Belarus'un ONT televizyon kanalına demeç veren Protaseviç, "Ukrayna'ya, Donbass'taki operasyon bölgesine ilk kez 2014 yılında gittim ve toplam bir buçuk ay bulundum. Azov'a katıldım ancak üniformasını bir kez bile giymedim. 2014'te askeri faaliyetlerin yürütüldüğü bölgede bir kez bile bulunmadım. Belarusluların yer aldığı 'Otryad Ogonya' oluşumundaydım. Toplam üç kişiydik ve bizi Azov taburuna bağladılar. Yabancı olduğum için Azov'un kadrosunda değildim" dedi.
Donbass'a gitmesini ve o zaman yaptığı 'tuhaf açıklamaları' hayatının en büyük hatası olarak niteleyen Protaseviç, tüm sınırları aşarak gazetecilik etiğini ihlal ettiğini ve o ideolojiyi desteklemediğini söyledi.
'Lugansk'a iade edilmekten korkuyorum'
Donbass'taki eylemleri nedeniyle Lugansk'ta kendisi hakkında iade talebiyle dava açılmasına değinen Protaseviç, bundan korktuğunu belirterek "Tek umudum, Aleksandr Lukaşenko'nun beni iade etmemek için yeterli siyasi iradeyi ve kararlılığı ortaya koyması" diye konuştu.
'Belarus'taki protestoları organize ettiğimi kabul ediyorum'
Belarus'ta 9 Ağustos 2020'de yapılan devlet başkanlığı seçimi akşamı başlayan yasa dışı protesto eylemlerini organize ettiğini kabul eden Protaseviç, "Yasa dışı eylemleri organize etme konusundaki suçumu kabul ediyorum. Minsk'in 3 gün boyunca kaos yaşaması ve sokaklarda ayaklanmaların başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik çağrılar yayımladım" açıklamasını yaptı.
'Polonya ve Litvanya, Belarus muhalefetini destekliyordu'
Litvanya'da yaşayan Belarus'un eski devlet başkanı adayı Svetlana Tihanovskaya da dahil muhalif isimlerin yurtdışında nasıl finanse edildiğine yönelik bilgiler veren Protaseviç, bu kimselere Litvanya halkından alınan vergilerden kaynak ayrıldığını, bazı iş insanlarından oluşan sponsorların da destek verdiğini ileri sürdü.
Polonya hükümetinin doğrudan Varşova'da bulunan muhalif sosyal medya hesabı ve muhalefetin merkezini maddi olarak desteklediğini belirten Protaseviç, Polonya ve Litvanya'nın Belarus'u terk eden muhaliflere destek vererek kendilerine fayda sağladığını, zira böylece bu ülkelerin Batı'nın onayıyla uluslararası düzeyde ses getiren açıklamalar yapma imkanı elde ettiklerini anlattı.
'Telegram kanalımızın arkasında istihbaratçılar vardı'
Yönettikleri Telegram kanalının arkasında istihbarat elemanlarının olduğunu kaydeden Protaseviç, "Gündemi istihbarat elemanları belirliyordu. Planlar, ortak stratejiler vesaire. Bunlar açıkça uzmanların işi. Belarus muhalefetinin uzmanları nasıl olabilir ki? Bunların çoğunluğu kara para aklayıcıları" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Protaseviç, bir süre önce ülkede darbe planlayan kişiler ile Tihanovskaya arasında aracılık yaptığını da açıkladı.
'Lukaşenko'ya saygı duyuyorum'
Protaseviç, eleştiriler yöneltmesine rağmen Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'ya saygı duyduğunu söyledi.
Protaseviç, "Lukaşenko'yu çok eleştirdim. Bunun nedenleri vardı. Ancak gazetecilik çalışmalarından ziyade siyasi çalışmalara giderek daha fazla dahil olmaya başladım ve oradan daha çok kaçmak istedim, Lukaşenko'yu eleştirmemize neden olan birçok şeyin sadece baskı girişimleri olduğunu giderek daha iyi anladım" ifadelerini kullandı.
Lukaşenko'nun tüm baskılara rağmen çelik gibi sağlam bir duruş sergilediğini kaydeden Protaseviç, Belarus liderine kesinlikle saygı duyduğunun altını çizdi.