DÜNYA

Doç. Dr. Nejat Altıntaş: KOAH hastaları, Avrupa'da 10 bin euro olan sistemi bedava taktırmak için Tekirdağ'a geliyor

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş, Avrupa ülkelerinde 10 bin euro olan KOAH hastalarının daha rahat nefes alıp, vermek için akciğere valf sistemini ücretsiz taktırmak amacıyla hastanelerine geldiğini söyledi.
Sitede oku

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Göğüs ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş, KOAH hastalarının yaşadığı en büyük sorunlardan birinin nefes alıp, vermek olduğunu belirterek, bunun da akciğerlere takılan valf sistemiyle aşıldığını söyledi. 

KOAH hastalığının iki tipi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Altıntaş, "Biri, bronşitik dediğimiz akciğerin içerisinde öksürükle ve enfeksiyonla bol balgamla giden bir çeşidi var. İkincisi ise akciğer KOAH hastalarında balon yapıyor. Özellikle amfizematöz tip dediğimiz akciğerin uç taraflarında balonlar var. Bu balonun zararı ne? Akciğerin bir tarafındaki balon büyürse diğer alanların hava alıp vermesini bozuyor. Bu balonun oluşma mekanizması şu; sanki otomobilin lastiğinin sibobu gibi içine havayı alıyor, geri vermiyor. Bunu doğal olarak özellikle tütün ürünleri tüketenlerde akciğerin içerisinde bu kapak kendiliğinden oluşuyor. Vücut bu kapağı yapıyor, havayı içine doğru çekiyor ama geri vermiyor. Ne oluyor? Her seferinde gittikçe bu alan şişmeye başlıyor. Şiştikçe de diğer alanların üzerine baskı yapıyor" dedi.

‘Hastalara valf tedavisi uygulandıktan sonra yüzde 30 oranında yürümeleri ve günlük aktivitelerinde artış meydana geliyor’

Tedavi yöntemini anlatan Doç. Dr. Altıntaş, "Özellikle bu balon yapan yerlerin olduğu yere, o vücudun ürettiği kapağın olduğu yere, dışarıdan biz ters kapak takıyoruz. Bu ters kapağın özelliği de şu; bu sefer içerideki havayı dışarı alıyor ama dışarıdaki havayı geri içeri verdirmiyor. Verdirmediği zaman ne oluyor? Akciğerin özellikle bu balon yapan amfizem dediğimiz tiplerde burayı söndürüyor. Burası söndüğü zaman da diğer akciğer alanları rahat ediyor. Hastalar nefes almaya başlıyorlar. Türkiye'nin birçok yerinden bizim hastanemize geliyorlar. Biz bu uygulamayı üniversitemizde ücretsiz olarak vatandaşlarımıza uyguluyoruz. Hastalar bu kapak takıldıktan sonra valf tedavisi uygulandıktan sonra yüzde 30 yürümeleri, günlük aktivitelerinde artış meydana geliyor. Son derece rahatlama oluşuyor" diye konuştu. 

‘Özellikle yurt dışından çok hasta geliyor’

Trakya bölgesinde bu işlemin sadece Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Altıntaş, Avrupa'da 10 bin euro olan sistemin Türkiye'de sigortalı yabancıya yarı fiyatına uygulandığını söyledi. Altıntaş, "Özellikle yurt dışından çok hasta geliyor. Yurt dışındaki fiyatlara baktığımız zaman 10 bin euro civarında. Yaklaşık olarak yurt dışında 100 bin liraya takılan bir cihaz bu ama Türkiye'de devlet bunu vatandaşlarına karşılıyor. Yani çoğu devlet bunu karşılamazken kendi devletimiz bu kapak uygulamasını KOAH hastalarında eğer hastanın şartları uygunsa ücretsiz bir şekilde karşılıyor. Bu cihazın ömrü taktığınız sürece devam ediyor. Bozulma yok, 20- 30 sene gidiyor. Mekanik bir kapak elektronik değil yani mekanik olarak balık ağzı gibi mekanizması olduğu için havayı içeri almayan mekanizma. Havayı dışarı çıkarıyor. Dolayısıyla bozulma gibi bir durumu yoktur" dedi. 

Tütün ürünleri tüketilmemesi şartı

Cihazın takılmasıyla ilgili olarak devletin şartının bulunduğunu, bunun da tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmemesi olduğunu, tüketim durumunda cihazın bozulduğu kaydeden Doç. Dr. Altıntaş, "Kesinlikle tütün mamulleri tüketirseniz cihazı bozuyor, bu bir. İkincisi de devletin şu şartı var, diyor ki 'Ben bu kadar masraf yapıyorum size, devlete maliyeti de 40 bin lira civarında, bunun karşılığında tütün ürünleri tüketmeyeceksiniz'. 'Tütün ürünü tüketenlere bu cihazı takmayın' diyor. Son derece haklı bir savunması var. Yaklaşık 5 kişilik ekiple çok da kısa sürüyor. Hastalara hafif bir anestezi yapıyoruz. Anestezi, ayılması, bayılması hepsi dahil yarım saat içinde hastanın bütün işlemlerini bitiriyoruz. Kalktıktan yaklaşık 1 gün sonra da yürümesinde yüzde 30 yani eskiden yürüdüğü mesafe 500 metreyse 800 metrelere, 1 kilometrelere çıkmaya başlıyor" diye konuştu. 

Yorum yaz