DÜNYA

Nagehan Alçı'dan İstanbul Sözleşmesi yorumu: Tayyip Bey’in o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmıyorum

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini köşesine taşıdı. Alçı, "Ben Tayyip Bey’in o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmıyorum. Emine Hanım’ın, Sümeyye Hanım’ın ve Esra Hanım’ın da bu sözleşmeden çekildiğimiz için mutlu olduğunu düşünmüyorum" diye yazdı.
Sitede oku

Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, 'O imzayı atmamalıydınız Sayın Cumhurbaşkanım' başlığıyla yayımlanan yazısında Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

Sözlerinin başında 2019'da erkekler tarafından öldürülen kadınların fotoğraflarını bir kolaj şeklinde paylaşan Alçı, "2020’den de, üzerinde yine böyle birer küçük noktaya dönmüş 300’den fazla yüzün olduğu bir kolaj koyabilirim. Ya da 2018’den ya da 2021’den. İstediğiniz yılı seçin. İsimler değişiyor ama kolaj hep aynı. Öldürülen kadınlar. Evlerinin içindeki erkeklerin kurbanı olan hemcinslerim" ifadesini kullandı.

Türkiye'de yılda ortalama 1500 cinayet işlendiğini belirten Alçı, "Katillerin yüzde 95’inden fazlası erkek. Katilin cinsiyeti olur mu diyenlere? Var! Katil erkek! Cinayet denilen korkunç suçu işleyenlerin yüzde 95’i erkek. Bütün erkekler katil değil evet ama hemen hemen bütün katiller erkek" dedi.

'Şimdi mutlu musunuz?'

Alçı, bunların cinayet sebepleri içinde birinci sırada aile içi şiddetin olduğunu vurgulayarak  "Bu ülkede 'Çözüm bizatihi gelenek ve göreneklerimizde, özümüzde mevcut' mudur hakikaten Sayın Fuat Oktay? Ya siz bu kadın hakları sözleşmesi kaldırılsın diye en çok uğraşan AK Parti Genel Başkanvekili Sayın Numan Kurtulmuş... Şimdi mutlu musunuz?" diye sordu.

"Daha önce bu köşede yazmıştım. Siz bu sözleşmeye hangi sebeple karşı çıkarsanız çıkın fiili netice Türkiye’deki şiddetçi, dayakçı erkeklerin cesaret bulması olacaktır" diyen Alçı, Türk erkeklerinin şu an 'kırılgan maskülenite dönemini' yaşadığını savundu. Nagehan Alçı şöyle devam etti:

  • "Kadınlar üzerindeki tahakküm güçleri her geçen gün azalıyor. Hem laik kesimde hem de daha ziyade İslami kesimde böyle bu. Geçenlerde ham softanın biri radikal bir kanalda bağırıyordu. 'Kız imam-hatip okulları erkek düşmanı feministler yetiştiriyorrrr, gidişat çok kötü. Eskiden kızlar uysal olurdu.'
  • Evet imam-hatipli genç kızlar da zihnen ayaklanıyor çünkü, sözde İslamcı kimi erkeklerdeki korku ve panik halinin sebebi bu... Aslında Batılı anlamda feminist olmuyor imam-hatipli genç kızlar. Sadece 'Dayak yesen bile ses çıkarma kır dizini otur' zihniyetine karşı onurlu bir başkaldırı içindeler.

'Sevgili kadınlar, 'kırılgan maskülenite sendromu' dolayısıyla yaşayacağımız daha çok saldırı olacak'

  • İşin tuhafı kız imam-hatip okulunda cinsiyet dayanışması daha fazla diye yukarıda bahsettiğim ham softa 'karma eğitim'i savunur gibi bile oldu. 'Acaba erkeklerle iç içe okusalar bu kadar erkek düşmanı olmazlar, daha uslu akıllı olurlar mı?' dedi, sunucu sonra hemen konuyu değiştirdi.
  • İslami kesimdeki kimi tutucu erkekler kızların hak aramaları sebebiyle 'Herkese zorunlu karma eğitim' sloganıyla yürüyen laikçi-Kemalistler haline gelirse şaşırmayın derim... Sevgili kadınlar, 'kırılgan maskülenite sendromu' dolayısıyla yaşayacağımız daha çok saldırı olacak."

'İkinci adım olarak nafaka sisteminin değiştirilmesi için harekete geçecek aynı lobi'

"İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırttılar. İkinci adım olarak nafaka sisteminin değiştirilmesi için harekete geçecek aynı lobi. Ardından şiddetçi erkeğin evden uzaklaştırılması yasasını kaldırmak isteyecekler. Dördüncü adım olarak ev içi şiddete yargının karışmasını engelleyecek çabalara girişecekler" ifadesini kullanan Alçı, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesini sağlayan imzanın tüm bu yolu açtığını söyledi.

Alçı, şunu sordu: "Şimdi yeniden sormak istiyorum... O imzayı atmak içinize sindi mi gerçekten Sayın Cumhurbaşkanım?"

'Milli Görüş'ün radikal tabanının yoğun talepleri'

Alçı, bu noktada "Ben Tayyip Bey’in o imzayı canı gönülden destekleyerek attığına inanmıyorum. Emine Hanım’ın, Sümeyye Hanım’ın ve Esra Hanım’ın da bu sözleşmeden çekildiğimiz için mutlu olduğunu düşünmüyorum" görüşünü dile getirdi.

"Özellikle Milli Görüş kökenli, Saadet kökenli tabanın radikal bölümünün yoğun talepleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu imzayı attırdı" diye yazan Alçı, şunları söyledi:

  • "Bence yanlış yaptı Tayyip Bey. Her türlü iddiaya varım ki, eğer İstanbul Sözleşmesi referanduma gitse en az yüzde 70 sözleşmeden yana destek oyu çıkacaktı.
  • Milletin kahir ekseriyeti bu sözleşmeden yana. Cumhur İttifakı’nın diğer mensubu MHP İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyor bildiğiniz gibi. Bu konuda dik duruşu için de Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Yazık, çok yazık."
Yorum yaz