İlişkileri yaklaşık 8 yıldır maslahatgüzar seviyesinde süren Türkiye ve Mısır’dan normalleşme adına çağrılar sürüyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır ile istihbari, diplomatik ve ekonomik işbirliği sürecinin devam ettiğini söylerken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Mısır ile diplomatik görüşmelerin başladığı haberi geldi.
İki ülkenin ilişkileri, Doğu Akdeniz denkleminde değişim yaratma potansiyeli sebebiyle anlamlı. Halihazırda, Atina’yla deniz yetki alanları imzalamış olan Kahire’nin Türkiye ile kapıları kapatmaması da önemli bir husus. Zira birkaç gün önce Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükri,Türk yetkililerin Kahire ile diplomatik ilişkileri normalleştirme niyetiyle ilgili ifadelerin ilgili eylemlerle desteklenmesi gerektiğine değindi.
Zorluklar tamamen aşılabilmiş değil
Ancak ilişkilerin düzelmesinin önündeki zorluklar da tamamen ortadan kalkmış değil. Mısır yönetimine yakın el Vatan gazetesi, Kahire’nin Ankara’da 10 beklentisine işaret eden bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Türkiye’nin BM Deniz Hukuku Sözleşmesini uygulamasından Yunanistan ve Güney Kıbrıs'la anlaşmasına, Libya ve Suriye'den çekilmesinden Körfez krallıklarından özür dilemesine kadar pek çok madde var.
Değişen MEB haritası
Geçen hafta ise, önce Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile deniz yetki alanlarının belirlenmesi anlaşmaları yapmış bulunan Mısır'ın, bu anlaşmalar uyarınca çizdiği Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde (MEB) çıktığı hidrokarbon ihalesiyle ilgili yayımladığı haritayı yenilediği belirtilmişti. Ancak Türkiye’nin memnuniyetle karşıladığı haritaya Yunanistan’dan gelen tepkinin ardından Mısır'ın, 28. boylamın doğusunda Yunanistan'ın hak iddialarına geçit veren yeni MEB haritası da yayınlanmıştı. Söz konusu gelişmeler bağlamında Türkiye-Mısır ilişkilerini Türk ve Mısırlı uzmanlar Sputnik’e değerlendirdi.
‘Mısır’ın Yunanistan ile yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırma anlaşması Türkiye’nin ulusal çıkarlarına aykırı’
Türkiye-Mısır ilişkilerinin Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi öncesi döneminde iyi olduğunu anımsatan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu“Ortadoğu-Arap coğrafyasında en önemli ülke Mısır. Şöyle bir söz vardır; bölgede Suriyesiz barış, Mısırsız savaş olmaz derler. Bu söz Suriye ve Mısır’ın coğrafyadaki önemini belirtmek için söylenir. Mısır’ın Doğu Akdeniz’de de Arap coğrafyasında da önemli bir konumu var. Dolayısıyla Mısır’la ilişkilerin kötüye gitmesi, askıya alınması, Mısır’ın 2020 yılında Yunanistan’la Münhasır Ekonomik Bölge ya da deniz yetki alanlarının sınırlandırılması için bir anlaşma yapmasına neden oldu. Bu anlaşma Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ulusal çıkarlarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, sadece Mısır ile değil, İsrail ve Suriye’yle de ilişkileri düzeltmek adına adımlar atmalı’
Türkiye’nin şimdilerde Mısır’la ilişkilerini düzeltmek adına olumlu adımlar attığına işaret eden Babüroğlu “Elbette Türkiye sadece Mısır’la değil, İsrail ve Suriye’yle de ilişkilerini düzeltmek için tüm adımları atmalıdır. Çünkü Doğu Akdeniz’deki bu ülkeler önemli. Mısır’la, Suriye’yle, İsrail’le ilişkiler iyi olsaydı Yunanistan’ı tercih eden bu geniş cephe, Türkiye’nin karşısında kuvvetli bir cephe olmayacaktı. En azından İsrail, Mısır Yunanistan ile beraber olmayacaktı” diye konuştu.
‘Türkiye’nin, Libya’daki askeri varlığın çekilmesi şartını kabul edeceğini zannetmiyorum’
Babüroğlu, Mısır’ın Libya’daki Türk askeri varlığının çekilmesini istediğinin anlaşıldığına da vurgu yaptı. Türkiye’nin bunu karşılamayacağını ifade eden Babüroğlu, Türkiye’nin Mısır ile istihbari görüşmelerinin devam etmesinin olumlu olduğuna işaret etti:
“Mısır bu konuda hemen ‘görüşelim’ demiyor. Mısır belli ki Türkiye’nin Libya’daki askeri varlığını çekmesini koşul olarak öne sürüyor. Bu şu anda Türkiye’nin kabul edebileceği bir olay değil. Dolayısıyla Türkiye yumuşak ve olumlu adımlar atarken bu kez Mısır belli koşullar öne sürüyor. Bu koşullardan en önemlisi bana göre Libya’daki Türkiye’nin askeri varlığını çekilmesi ve Türkiye’nin bunu kabul edeceğini düşünmüyorum. Ama şu anda Mısır’la istihbarat düzeyinde görüşmeler devam ediyor. Bu olumludur. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu diplomatik ilişkiler de başladı dedi ama Mısır Dışişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamada Mısır’ın çok da istekli olmadığının bir göstergesi.”
‘Türkiye olumlu adımlarına devam etmeli, diplomasinin çözemeyeceği konu yok’
Babüroğlu “Ama şunu da unutmayalım; Mısır ile Yunanistan arasında yapılan Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmasını ABD istemişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Mısır’ı arayarak Yunanistan ile bu anlaşmanın imzalanmasını istedi. Bu anlaşmanın mimarı aslında ABD. Benim tahminime göre Mısır, bu konuda ABD ile birlikte hareket ediyor. Mısır, ABD’nin de sözünden çıkmaz. Mısır’ın ABD ve Rusya’yla da arasındaki ilişkileri iyi. Türkiye’nin yapması gereken diplomasiyi etkili bir şekilde kullanarak Mısır İsrail ve Suriye ile diplomatik ilişkileri düzeltecek şekilde adımlar atmalı. Mısır Dışişleri Bakanının yaptığı açıklama ne yazık ki duruma olumlu bakmamızı engelliyor ancak Türkiye buna rağmen diplomatik ilişkileri düzeltmek bağlamında adımlarına devam etmeli. Diplomasinin çözmeyeceği bir konu yok” diye ekledi.
Mısırlı general: Ankara'nın açıklamaları ve eylemleri hala biraz çelişkili, bu yüzden Mısır'da son gelişmeler hala güvensizlikle değerlendiriliyor
Arap Analiz ve Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı Mısırlı General Samir Ragheb ise, ek şartlar öne sürülmezse Türkiye ile Mısır arasındaki diyaloğun mümkün olduğuna inandığını ifade ediyor.
Ragheb, ”Kuşkusuz, Türk tarafı Mısır ile ilgili söylemini ve davranış çizgisini büyük ölçüde yumuşattı. Yine de çok hızlı bir şekilde çözümlenemeyen engeller mevcut. Türkiye, Müslüman Kardeşler'in aranan liderlerini, başka bir ülkeye gitmelerini istemediği sürece Mısır'a iade etmeyecektir ve bu da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarda olmasından kaynaklanmaktadır. Dahası, Ankara'nın açıklamaları ve eylemleri hala biraz çelişkili, bu yüzden Mısır'da son gelişmeler hala güvensizlikle değerlendiriliyor" dedi.
‘Türkiye, Mısır-Yunanistan-Kıbrıs ittifakını engellemek istiyor olabilir’
Ragheb, Türk tarafının Mısırlıları şaşırtmaya çalışıyor olabileceğini, bu nedenle Kahire’nin diyalog için elini uzatmadan önce Ankara'nın niyetlerini dikkatlice kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Mısırlı general şöyle devam etti:
"Türkiye aslen Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs arasında bir Akdeniz ittifakının oluşmasını engellemek istiyor olabilir. Nitekim Mısır da Ankara'nın çıkarlarını memnun etmek için bu yakın bağları koparma niyetinde değil."