Görüşmenin ardından Amerikan Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) açıklamasında, “Bakan Austin ve Akar, Rusya'nın yarattığı sorunlar da dahil olmak üzere NATO'nun doğu ve güney sınırlarındaki istikrarsızlığı tartıştı" ifadelerine yer verildi.
Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Mehmet Ali Güller, Ukrayna ve Karadeniz’i kapsayan NATO’nun doğu sınırındaki istikrarsızlığın kaynağının ABD olduğunu ifade etti:
“ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan ülkeleri çeşitli yöntemlerle Batı kampına dahil ederek, Rusya Federasyonu’nu çevrelemeyi sürdürdü. Hatta böylece çemberi Moskova’ya doğru daha da daralttı. ABD, bu amaçla Bulgaristan ve Romanya’yı, Avrupa Birliği (AB) ve NATO’ya aldı. Gürcistan’da renkli darbe yaparak bu ülkeyi Kafkasya’da Rusya’ya karşı bir koçbaşı gibi kullanmaya kalktı. Yine Ukrayna’da renkli darbe yaparak bu ülkede aynı taktiği uyguladı. ABD’nin koçbaşılığına soyunmak ise bu ülkelere kaybettirdi; Gürcistan Abhazya’yı, Ukrayna da Kırım’ı kaybetti.”
‘Biden, Rusya’yı AB ve NATO için Çin’den daha yakın tehdit ilan ediyor’
NATO’nun güney sınırı diye atıf yapılan Irak, Suriye ve Doğu Akdeniz’de de istikrarsızlığın kaynağının ABD olduğuna dikkat çeken Güller, “Emperyalist ABD’nin Irak işgali ve 10 yıldır Suriye’yi parçalama hedefli saldırıları, bölgeyi istikrarsız hale getirmiş; emperyalist ABD’nin gölgesinde iç savaşlar yaşanmış, terörizm buradan beslenmiştir. Yine ABD’nin Doğu Akdeniz’deki enerji mücadelesini kendi emperyalist çıkarları temelinde planlama gayretleri de istikrarsızlığın nedenlerindendir” dedi.
Peki, Bakan Austin’in bu açıklamasını nasıl değerlendirmek gerekir? Güller’e göre, “Yeni ABD yönetimi, AB’yi Soğuk Savaş dönemindekine benzer şekilde yedeğine alma hedefi nedeniyle Rusya’yı şeytanlaştırıyor. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’yı AB ve NATO için Çin’den daha yakın tehdit ilan ediyor; NATO toplantısında Rusya’yı ‘modern tehdit’ ilan ediyor”
‘Türkiye-Rusya işbirliğini baltalama girişimi’
“Washington böylece NATO zemininde, AB ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Burada temel hedefi de Almanya-Rusya enerji işbirliğini kesebilmek” diyen Güller, şunları ekledi:
“Aynı durum Türkiye için de geçerli. ABD, yine NATO üzerinden ve özellikle Karadeniz’de, Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. NATO’nun son dönemde artan Karadeniz basıncı, ABD’nin çok rahatsız olduğu Türkiye-Rusya işbirliğini baltalama girişimidir. ABD bu amaçla Baltık bölgesinden başlayarak Doğu Akdeniz’e inen uzun bir hat üzerinde Rusya’ya karşı bir cephe oluşturmaya çalışıyor. İşte NATO’nun yeni Baltık planı, Ukrayna, devamında Romanya ve Bulgaristan üzerinden Batı Karadeniz’in kesilmesi, Yunanistan’da yığınaklanma ve oradan da Girit’teki üsse, yani Doğu Akdeniz’e inen bir hat...”
‘ABD’nin ‘tek başına oyun kurma’ kapasitesi azalıyor’
ABD’nin bu hedefinde başarılı olup olamayacağını da değerlendiren Mehmet Ali Güller, şunları kaydetti:
“Ancak ABD’nin hegemonyası zayıflamakta ve ‘tek başına oyun kurma’ kapasitesi azalıyor. ABD’nin başta Almanya olmak üzere ne AB ülkelerini ne de Türkiye’yi, Soğuk Savaş’taki gibi ‘tam denetimine’ alma şansı var. Kuşkusuz NATO, Rusya’yı tehdit ilan ettiği için üye ülkeler NATO aidiyetleri nedeniyle bazı pozisyonları almak zorunda kalacaklar ama bunun eskisi türden bir ‘düşman karşıtlığına’ dönüşme ihtimali sıfır. AB de Türkiye de ABD’nin büyük baskısına rağmen Rusya ve Çin’le ticaret ve enerji merkezli işbirliği geliştirmeyi sürdürecek.”