyen Gruşko, şöyle konuştu:
“İlk olarak, Rusya ile AB arasındaki mevcut ilişkilerin anormalliği konusunda artan bir farkındalık olduğunu hissettim. Bu anlaşılabilir bir durum, zira geçmişe dönersek ve Rusya ile birlik arasındaki ilişkilerdeki olumlu birikimleri hatırlarsak, 2013’te 417 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi de, yaklaşık 300 milyar düzeyinde olan karşılıklı yatırımlar hacmi de, her altı ayda bir Rusya-AB zirvesi düzenlenen siyasi ilişkilerin mimarisi de hatırlanabilir. Tüm bu mimari, AB’nin ilişkileri Minsk Anlaşmaları’nın yerine getirilmesine bağlanması yönündeki siyasi kararının kurbanı oldu.”
Rus diplomat, “Ve şimdiki durumdayız. Bu ilerlemeye izin vermeyen sıfır noktasıdır. Ve mevcut durum, Avrupalıların derin çıkarlarına ters düşüyor” ifadelerini kullandı.
‘Donbass görüşmelerinin farklı bir yere taşınması Kiev’in eylemlerine yansımaz’
Temas Grubu’nun Donbas’ta çözüm görüşmelerinin Ukrayna’nın isteği ile değişmesinin Kiev’in Minsk Anlaşmalarını yerine getirme isteksizliğini herhangi bir şekilde etkilemeyeceğine dikkat çeken Gruşko, şöyle konuştu:
“Rus tarafı bu konuyu esasen şöyle değerlendiriyor, görüşmelerin yerini Ukrayna yönetiminin istediği gibi nereye taşırsanız taşıyın, Minsk Anlaşmalarını yerine getirmeye hazır değillerse müzakerelerin yapıldığı yer durumu değiştirmeyecek.”
‘Rusya Batı’dan gelecek her türlü baskıya sert bir şekilde karşılık verecek’
Gruşko, Rusya’nın yaptırımlar da dahil olmak üzere Batı’dan gelecek her türlü baskıya sert bir şekilde karşılık vereceğinin altını çizdi:
“Gerek yaptırımlar, gerekse de askeri baskı girişimleri olsun, düşmanca tezahürlerle karşı karşı kalmaya devam edersek, elbette karşılık vereceğiz ve çıkarlarımızı sert bir şekilde savunacağız.”
‘NATO gündemi AB’nin askeri-politik özerklik yaratmasını engelliyor’
NATO'nun aktivitelerinin AB'nin askeri-politik meselelerde gerçek bir oyuncu olmasını, özerklik kazanmasını ve Rusya ile anormal ilişkilere dayanması mümkün olmayan çıkarlarını belirlemesini engellediğine dikkat çeken Gruşko, şunları söyledi:
“NATO’nun bu aktiviteleri AB'nin askeri-politik özerkliğini yaratma, askeri-politik meselelerde gerçek bir oyuncu olma ve bağımsız ulusal çıkarlarını formüle etme hırslarını da engelliyor. Avrupa'nın çıkarlarının Rusya ile anormal ilişkilere dayanmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Biz de Avrupa ile normal, sağlıklı ilişkiler kurmak istiyoruz.”
‘NATO, Rusya'ya geçen yüzyılın ortalarında kalması gereken gündemi dayatıyor’
Rus diplomat, Soğuk Savaşın geçmişte kalmış olması gerekirken NATO’nun bugün Rusya'ya geçen yüzyılın ortalarında kalması gereken gündemi dayattığına dikkat çekti:
“Askeri durum (Avrupa’da) suni bir şekilde kötüleştiriliyor. Soğuk Savaş geçmişte kalmalıydı, ancak NATO güvenlik alanındaki yeni gerçekliklere uyum sağlayamadı ve başladığı noktaya, yani üyelerini doğudan gelen tehditten koruma gerekliliğine geri döndü. Bugün aslında Rusya'ya geçen yüzyılın 50'li yıllarının başında bir yerlerde kalması gereken gündem dayatılıyor.”
‘Batı, Rusya'nın Kovid ile mücadelede işbirliği yapma isteğini şeytanlaştırdı’
Batı'nın Rusya'nın Kovid-19 salgınıyla mücadelede işbirliğine hazır oluşunu dahi şeytanlaştırdığına dikkat çeken Gruşko, şöyle konuştu:
“Bu yöndeki çok açık ve dürüst çizgimiz, kesinlikle siyasetten uzak bir şekilde mümkün olan en geniş etkileşimin kurulmasını amaçlıyordu. Buna rağmen bu isteğimiz şeytanlaştırıldı ve Rusya’nın siyasi etkisinin bir aracı olarak servis edildi.”
Rusya’nın sadece aşılarını satmakla kalmayıp aynı zamanda üretimlerinde işbirliği yapmaya ve teknolojilerini transfer etmeye de hazır olduğunu vurgulayan Gruşko, “Sonuçta AB ülkeleri de dahil olmak üzere bu yöndeki ilginin giderek arttığına bakılacak olursa bu, bu betonlaşmış toprağın içinden akıl filizlerinin sürmeye başladığının bir kanıtı” ifadelerini kullandı.