Halkların Demokratik Partisi (HDP), Mardin'de ‘Halkların İradesi İçin Adalet’ adıyla forum düzenledi. HDP’ye açılan kapatma davası ile ilgili düzenlenen foruma HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, görevden alınarak yerine kayyum atanan Mardin Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri katıldı.
Türk: Kürt siyasetini bitirmeye yönelik bir yaklaşımın içindeler
Forumda konuşan Ahmet Türk, HDP’ye açılan kapatma davasına tepki göstererek "Sadece Kürtlerin özgürlüğü için değil, bütün halkların özgürlüğü için bir mücadeleyi başlatan bir siyasi anlayışa sahibiz. Bugün de bunu hazmedemeyenler adeta Kürt siyasetini bitirmeye yönelik bir yaklaşımın içindedir. Hepiniz biliyorsunuz birçok milletvekili arkadaşımızın dokunulmazlıkları gündemde. En son da talimat üzerine partimizin kapatılmasıyla ilgili Yargıtay Başsavcısının başlattığı ve bugün Anayasa Mahkemesinde görüşülen bir dava ile karşı karşıyayız" dedi.
'Adalet için yola çıkmamız lazım'
Adalet için çabaladıklarını söyleyen Türk "Ancak hepimiz biliyoruz ki bireylerin adalet istemesi yeterli değil. Toplumsal olarak örgütlenerek adalet için yola çıkmamız lazım. Hep birlikte adaleti sağlamak için yola çıkmak üzere bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bizleri yok etmek isteyen, bitirmeye çalışan anlayışa karşı başta Kürt halkı olmak üzere demokrasiye inanan, vicdan sahibi olanlar bugün bu yürütülen siyasete karşı bir duruş göstermek zorunda. Bu duruş gösterildiği takdirde inanıyorum ki birçok şeyi değiştirebiliriz. Geleceğimizi ancak bu şekilde güvence altına alabiliriz. Eğer bütün bu usulsüzlüklere, hukuksuzluğa, Kürt halkına yöneltilen baskıya karşı direncimizi kaybedersek bunun faturası geleceğimiz için, çocuklarımız için çok ağır olacaktır" şeklinde konuştu.
'Seçim olduğu takdirde yüzde 13’leri aşacak kadar büyüyen bir partiyiz'
Geçmişte birçok partilerinin kapatıldığını ifade eden Türk şunları söyledi:
"Geçmişten bugüne baktığımızda birçok siyasi partimiz kapandı, yüzde 6.2’den yüzde 13’lere kadar çıktı. Bu arada 7-8 tane partimiz kapatıldı ama Kürt halkı, demokrasiye inananlar, emekçiler sosyalistler, demokratlar gelecek için birlikte mücadele etmeyi esas aldılar. Ve bugün bir seçim olduğu takdirde yüzde 13’leri aşacak kadar büyüyen bir partiyiz. Kapatmaların hiçbir yararının olmadığını kendileri bilmesine rağmen bugün böyle bir siyaset izleniyor. Kürt halkını ve demokrasiye inananları denemek istiyorlar. İşte bunun yanıtını demokrasiye inananlar olarak bizler verecektir. Partilerin kapatılması elbette bizler açısından önemlidir ama seçeneksiz değiliz, çaresiz değiliz, biz yaratıcıyız. Çünkü inanıyoruz, halkımızın mücadelesini veriyoruz, başaracağımıza inanıyoruz."
Sancar: İddianame Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında hazırlanmadı
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partileri hakkında açılan kapatma davasına dikkat çekerek, "Biz bu iddianamenin nerede hazırlandığının farkındayız. Bu iddianame Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında hazırlanmadı, bu iddianame yetkin, adil hukukçular tarafından hazırlanmadı. İktidarın küçük ortağının genel merkezinde hazırlandı ve Saray'da son şeklini aldı, oradan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na havale edildi. Zaten iddianameyi okuduğunuzda saçmalıklarla, çelişkilerle dolu bir belge ile karşılaşırsınız. İçinde delil adına hiçbir şey yok. Konuşmalarımızı kes-yapıştır usulüyle yerleştirmişler ve buradan da bize suçlamalar yöneltiyorlar. Bu suçlamalara cevabımız zaten var. En güçlü cevabı da daha geçen gün Newroz meydanında milyonlar verdi. Siz ne yaparsanız yapın, hangi oyunları oynarsanız oynayın biz yolumuza devam edeceğiz. Bu mesajı halkımız güçlü bir şekilde verdi" şeklinde konuştu.
'AYM'de vicdanlı hakimlerin hukuk adına yüz kızartıcı bu belgeyi reddetmelerini bekliyorum'
Anayasa Mahkemesi’nin iddianameyi reddetmesini beklediklerini dile getiren Sancar şunları söyledi:
"Ben hala Anayasa Mahkemesi'nde vicdanlı hukukçular olduğu inancımı koruyorum. Bugün şu anda raportörün ilk inceleme sonucu üzerinden AYM Genel Kurulu ilk kararını verecek. İddianameyi kabul etme ya da reddetme konusunda kararını verecek. AYM'de vicdanlı hakimlerin bu temelsiz, hukuk adına, demokrasi adına yüz kızartıcı belgeyi reddetmelerini bekliyorum. Raportörün ilk belirlemeleri de zaten biraz mahcup da olsa bu iddianamenin ne kadar saçma, hukuk dışı hazırlandığını ortaya koyuyor. AYM’nin kararının daha da ileri bir noktada olmasını bekliyoruz. Eğer bu ülkede adalet inancına katkı sağlanacaksa bu konuda herkese sorumluluk düşüyor. Şu an AYM de bu sorumlulukların merkezinde bir konumda duruyor."