Uluslararası Para Fonu (IMF), Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun Nisan 2021 sayısını yayınladı.
Raporda, olağanüstü politika önlemlerinin finansal koşulları rahatlattığı ve finansal istikrara yönelik risklerin kontrol altına alınmasına yardımcı olarak ekonomiyi desteklediğine işaret edildi.
IMF'nin raporunda, "Salgın sırasında alınan önlemler, uzayan değerlemeler ve artan finansal güvenlik açıkları gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Toparlanmanın eş zamanlı olmaması, gelişmiş ve yükselen piyasa ekonomileri arasında ayrışması bekleniyor" değerlendirmesinde bulunuldu.
'Para politikası, hedeflere ulaşılana kadar destekleyici kalmalı'
Raporda, büyük dış finansman ihtiyaçları göz önüne alındığında, özellikle ABD'de faiz oranlarındaki kalıcı bir artış, riskin yeniden fiyatlandırılmasına ve daha sıkı finansal koşullara yol açarsa yükselen piyasa ekonomilerinin zorluklarla karşı karşıya olacağı aktarıldı.
Zarar gören borçluların kredi kalitesi ve karlılık görünümüne ilişkin endişelerin toparlanma sırasında bankaların risk iştahını etkileyebileceğine işaret edilen raporda, eski kırılganlıklardan kaçınmak için acil olarak harekete geçme ihtiyacı olduğu vurgulandı.
Ekonomiye kredi akışını sürdürmek ve salgının küresel finansal sistem için bir tehdit oluşturmasını önlemek için sürdürülebilir ve kapsayıcı bir toparlanma gerçekleşene kadar politika desteğinin gerekli olmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda, "Para politikasının, zorunlu politika hedeflerine ulaşılana kadar destekleyici kalması gerekecektir" ifadelerine yer verildi.
Öte yandan IMF Para ve Sermaye Piyasaları Departmanı Direktörü Tobias Adrian, konuya ilişkin blog yazısında, küresel piyasaların ABD'nin uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişi izlediğini, hızlı ve kalıcı bir artışın daha sıkı finansal koşullara neden olabileceğinden ve bunun da potansiyel olarak ekonomik büyüme beklentilerine zarar verebileceğinden endişe duyulduğunu aktardı.