Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ramazan ayında iki haftalık kısmi kapanma uygulanacağını açıklarken, bu süreçte alınan ek tedbirleri de kamuoyuyla paylaştı. Alınan bu yeni tedbirleri CNN Türk yayınına katılan Prof. Dr. Mustafa Çetiner ve Prof. Dr. Alper Şener değerlendirdi.
'Vakalarda azalma olmazsa çekiç darbesi daha ağır gelecek'
Önlemleri değerlendiren Prof. Dr. Alper Şener'in açıklamaları şöyle oldu:
-Bu aslında bir kademeli kapanma. İlk 15 günlük zaman diliminden sonra ortaya çıkacak oranlara göre bir karar verilecek. Bu çalışılan senaryolardan birisiydi. Bu nispeten ılımlı düşünülerek Türkiye'deki genel havayı kontrol altına alma amacıyla yapılan bir çalışma.
-Vatandaş kitaba uymuyor, kitabına uydurmaya kalkıyor. Bu önlemler herkesin bildiği, şu salgını bir yıldır takip eden herkesin çıkarabileceği önlemler. Ev ev gezmeye çalışırsanız olmaz. Devam edecek olursak ne yaparsak yapalım... Burada başka bir çıkış yolumuz yok.
-Eğer beraberinde istediğimiz oranda vaka sayılarında azalma sayımız olmazsa çekiç darbesi daha ağır gelecek. Benim kişisel görüşüm 60 binlik vaka sayılarında günlük olgu sayılarımız yarısına inerse doğru bir strateji. Bu tarzda kalacak olursa zaten revize edecekler. Ay sonuna kadar devam eden daha katı önlemler var. Bir taraftan da aşıyla ilgili önlemleri devam ettirmek gerekiyor. Kademeli, kısıtlılık anlamında baktığımızda hepimizin içine sinen önlemler. Lütfen ama lütfen herkes bu toplumsal mutabakata uysun.
'İstanbul kartopu gibi oldu'
-Ben Ramazan ayı boyunca seyahat olacağını fazla düşünmüyorum. Bayram için ciddi anlamda önlem alınacak. Bu önlemlerin mutlaka bir faydası olacak. Ama bunun kalıcı olması için herkesin toplumsal mutabakatla bunun ne kadar önemli olduğunun altını çizmemiz lazım.
-İstanbul için ivedi, özellikle aşılamayla ilgili özel bir kampanya şart bence. İstanbul artık kartopu gibi oldu. Türkiye'nin dayanak noktası, özel bir planlama... Benim aklıma aşı geliyor. Buraya bir özel ihtimam göstermemiz lazım. Çünkü geriye kalan nüfusun yüzde 60'ı Türkiye'nin geri kalanında, 40'ı İstanbul'da.
Prof. Dr. Çetiner: Bu bir başlangıç, çekicin ilk darbesi bu
Prof. Dr. Mustafa Çetiner ise şu şekilde konuştu:
-İstanbul 3-9 Nisan arası 100 binde 804. Çok yüksek rakamlara çıktık gerçekten. Ben de sevgili meslektaşımın söylediğine tamamen katılıyorum. Vurgulanması gereken şey şu. Bu bir başlangıç, çekicin ilk darbesi bu. Bu 15 gün sonra yeniden değerlendireceğiz demek, burada önlemlerin dozu ve ağırlığı artabilir demek.
-Burada hep dile getirdiğimiz, benim çok önemsediğim seyahat kısıtlaması çok önemli. Özellikle varyant virüsün taşınması anlamında çok önemliydi. Anladığım kadarıyla bayram sonuna kadar bu. Bu da bayramdaki hareketliliği bir anlamda azaltabilecek diye düşünüyorum.
-Birçok önleme geri döndük. Kamuda esnek mesai, sokağa çıkma yasağının 19.00'da başlıyor olması. Toplantılar ertelendi, otellerin durumu, sahte rezervasyonlar; tümü çok önemli.
-Bir de yapılamayanlar var. Evlerde toplanmalar falan artık bilinçli davranmamız lazım. Her aileden insanlar mağdur oluyor artık. Bu bir süreç, bir başlangıç.
-Mart başından beri 10 kat artış var İstanbul'da. İstanbul konusunda daha özel bir yaklaşım düşünülebilir. Gerçekten İstanbul çok ciddi bir problem.
Burada tam da fırsat aslında. Olabildiğince hızlı bir aşılama yapmamız da gerekiyor. Hızlı bir aşılama yapılırsa bu kapanmanın etkinliğini daha da artırmak mümkün olabilecek.
'Pıhtı oluşumu bizim aşımızda söz konusu değil'
-Türkiye'de aşılama oranları yüzde 76'larda. Bizim bayağı bir aşı kararsızlığımız var. Bir çoğu kaygılı oldukları ve ikna olmadıkları için yaptırmıyorlar. Mesela 65 yaş üstünde yüzde 8,2'ye düştü. Sağlık çalışanları aşılamadan sonra yüzde 5.3'ten yüzde 1'e düştü.
-Özellikle Biontech aşısındaki alerjik reaksiyon korkusunu bizim önce yenmemiz lazım. Yapılan aşıların hiçbirinde alerjik reaksiyondan insanlar kaybedilmedi. Bazı aşılarda pıhtı oluşumu tartışılıyor. Ama bu bizim aşımızda söz konusu değil.
-Biontech aşısı soğuk zincirle geliyor. Aşıyı açtığınızda 6 kişi birden aşılanması gerekiyor. Sıranız geldiğinizde orada olmazsanız çöpe gidiyor o aşı. Şu an yer yüzündeki en kıymetli şey olabilir aşı. Yüzde 20 fazladan randevu verilebilir aşılar ziyan olmasın diye. Aşı yapılmadan bir gün önce teyit edilebilir gelip gelmeyecekleri.
-Bir de ABD'de bazı aşı siteleri var. Yakınınızda aşı arttığı zaman online olarak size hem aşının yeri hem de kaç aşı olduğu bildiriliyor. Size mesaj düşüyor ve yakındaysanız aşınızı olabiliyorsunuz. Yani bu tür uygulamaları yapmalıyız. Ama hepsinden önemlisi insanların bu konuda sorumluluk duyuyor olması gerekiyor. Randevu alıp yaptırmamak çok yazık olur.