YAŞAM

Ölmek üzereyken bulunan köpek, hayvanseverlerin bakımıyla sağlığına kavuştu

Adana'da şiddete ve kaza olaylarına karışan 150'ye yakın bakıma muhtaç sokak hayvanına bakan bir grup hayvansever, Osmaniye'de 'uyuz' hastalığına yakalanan sokak köpeğini özel bakımla sağlığına kavuşturdu. Hayvanseverlerin 'Simon' ismini verdikleri köpeğin ilk ve son hali görenleri şaşırttı.
Sitede oku

Merkez Sarıçam ilçesine bağlı Bayram Hacılı Mahallesi’nde bulunan Melekler Yaşam Köyü Derneği (MEYAKO), bir grup hayvanseverle faaliyet gösteriyor.

İçerde 150, dışında ise yaklaşık 200'e yakın sokak hayvanına bakan dernek, şiddete uğramış, travma geçirmiş ve trafik kazası sonucu engelli olan köpeklerin tedavilerini gönüllülük esasıyla yapıyor. Onlarca köpeğin bulunduğu derneğe ait barınakta köpekler özgür bir şekilde geniş bir alanda bakılıyor. Çoğunluğunu engelli köpeklerin oluşturduğu barınakta, tedavisi tamamlanan köpekler, isteyenlere sahiplendiriliyor.

Ölmek üzereyken bulunan köpek, hayvanseverlerin bakımıyla sağlığına kavuştu

'Simon, hayata tesadüfen tutunan köpeklerimizden'

Geçen aylarda Osmaniye’de bulunan, bir dinlenme tesisinde halk arasında 'uyuz' olarak bilinen hastalığa yakalanan köpek ihbarı üzerine harekete geçen MEYAKO, Osmaniye’ye giderek köpeği tedavi ettirmek için kente getirdi. Veteriner kontrolünden geçirilen köpeğe 'Simon' ismi verildi. Hayvanseverlerin bakımıyla köpek, sağlığına kavuştu.

MEYAKO kurucusu Çiğdem Uğur, Simon’ın ileri derecede uyuz hastalığına yakalandığını belirterek, "Uyuz hastalığı başlangıç seviyesindeyken insanlar bu hastalıktan korkup köpeklerini atıyorlar. Aslında bu hastalığın çok ucuz maliyetli bir tedavisi var. İlerleyen dönemlerde bu hastalık, hayvanların yaşama şansını düşürüyor. Simon da hayata tesadüfen tutunan çocuklarımızdan. Onun da tedavisi çok uzun sürdü. Birçok iç organı ve kan değerleri çok kötü durumdaydı. Şu anda durumu gayet iyi" dedi.

'Sevgi ve güven çok önemli'

Uğur, insanlar tarafından şiddete uğrayan ve korkan köpeklerin saldırgan tavırlar sergilediğini ve sevgiyle yaklaşınca sakinleştiğini söyleyerek, "Hayvanların ısırması, insanlardan kaçması çok doğal. Tedavilerin ardından bazen ilaç tedavisine devam etmemiz gerekiyor. O yüzden de kafeslere almak zorunda kalıyoruz. Kafese girdiğimiz anda bize saldırdıkları zamanlar da oluyor. Yanlarına oturup konuşuyoruz. Belirli bir zaman sonra elimizi yalamaya çalışıp yaklaşmaya başlıyorlar. O yüzden sevgi ve güven çok önemli. Sanırım dünya üzerinde insandan şiddet görmesine rağmen insanlara hala inanılmaz derecede güvenen ve yaklaşan bir tek hayvanlardır" diye konuştu.

'Travma geçiren köpekleri koruma altına alıyoruz'

Barınakta 150'ye yakın travma geçirmiş köpeğin olduğunu söyleyen dernek başkanı Emir Aydoğan, barınak dışında besledikleri köpeklerle birlikte toplamda 350 köpeğe baktıklarını söyledi. Aydoğan, "Sosyal medya üzerinden çok fazla travma geçirmiş hayvan görüyoruz. Bize yönlendirenler de oluyor. Kimisinin ön bacağı kopmuş, kimisinin kuyruğu kesilmiş gibi birçok olay yaşamış köpeğimiz var. Biz burada travma geçirmiş köpekleri besleyip koruma altına almaya çalışıyoruz. Buraya gelen ziyaretçiler hayvanların durumunu görmek için geliyor. Sahiplendirebildiklerimizi sahiplendiriyoruz. Bazen vatandaşlarımız bizim yerimizi bildikleri için yolda gördükleri yaralı hayvanları bize getiriyorlar. Biz tedavilerini yaptırıyoruz. Eğer getirme imkanları yoksa yaralı hayvan neredeyse biz kendimiz gidip alıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından hiçbir şekilde üşenmeden arabamıza atlayıp gidip kurtarıp geliyoruz" ifadelerini kullandı.

Yorum yaz