Japonya, 2011'deki deprem ve tsunamide hasar gören Fukuşima Dai-çi nükleer santralinde biriken radyoaktif özellikli işlenmiş suyu okyanusa boşaltma planını hayata geçirme kararı aldı, komşu ülkelerden tepki var.
Tokyo yıllardır gündemde olan ve bugün hükümetin onayından geçen plan kapsamındayaklaşık 2 yıl içinde 1 milyon tondan fazla suyu aşamalı olarak okyanusa boşaltmaya başlayacak. Bu süre zarfında tesis işletmecisi Tokyo Electric Power (TEPCO) suyu zararlı izotomlardan ayrıştırabilecek ve gerekli altyapıyı kuracak.
Reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde, trityum materyali haricinde ayrışıyor. Plana göre trityum elementi içeren su, litre başına 1500 bekerel seviyesinde sulandırılarak seyreltilecek.
TEPCO santralde muhafaza edilen suyun salıverilmemesi halinde, tesisin depolama tank kapasitesini en geç 2022 sonbaharında dolduracağını tahmin ediyordu. Ayrıca 500 olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek bu yaklaşık 1.3 milyon ton suyun tesisteki tanklarda tutulması, Japonya hükümetine yıllık 100 milyar yene (912.66 milyon dolar) mal oluyor.
Kararın alındığı kabine toplantısının basına açık bölümünde konuşan Başbakan Suga Yoşihide şu ifadeleri kullandı: "Fukuşima Dai-içi tesisinin devreden çıkarılması konusunda işlenmiş suyun bertaraf edilmesi kaçınılmaz bir mesele. Hasarı önlemek için geniş ölçüde ve sağlam adımlarla güvenlik standartları sağlanarak plan uygulanacaktır."
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve diğer üçüncü taraf kuruluşların, planın şeffaflıkla yürütüldüğünün gözlemlenmesi için sürece dahil olacağını belirten Suga şöyle devam etti: "6 yıldan fazladır uzmanların incelemesi sonucunda, suyun okyanusa salıverilmesi planının gerçekçi olduğuna karar verildi ve bu şekilde politika oluşturuldu. Bu değerlendirme aynı zamanda UAEA'nın bilimsel ilkelerine dayanıyor."
Suga boşaltım konusunda kamuoyundaki eleştirilere yönelik de şu yanıtı verdi: "Fukuşima bölgesi, afetin zarar verdiği alanlar ile balıkçılık endüstrisinin, hasara yönelik endişelerini dikkat alıyoruz. Hükümet birimleri bu endişelerin giderilmesi için bütüncül olarak çalışacak. Halkın anlayışını talep ediyoruz."
Japonya'nın bu kararına müttefiki ABD'den destek gelirken komşuları açıklanan plan karşısında o kadar da rahat değil. Çin Dışişleri Bakanlığı'nın sitesinde yayınlanan açıklamada böylesi bir eylemin sorumsuzca olduğu, uluslararası kamu sağlığı ve emniyetini tehlikeye atacağına vurgu yapıldı. Güney Kore de benzer bir açıklama yapıp kendi önlem ve gözleme mekanizmalarını oluşturacağını duyurdu.