Bakan Koca, dün gerçekleştirilen Bilim Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, “Türkiye, SputnikV aşısından 6 ay içinde 50 milyon doz almak üzere anlaşmayı imzaladı. İlk sevkiyat mayıs ayı içinde gerçekleşecektir. Ayrıca bu aşının ülkemizde üretilmesi için de teknoloji transferi yapılacaktır” ifadelerini kullandı.
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) ve Türk Viscoran ilaç şirketi de 26 Nisan’da, Sputnik V aşısının Türkiye’de üretimi için işbirliği yapmaya karar verdiğini açıklamıştı.
Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Sputnik V aşısının Türkiye’nin Kovid-19’a karşı aşılama sürecine nasıl bir etki edeceğini ve aşının Türkiye’de üretiminin gelecekte ne gibi katkıları olacağını anlattı.
‘25 milyon vatandaşın aşı ihtiyacını karşılayabilecek’
Prof. Dr. İlhan, “Sputnik V aşısı da iki doz halinde uygulanıyor. Böylece 25 milyon vatandaşın aşı ihtiyacını karşılayabileceğini düşünebiliriz” dedi ve şunları ekledi:
“Bu aşının şu anda Türkiye’de değerlendirmesi devam ediyor. Bu değerlendirme yapıldıktan ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan onay alındıktan sonra aşı kullanıma girecek. Sayın Bakan Fahrettin Koca, ‘aşı tedarikinde iki ay sıkıntı yaşayabiliriz’ diye söyledi. Sonra da aşının bollaşacağını ifade etti. Sputnik V aşısının gelmesi de tam da o zamanı işaret ediyor. Yani o dönemde 6 ayda 50 milyon doz Sputnik V aşısının gelmesiyle beraber aynı şekilde 30 milyon doz da BionTech aşısı gelecek, baktığımız zaman aşıda sıkıntının daha az yaşanacağı kanısındayım.”
'Her ülkenin kendi toplumuna yetecek kadar aşı üretmesi gerekiyor’
Prof. Dr. İlhan, Sputnik V’nin Türkiye’de üretimi ile ilgili çalışmanın devam ettiğini de hatırlatarak, şunları ekledi:
“Bu da eğer sağlanırsa tabii ki elimizi kolaylaştıracaktır. Her ülkenin kendi toplumuna yetecek kadar aşı üretmesi gerekiyor. Dışarıya bağımlılık oldukça aşı tedarikinde sıkıntı olabileceğine bütün dünyada şahit olduk. Halen 100’den fazla ülke aşılamaya başlamadı bile. Aynı zamanda ABD gibi bazı ülkelerin ihtiyacından fazla aşı stokladığına şahit oluyoruz. Bu nedenledir ki her ülkenin aşı üretmesi, teknoloji tedariki ile beraber tedarikinin sağlanması ya da dışarıdan tedarik edilecekse de bu işin sürdürülebilir olması gerekiyor. Bu, halk sağlığı açısından çok önemli bir konu. Bu nedenle yerli olarak üretilen her ürünün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de yerli aşımız sonuca geçmek üzere. İster yerli üretilmiş aşı olsun ister lisans altında üretilen aşı olsun ne kadar çok olursa hem vatandaşlarımızın ihtiyacını görür hem de dünyadaki diğer ülkelere aşı ihracını sağlarız.”