DÜNYA

ADEF Başkanı Köksal: Düğün salonları açılırken açık veya kapalı alan diye ayrım yapılmamalı

Kovid-19’un başlamasının ardından ilk kapatılan yerlerden olan düğün salonlarının işletmecileri heyecanla 1 Haziran’dan itibaren uygulanacak yeni kararların açıklanmasını bekliyor. Anadolu Davet ve Etkinlik Federasyonu (ADEF) Başkanı Murat Köksal, sektör olarak yaşadıkları sıkıntıları ve beklentilerini Sputnik’e anlattı.
Sitede oku

Salgının Türkiye’de başlamasının ardından 16 Mart 2020’de düğün salonlarının kapatıldığını aktaran Köksal, “Sonraki ilk açılışımız 1 Temmuz 2020’de oldu. Yani 107 gün kapalı kaldık. Bu süreçte Türkiye’nin dört bir tarafında 17 binin üzerinde düğün, davet, kına ve nişan mekânının hepsinin depolarındaki et, süt, bulgur, pirinç, meyve suyu gibi ürünlerin tamamı bozuldu. Burada stratejik bir hata yapıldı. Bu mekânlar kapatıldıktan sonra devlet yetkilileri depolardaki ürünleri alıp Kızılay ya da yetimhaneler gibi yerlere bağışlayabilirdi. Milli servet 107 günün sonunda yok oldu, hepsinin tarihi geçti, çöpe gitti” dedi.

‘Nikah yapacaklar belediyenin nikah salonunda yapıyor’

26 Ağustos’ta 14 büyük ilde, 4 Eylül’de bütün Türkiye’deki düğünlerin yemeksiz-ikramsız 1 saatlik nikah törenine dönüştürüldüğünü belirten Köksal, “1 Temmuz’da açıldık diye depolarımız dolmuştu. Şu anda dolaplarımızda bu ürünler bozulmaya devam ediyor. Dolayısıyla 26 Ağustos’ta kısıtlamaya giren sürecin halen içindeyiz. Nikah yapacaklar da belediyenin nikah salonunda yapıyor. Dolayısıyla tercih edilmiyoruz. 1 saatlik bir nikahla burayı zaten kurtaramayız” diye tepki gösterdi.

‘İçeri girenleri kontrol etme imkânımız var’

Köksal, “1 Haziran’dan sonra düğün salonları için kesinlikle açık veya kapalı alan diye ayrım yapılmaması gerekiyor” diyerek şunları söyledi:

“Burada içeri girenleri kontrol etme imkânımız var. İçeri girenleri HES kodu ile alacaksınız diye bir genelge çıkarılabilir. Kapıda girerken yeni maske verebiliriz. Çalışanlarımızın tamamına her hafta Kovid-19 testi yaptırabiliriz. Bir düğünde, 400-500 kişiyle karşı karşıya kalıyoruz, bu sektör çalışanlarının da aşılanması gerekiyor. İçeride de sosyal mesafeye dikkat ettikten sonra bir restoranda yemek yeniyormuş gibi 5 kişilik masaya neden oturulamasın?”
Yorum yaz