Cumhurbaşkanı Erdoğangörüşme sonrasında düzenlenen basın toplantısında, “Türkiye olarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini güçlü biçimde savunduk. Kırım'ın ilhakını tanımama yönündeki prensip kararımızı bir kez daha teyit ettik. Ukrayna'nın uluslararası toplumu Kırım konusunda bir araya getirmeyi hedefleyen girişimi Kırım Platformu'nu desteklediğimizi belirttik. Bu girişimin Kırım Tatarları dahil olmak üzere tüm Kırım halkları, Kırım ve Ukrayna'nın geneli için olumlu neticelere vesile olmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Yayınlanan ortak bildiride de benzer ifadelere yer verildi. Bu açıklamaları ve Türkiye-Rusya-Ukrayna eksenindeki ilişkileri Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel ve Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, Sputnik’e değerlendirdi.
‘Kırım Platformu taklit’
Ünver Sel, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in ziyaretinin önceden planlanan bir ziyaret olduğunu belirterek, “Rusya-Ukrayna arasındaki kriz için gelmedi” dedi. Sel, Kırım Platformu çalışması için ise şunları söyledi:
“Görüşmede ele alınan Kırım Platformu, aslında, 2014’te Ukraynalıların Kırım’ın Rusya’ya katılmasında sonra taklit ederek yürütmeye çalıştığı bir proje olarak karşımızı çıkıyor. Biz, 2017 yılında benim de içinde bulunduğum yapılanma ile Kırım Dostları Kulübü kurduk. Bu kulüp, Batı’nın Kırım’a karşı uyguladığı ambargolara ve baskılara cevap vermek ve bu konuda kamu diplomasisi yürütmek maksadıyla kurulmuştu. Yalta’daki merkezimizde halen çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bunun başarılı olması sebebiyle Ukrayna tarafı da Kırım Platformu adı altında bir proje geliştirmek istiyor. Bu platforma birçok ülkenin politikacılarını ve devlet adamlarını çekmek istiyor. Türkiye de Kırım’la ilgili bir devlettir çünkü orada Kırım Tatarları yaşıyor. Türkiye, Kırım konusunda oluşabilecek tüm platformlara uzak duramaz. Böyle bir oluşuma prensip olarak ‘evet’ kararı verebilir. Yalnız Ukrayna’nın böyle bir platform kurmadaki maksadı, Kırım’daki sorunu çözmek ve Kırım Tatarları konusuyla ilgilenmenin ötesinde Batı’nın Rusya’yla içine düştüğü savaş sürecinde rol kapmak.”
‘Ukrayna, Karadeniz’de sorun yaratmaya çalışıyor’
Türkiye’nin Ukrayna ile olan ilişkilerinin Rusya ile olan ilişkilerini bozup bozmayacağı sorusuna da yanıt veren Sel, “Türkiye, Ukrayna ile ilişkilerini belli bir seviyede yürütüyor. Rusya ile ilişkilerin ise daha köklü ve uzun yıllara dayanan bir diplomasi geçmişi var” dedi. Sel, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri sadece komşuluğa dayanmıyor. Türkiye’nin güneyde Suriye’de, Libya’da Rusya ile beraber sürdürdüğü birçok ortaklık var. Bunun dışında TürkAkımı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali gibi Rusya ile sürdürdüğü çok stratejik projeleri bulunmakta. Türkiye elbette Karadeniz’in güvenliğini düşünüyor. Rusya’da bunu istiyor. Ukrayna, Batı’nın istekleri doğrultusunda Karadeniz’de sorun yaratmaya çalışıyor. Türkiye, bu yola girmez. Türkiye’nin diplomasi tecrübesi ve uluslararası alanda yürüttüğü politika, Ukrayna’nın çok çok ilerisinde. Dolayısıyla Ukrayna’nın bu tavrının Türkiye-Rusya ilişkilerini bozması mümkün değil.”
‘Rusya, Türkiye’nin stratejik ortağıdır’
Dr. Mehmet Perinçek ise görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ukrayna ile olan iş birliğinin herhangi bir şekilde Rusya’ya ya da üçüncü ülkelere karşı olmadığını söylediğini” vurguladı.
“Türkiye, Ukrayna ile ilişkilerini geliştirebilir ancak bu asla ve asla Rusya’ya karşı olamaz ve olmamalıdır” ifadelerini kullanan Perinçek, şunları ekledi:
“Rusya, Türkiye’nin stratejik ortağıdır. ABD bugün bölgemizde, hem Karadeniz’de hem Doğu Akdeniz’de hem Ortadoğu’da hem Güney Kafkasya’da aynı anda Türkiye’yi de Rusya’yı de hedef alıyor. Dolayısıyla Biden iktidarının da gösterdiği üzere Türkiye ile Rusya eskisine oranla birbirine daha çok muhtaçtır. Türk-Rus işbirliği artık bir seçenek olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmiştir. Karadeniz’de de ABD, Ukrayna üzerinden sadece Rusya’yı kuşatmamaktadır. Diğer taraftan da Türkiye’yi de kuşatmaktadır. ABD bugün Suriye’de, Ege Adalarında, Batı Trakya’da üsler kurmaktadır. Bunlar nasıl Türkiye’yi ve Rusya’yı kuşatmak amacı güdüyorsa Ukrayna’da da yapmak istediği aynı şeydir.”
‘Türkiye ve Rusya’nın uyanık olarak bu kışkırtmalara gelmemeleri gerekir’
“Türkiye ve Rusya bugün Kırım ve Kıbrıs meselelerini ortak değerlendirmek zorundadır” ifadelerini kullanan Perinçek, şöyle devam etti:
“Bugün Ukrayna krizi sadece Rusya ile Ukrayna arasında bir çatışma çıkarmayı hedeflememektedir. Washington esas olarak Türkiye ile Rusya arasında bir gerginlik ve çatışma yaratma amacındadır. ABD’nin Karadeniz’de başarılı olma şansı, Moskova ile Ankara arasında yaşanacak bir gerilime dayanmaktadır. Çünkü bu iki ülkenin işbirliği, ABD’nin Karadeniz’deki planlarına izin vermeyecektir. Türkiye ve Rusya’nın uyanık olarak bu kışkırtmalara gelmemeleri gerekir. Nasıl bir insan aynı anda hem Galatasaraylı hem Fenerbahçeli olamaz, nasıl aynı anda hem Müslüman hem Hristiyan olamaz aynı şekilde Türkiye de aynı anda hem Ukrayna ile hem Rusya ile stratejik müttefik olamaz. Türkiye’nin Rusya ile stratejik müttefik olması, Ukrayna’ya düşman olacağı anlamına gelmiyor. Türkiye’nin Ukrayna ile stratejik müttefik olması demek onunla aynı tehdit algılarına sahip olması, bölgede aynı planlara sahip olması demektir. Bugün Ukrayna, ABD’nin planlarında rol oynamaktadır. Bu sebeple Türkiye’nin Ukrayna ile stratejik müttefik olması mümkün değildir. Türkiye, Ukrayna’da ABD planlarını ne kadar engellerse o kadar kendisine iyilik yapar. Rusya, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ne kadar Amerikan planlarını engellerse o kadar kendisine bir iyilik yapmış olur. Türkiye ve Rusya’nın Kırım ve Kıbrıs meselelerini birlikte ele almak gibi bir zorunlulukları vardır. Bu, Ukrayna’nın da çıkarınadır. Ukrayna’nın bugün ABD’nin kucağından kurtarılması gibi bir sorunu vardır. Ukrayna halkının çıkarı, ABD tarafından piyon olarak kullanılmak değildir. Türkiye, Ukrayna’ya iyilik yapmak istiyorsa Rusya ile işbirliği yapar ve Kiev’i, ABD hâkimiyetinden kurtarır.”
‘Türkiye’nin fiili olarak Ukrayna’yı desteklemesi mümkün değildir’
“Ankara’nın, Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını desteklemek, Kiev’in Karadeniz’de Rusya’ya karşı planlarını desteklemek şeklinde algılanabilecek adımları, Türk-Rus ilişkilerine zarar verir” diyen Perinçek, “Türkiye’nin fiili olarak Ukrayna’yı desteklemesi mümkün değildir. Türkiye’nin, ne fiili ne de askeri olarak Kırım’ın Ukrayna tekrar katılmasına dair bir adım atması mümkün değildir. Ankara tarafından yapılan açıklamalar da sözden ibarettir. Türkiye’nin dış politikasında, Kırım’ın Ukrayna’ya katılması gibi bir hedef yoktur. Bu tür açıklamalar, Moskova’da şüpheler uyandırmaktadır. Bu tür şüpheler de Türkiye ve Rusya’nın birçok bölgede yaptığı ve yapabileceği işbirliklerini ve atacağı adımları yavaşlatmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Perinçek, “Türkiye, Ukrayna konusunda ABD’nin bölgeye müdahalesini engelleyen bir tutum alırsa Rusya’yı da Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusunda kendisine destek olabilecek bir çizgiye çekme fırsatına sahiptir” diye de ekledi.