ITC Yürütme Kurulu'nunKerkük'te gerçekleştirdiği toplantıda alınan karara göre, parti yönetiminde görev değişikliğine gidildi.
Buna göre, 2011 yılından itibaren Erşat Salihi'nin yürüttüğü ITC başkanlığına, Başkan Yardımcısı Hasan Turan getirildi.
Bu değişikliğin ardından birçok iddia ortaya atıldı. Erşat Salihi, Sputnik’e. bu sürecin ayrıntılarını anlatarak soru işaretlerini giderdi.
‘ITC olarak terör örgütlerinin hedefi olduk’
Salihi, “Ortadoğu’da yıllardır önemli bir tecrübe edindiğini” şöyle anlattı:
“Saddam’ın hapishanelerinden 10 yıl yattım. Ağabeyim idam edildi, aile fertlerim göç ettirildi. 2003’ten sonra 5 yıl Şam’da Irak Türkmen Cephesi’nin Suriye ve Lübnan temsilciliğini yaptım. O sıralarda Şam’daki bütün yabancı misyonlarla ilişki kurarak Türkmen davasını yaydım. Siyasi tavrımı hiçbir zaman taviz vermeden söyledim. 2014 senesinde ITC olarak terör örgütlerinin hedefi olduk. Ben de ITC Başkanı olarak kendi içimizde silahlı örgütün kurulmasına öncülük ettim. 2016’da Barzani’nin bağımsızlık referandumunun karşısında ciddi bir şekilde durarak davamızı savunduk.”
‘Bağdat’ta ITC’yi temsil eden taraf olacağım’
“Son dönemlerde daha çok dengeyi yakından takip etmek için bir görev değişimi isteğinde bulundum” ifadelerini kullanan Salihi, “Bundan sonra Bağdat’ta bulunarak daha çok oradaki misyonlarla, siyasi gruplarla ve yurt dışı temsilciliklerle ilişkileri geliştirmek istedim. Türkmen meselesini Irak’ın içinden uluslararası taraflara taşımak siyasetini yürüteceğim. Bundan dolayı Kerkük’teki cephenin teşkilatlarını diğer arkadaşlarıma devrettim. Artık Bağdat’ta bütün siyasi gruplarla görüşen ve ITC’yi temsil eden taraf olacağım.”
‘Hiç kolay bir karar olmadı’
Öte yandan Erşat Salihi, görevi bırakması ile ilgili bir açıklama da yayınlandı. Bu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ciddi bir süredir Irak Türkmen Cephesi Başkanlığını ülkemizin çetin koşullarında yürütmeye çalıştım. Türkmen milli davasına gönül vermiş arkadaşlarımızla pek çok zorluklardan geçtik. Bu uğurda bedeller ödedik. Canlarımızı kaybettik. Ancak tüm engellere rağmen başta terör örgütleri olmak üzere Irak’ı bölmek, ayrıştırmak isteyenlere de tavrımızdan asla ödün vermedik. Çünkü bizim için Irak’ın bütünlüğü, barış ve huzuru esastır.
Bu süreçte Türkiyemizle de yakın işbirliği içerisinde olduk. Altını çizerek ifade etmek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin her manada güçlü olması Türkmenlerin bir gurur ve güç vesilesidir. Türkiye’nin güvenlik meselelerinde de net tavrımızı sergilemekten kaçınmadık. Zaten büyük Türk Milletinin manevi desteği her zaman bizimledir.
Şimdi Irak siyasetinde kendi adımıza yeni bir dönemi inşa etmek mecburiyetimiz var. Türkmenler her yerde, her sahada kendisini göstermeli. Daha fazla kurumsallaşmalı ve ayaklarımız üzerinde durabilmeyi daha fazla sağlamalıyız. Gençlerimizin yolunu açmalı ve yeni nesil liderleri de toplumumuza hazırlamalıyız.
Benim görevden ayrılma kararım ileri gelen kanaat önderlerimizle birlikte aldığımız bir karar neticesinde gerçekleşmiştir. Elbette benim için de hiç kolay bir karar olmamıştır. Ancak şimdi bu tartışmanın detayına hiç girmek istemiyorum. Büyük yazarımız Cengiz Aytmatov’un dediği gibi bazen kelimeler her şeyi anlatmaya yetmez. Böyle olması gerekiyordu diyerek öncelikli sorunlarımıza dikkat çekelim. Şimdi Önümüzde zorlu bir seçim dönemi var. Türkmenlerin çözüm bekleyen sorunları var. Davamız, kutlu hedeflerimiz her şeyin üzerindedir. Bu sorumluluk duygusuyla Türkmen milli davasına, birliğimize en ufak bir zarar gelmesini asla kabul edemem. Göreve yeni gelen arkadaşlara bu anlamda başarılar dilerim. Yalnız bu kutlu görevi seçimlere kadar geçici olarak devretmiş olduğum kıymetli kardeşlerimin bugüne kadar tavizsiz sürdürdüğümüz şu ilkelere hassasiyetle sahip çıkmasını istiyorum. Türkmen milli duruşunun ve siyasetinin tüm çıkarların üzerinde tutulması, başka ülkelerle ilişkilerde bundan geri adım atılmaması ve mezhepsel ayrışmalara asla izin verilmemesi. Ben ve arkadaşlarım bunun takipçisi olacağız.
Ben özellikle şu aşamada milletvekili olarak Bağdat’ta üzerime düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye gayret edeceğim. Bir yandan da davamızı uluslararası platformlara taşımak için uğraşacağım.
Son olarak özellikle istifa kararımın ardından Türkiye’de ve Türk dünyasında şahsıma verdikleri destekten ötürü tüm dostlarıma, gönüldaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz.”