Fransız havayolu şirketi Air France, 3 günlük aranın ardından Paris-Moskova seferlerine yeniden başladı. Austrian Airlines ve Lufthansa da Belarus’u bypass ederek Moskova uçuşlarını yapmak için izin aldı.
Ryanair yolcu uçağının Minsk’e zorunlu iniş yapması olayının ardından Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı'nın (EASA) Avrupalı havayolu şirketlerine Belarus hava sahasını kullanmama tavsiyesini yerine getirmek isteyen Avrupalı havayolu şirketleri Moskova engeline takılmıştı.
Rusya’nın yeni uçuş planı sunmaması nedeniyle Paris-Moskova seferlerini 3 kez iptal eden Air France, bugün yeni rota üzerinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
Austrian Airlines sözcüsü de bu yönde bir açıklama yaparak, "Bugünkü uçuşu alternatif rota üzerinden yapmak için izin aldık. Böylece Viyana’dan Moskova’ya ve aksi istikamette planlanan uçuşları gerçekleştirebileceğiz. Her şey yolunda" ifadelerini kullandı.
Lufthansa temsilcisi de, "Lufthansa Group'a ait havayolu şirketlerinin tamamı şu anda Belarus hava sahasını kullanmıyor. Lufthansa, haftada 7 kez Moskova'ya (Domodedovo) ve 4 kez St. Petersburg'a (Pulkovo) uçmaya devam ediyor. Rota değişikliği (havacılık) yetkilileri tarafından onaylandı" açıklamasında bulundu.
Ne olmuştu?
Yunanistan’dan Litvanya’ya giderken Minsk’e zorunlu iniş yapan Ryanair’e ait yolcu uçağında bulunan, Belarus’ta aşırılık yanlısı kabul edilen Telegram kanalı Nexta’nın yöneticisi Roman Protaseviç ve yanında seyahat eden Rusya vatandaşı Sofiya Sapega gözaltına alınmıştı.
EASA’nın Avrupalı havayolu şirketlerine Belarus hava sahasını kullanmamayı tavsiye etmesinin ardından Air France, Finnair, Austrian Airlines, Lufthansa ve AirBaltic şirketleri Belarus hava sahasını kullanmama kararı almıştı.
Bu arada Minsk'teki uçak hadisesi, bir uçağın üçüncü ülkede zorla indirilmesiyle sonuçlanan ilk olay değil. 3 Temmuz 2013'te Moskova'da katıldığı bir konferanstan dönen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in uçağı Fransa ve Portekiz'in hava sahalarında uçuş izni çıkmaması üzerine Viyana'daki Schwechat Havaalanı'na zorunlu iniş yapmıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı Edward Snowden'ın içinde olduğu iddiasıyla aranan bir uçağın ABD’li eski istihbaratçının bulunmaması üzerine Avusturya'dan havalanmasına izin verilmişti. Avrupa ülkelerinin bu kararı, Güney Amerika'da büyük tepkiyle karşılanmıştı.