Almanya'da Angela Merkel'in başbakanlığındaki federal hükümet, eyalet yönetimlerinin pandemiyle ilgili yetkilerini de elinde toplayarak kısıtlamaları ülke çapında sıkılaştırırken, koronavirüsün varlığını inkar eden komplo teorilerini savunan ve dolayısıyla aşılamaya da karşı çıkan grupların güç kazandığı gözleniyor. Buna koşut, kısıtlama karşıtı protestolar da hükümete yönelik faşistlik ve diktatörlük suçlamaları eşliğinde tırmanıyor. Bu manzara karşısında harekete geçen iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), koronavirüsü inkar eden hareketlerin üyelerini devleti yıkma riski oluşturdukları gerekçesiyle takibe alacağını duyurdu.
Hükümet açıklamaları, medyada çıkan haberler ve sosyal medya paylaşımlarına göre giderek saldırganlaşan bu hareketler, kısıtlamaları eleştirmenin ötesine geçip devletin kendisini, liderlerini, iş dünyasını, haber medyasını ve küreselleşmeyi hedef almaya koyuldu. Bu hareketler son bir yılda sivil yetkililerin talimatlarına meydan okudu, polis memurlarına saldırdı ve iki hafta önce binlerce kişi gece sokağa çıkma yasağı dahil ulusal çapta kısıtlama uygulama kararının gönderildiği parlamentoyu basma girişiminde bulundu ve polisin sert müdahalesine rağmen giriş basamaklarını işgal etti.
BfV, takibe alma açıklamasında, bu grupların modern Alman devletinin meşruiyetini kabul etmeyi reddeden Reichsbürger gibi aşırı sağcı örgütlerle bağlantıları olduğuna ve Yahudi karşıtı mesajlarla ABD'deki QAnon hareketinin komplo teorilerinin propagandasını yaptığına vurguda bulundu.
Bu hareketlerin liderlerinin üyelerini devletin şiddetle mücadele tekeline karşı koymaya ve resmi talimatları ihlal etmeye teşvik ettiğinin altını çizen BfV, tamamen aşırı sağ ya da sol kağsamına girmedikleri için bu grupları incelemek için ayrı bir kategori oluşturduğunu belirtti.
İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında da 'bazı protesto liderlerinin, gündemlerinin hükümetin korona önlemlerine karşı seferber olmanın ötesine geçtiğini açıkça gösterdikleri' dile getirildi. Bakanlık "Asıl niyetleri devlet kurumlarına ve temsilcilerine güveni kalıcı olarak baltalamak gibi gözüküyor" dedi.
'Querdenker' (Etraflıca Düşünenler), komplo teorilerine dayanarak Kovid-19 kısıtlamalarına karşı çıkan en büyük grup. Düzenledikleri protestolara katılanların sayısı zaman zaman on binleri buldu. Querdenken'ın Telegram'da 65 bin takipçisi var.
Son olarak Tagesspiegel gazetesi, Merkel'in ulusal çapta sıkı kısıtlama tasarısına onay veren milletvekillerinin adının olduğu bir ölüm listesi hazırlandığını ve bunun internet ortamında yayıldığını yazdı. Haberde, evetçi milletvekillerinin isminin 'Alman politikacıların ölüm listesi' adı altında Telegram üzerinden yayıldığı ve bunun dışında farklı listelerin de internetin diğer mecralarında görüldüğü belirtildi. Buna göre Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) konuyla ilgili bilgileri parlamentoya aktardı.
342 milletvekilinin oyuyla kabul edilen 'koronavirüs pandemisine karşı acil fren' önlemlerine, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD), Sol Parti ve liberal Hür Demokratlar (FDP) ret oyu vermiş, Yeşiller çekimser oy kullanmıştı.