İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na konuk olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Usta'nın açıklamalarından satır başları şöyle:
- "Bir hastayı düşünün, hastalık ilerlemiş bütün hücreleri sarmış, yanında şeker tansiyon da çıkmış müdahale imkanı ortadan kalkmış. Türkiye reform ihtiyacını uzun süredir karşılamıyor. Güveni bozan ekonomik unsurlar olduğu gibi siyasi ortam da bu güveni zedeliyor. Cumhurbaşkanı başka bir siyasi parti liderini tehdit ederse, 'Bunlar daha iyi günler daha neler olacak' derse, bunun ekonomiyi etkilememesi düşünülebilir mi? Dünyanın en iyi, Nobel almış iktisatçılarını getirin, Sayın Erdoğan'ın yönetme tarzı bu şekilde olduğu sürece hiçbir sonuç çözülemez.
'Sandık bir an önce gelmeli'
- İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş Parlamenter sisteme ilişkin, sistem önerimizi açıkladık. Türkiye'de bu yönetim sisteminin değişmesi gerekiyor. Sistem değiştirilmese bile yönetim tarzımızı değiştirmemiz gerekiyor. Güven vermemiz gerekiyor. Türkiye'yi, kutuplaştırıcı dilden uzaklaştırmamız lazım. Ben kendimi sanayici yerine kendimi koyuyorum ve bu kadar belirsiz bir ortamda faizin ve kurun nereye gideceği belli olmayan bir ortamda, üretim duracak mı durmayacak belirsizliği içerisinde kim yatırım yapabilir? Yatırım yapılmayan bir ülkede büyümeden, gelişmeden ve istihdamdan bahsetmek mümkün değil. Hükümet bunu yapacak durumda mıdır? Hayır değil, çünkü germe politikası zaten uzun süredir var ve bunu da maalesef devam ettireceklerini görüyoruz, çünkü Cumhur İttifakı'nın oyları eriyor bunu görüyoruz.
- Ne olursa olsun iktidarda kalacağız anlayışı içerisinde hareket ettikleri için o tehditleri Cumhurbaşkanı çok rahat bir şekilde bu ülkede yapabiliyor. Bu hükümet, demokratik bir yoldan seçimlerle gitmedikten sonra Türkiye'nin önünü aydınlık görmüyorum. Türkiye'yi rahatlatacak şey milletin önüne sandığın konulması gerekir. Tehditlerle ülke yönetilmez. Birisi hesap verecekse muhalefeti de iktidarı da vatandaşa sandıkta versin. Sandığın vatandaşın önüne bir an evvel gelmesi gerekir."