Pandemi süreci boyunca düzenli olarak rapor hazırlayan Diyarbakır Tabip Odası, risk haritasında mavi kategoride yer alan Diyarbakır’ın ocak-şubat ayı Kovid-19 raporunuaçıkladı.
Raporu paylaşan Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Mustafa Mesut Kaya, “11 Mart 2020 tarihinde ilk resmi vakanın açıklanmasından bu yana Kovid-19 pandemisi Türkiye’de etkisini sürdürmeye devam ediyor. Zaman zaman azalma eğilimi gösteren vaka sayılarına rağmen henüz 1. dalganın bastırılamadığını görmekteyiz” dedi.
‘Diyarbakır’da günde ortalama 45-50 hastada PCR pozitifliği saptanmaktadır’
Diyarbakır’da ilk resmi vakanın 18 Mart 2020’de tespit edildiğini hatırlatan Kaya “Sürecin başından beri şeffaf bir yönetim sergilenmediğini, salgına ilişkin epidemiyolojik verilerin hasta – vaka ayrımı v.b. yöntemlerle algı yönetimi yapılarak çarpıtıldığını ve tüm pandemi süreci boyunca doğru verilerin paylaşılmadığını biliyoruz. 20.11.2020’de yeniden alınmaya başlanan kısmi önlemler ve TTB’nin yetkililere yönelik ısrarları sonrası vaka sayılarının gerçeğe yakın paylaşılmaya başlaması toplum açısından uyarı niteliğinde görülmüş olup tüm Türkiye’de olduğu gibi Diyarbakır’da da vaka artış hızında ve hastane doluluk oranlarında azalma sağladı. Diyarbakır’da günde ortalama 45-50 hastada PCR pozitifliği saptanmaktadır” şeklinde konuştu.
‘İki dalga halinde piki yaşayan Diyarbakır’da pozitif oranı azaldı’
“Kovid-19 pozitif çıkma oranı son iki ayda bölgemize paralel şekilde Diyarbakır’da da azalmakta olup, bu azalmanın birden fazla etkene bağlı olduğu düşünülmektedir” diyen Kaya, şöyle devam etti:
“İki dalga halinde piki yaşayan Diyarbakır halkının da pandeminin yıkıcı etkisi ortaya çıktığı, bir yerden doğal bağışıklık kazanma durumunun ortaya çıktığı, içinde geçmekte olduğumuz salgına karşı daha fazla fikir sahibi olup önlem alma tutumunun geliştiği, kısıtlamalar ile kalabalık bir araya gelme halinin azaldığı ve belki son olarak da kliniği değişen Kovid vakalarının hesaplanamaması sebebiyle birçok kişi ayakta atlatarak vaka yüzdeliği içerisinde bulunmaması sonucunda pozitiflik oranı azalmıştır.”
‘Aşılanması gereken kişilerin sadece yüzde 45’i aşılandı’
Kaya, Diyarbakır’da aşılanması gereken kişilerin şu anda sadece yüzde 45’inin aşılandığını dile getirdi:
“Bazı ilçelerde aşılanma ile ilgili yurttaşlara çağrı bile yapılmadığı bilgileri alınmaktadır. 1. Basamak sağlık hizmetleri sisteminde yaşanan sıkıntılar ve randevu alma gibi sıkıntılar da aşılanma oranını düşürmektedir. 65 yaş üzeri aşılanmasında izlenen randevu süreçlerinde ciddi sorunlar yaşanmamaktadır. Bu yaş grubunda e-Nabız, MHRS gibi internet bazlı randevu alma yöntemlerine erişimde sıkıntılar yaşanmış yine alo 182 ile çok uzun bekleme süreleri ve yoğunluğa bağlı erişim sıkıntıları nedeniyle randevu almak çok fazla zorlaşmıştır. Asm’lere başvuran 65 yaş üzeri vatandaşlara aynı gün aşı yapılamayıp bakanlığın AŞILA uygulamasından en az 1 gün sonrasına randevu verilebiliyor olması gibi ildeki vatandaşlarımızın sağlığa erişim alışkanlıklarına uymayan yöntemler aşı uygulanma oranlarını düşürmüştür.”
Kaya’nın paylaştığı raporda, Tabip Odası’nın şu önerileri yer aldı:
- KHK’lıların durumunun görüşüldüğü OHAL komisyonları, pandemi bahanesiyle çok az sayıda dosya görüşmektedir. Pandemi öncesi ayda 4000 dosya görüşülürken, tüm pandemi boyunca 3000 civarında dosyayı sonuçlandırılmıştır. İlimizde KHK ile ihraç edilen 137 sağlık emekçisi bulunmaktadır. Pandemi ile en ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarının artan iş yükünü de azaltmanın bir yolu olarak da KHK ile ihraç edilen tüm sağlık emekçileri işe iade edilmelidir.
- İşyeri güvenliğine yönelik önlemler arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
- Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları tükenmişlikle karşı karşıyadır. İş yüklerini insani sınırlara çekecek düzenlemelere gidilmelidir.
- Mesleklerini yaparken yakalandıkları ve ölümle sonuçlanabilen Kovid-19 hastalığı tüm sağlık çalışanları açısından illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
- Kovid-19 hastalığına yakalanan Sağlık çalışanlarının işe dönüş kriterleri hastalığın şiddeti, ortaya çıkan sekel ve viral yük dikkate alınarak uluslararası kılavuzlara uygun olarak belirlenmelidir.
- Okullarda Kovid-19 pandemisine yönelik önlemler arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
- DİSKİ’nin derhal su zammına ilişkin kararı iptal etmesi, ücret indirimine gitmesi ve faturalarını ödeyemeyen vatandaşlara kolaylık sağlaması gerekmektedir. Böyle olağanüstü bir süreçte hijyen için elzem olan şebeke suyu ücretsiz verilmelidir.