Sputnik'e demeç veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Verşinin, "Kutsal Kudüs kentinin coğrafi, demografik ve tarihi niteliğini değiştirme girişimlerinin hukuka aykırı olduğunu ve yasal hükmü bulunmadığını düşünüyoruz. Moskova, Kudüs'teki kutsal yerlerin statükosuna mutlak şekilde saygı gösterilmesini destekliyor. BM Genel Kurulu'nun ve Güvenlik Konseyi'nin çok sayıda kararına uygun olarak işgal altındaki Filistin topraklarında yürütülen iskan faaliyetlerinin derhal ve tümüyle sonlandırılmasından yanayız" ifadelerini kullandı.
Verşinin, Rusya'nın, Filistin halkının bağımsız bir ülkeye sahip olma arzularına ve İsrail'in güvenlik alanındaki taleplerine yanıt veren uluslararası hukuka dayalı çözüme olan bağlılığını koruduğunun altını çizdi.
Rusya'nın Filistin ve İsrail'de sivillere yönelik şiddetin yanı sıra Ortadoğu'da çözüme yönelik müzakere sürecini yeniden başlatmayı zorlaştıran her türlü adımı kınadığını kaydeden Verşinin, "Yaşananlar karşısında sessiz kalınmamalı ve olaylar olduğu gibi lanse edilmeli. Bize göre gerilim ancak bu şekilde düşürülebilir ve Filistin ile İsrail arasındaki uzun süredir var olan sorunlar ve anlaşmazlıkların çözümüne geçilebilir" dedi.
'İlgili aktörlerle teması sürdürüyoruz'
Verşinin, Doğu Kudüs'teki gerilimin azaltılması için Moskova'nın ilgili tüm taraflarla temas halinde olduğunu belirterek "BMGK'ya başkanlık eden Çinli partnerlerimizin yanı sıra diğer üye ülkelerin heyetleriyle koordinasyon içinde, mevcut duruma ilişkin tutumları birbirine yaklaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Tüm ilgili aktörlerle ikili düzeyde temasımızı sürdürüyoruz. Özellikle Rusya ve Türkiye'nin liderleri ve dışişleri bakanları arasındaki telefon görüşmelerinde gerilimi azaltma konusu ele alındı" diye konuştu.
Uluslararası toplumun Filistin ile İsrail arasındaki gerilim konusunda benzer bir tutum sergilediğine dikkat çeken Verşinin sözlerini şöyle sürdürdü:
"BMGK ülkeleri de dahil uluslararası toplumun büyük bölümünün mevcut durum konusunda bizimle aynı görüşlere sahip olduğunu görüyoruz. Özellikle Avrupalı temsilciler, 1967 yılındaki sınırların değiştirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Washington, barıştan uzaklaştıran adımlardan duyduğu endişeyi dile getirerek şiddette suçu bulunanların cezalandırılmasını talep etti. BM yönetimi, İsrail'i itidale, uluslararası beşeri hukuk kurallarına saygı göstermeye ve Filistin'deki konutları yıkmaktan vazgeçmeye çağırdı. Arap ülkeleri de, İsrail'in şiddeti tırmandırmasını ve barışçıl çözüm umutlarını baltalayan tek taraflı adımlar atmasını kınayan açıklamalar yaptı".