DÜNYA

Muğla kıyılarında 'yerli göç dalgası': Nüfus normalin 4 katına çıkacak

Salgınla birlikte 'kaçış noktası' haline gelen Muğla kıyılarına tsunami gibi vuran 'yerli göç dalgası'na ilişkin detaylar ortaya çıktı. Buna göre, normalde 1 milyon olan nüfusun kışın yaklaşık 2 milyona ulaştığı, yaz aylarıyla birlikte bu rakamın 4 milyonu aşacağı belirtildi.
Sitede oku

Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge'nin yazısına göre, geçen yaz salgının ilk etkisi nedeniyle yeterince organize olamayanlar, bu yaz karadan ve denizden akın akın sahil illerine gidiyor. Turuncu kategorisinde bulunan Muğla, riskli bölge ilan edilmiş durumda, ilde ayrıca ev, arsa, marina kiralama ücretleri yükselişte. Gulet ve yat kiralama şirketleri doldu.

Yazının ilgili kısmında şu ifadelere yer verildi:

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Muğla genelinde aslında mavi renkte olduklarını dile getirerek şu ifadeleri kullandı:

“Tabii oranlama resmi nüfus üzerinden yapılıyor. Oysaki burada kışın nüfus ikiye katlandı. O nedenle vaka sayısını resmi nüfusa bölmek hatalı oluyor. Fiili nüfusa göre hesaplansa turuncu değil, mavi çıkarız. Altyapı konusunda en acil ihtiyacı olan Bodrum’a 650 milyon lira yatırım yapıyoruz. Turgutreis, Akyarlar, Peksimet, İslamhaneleri, Bahçelievler, Geriş/Erdemil, Koyunbaba ile Gümüşlük mahallelerini kapsayan 160 kilometre uzunluğunda kanalizasyon hattı çalışması sürüyor.”

Sayın Gürün, Bodrum’da arıtmadan çok şikâyet var. Bu göç dalgasında daha da beter olmaz mı?

"Bodrum’un en büyük arıtma tesisi 113 milyon 600 bin TL yatırımla Turgutreis Atıksu Arıtma Tesisi ve Gümbet-Gümüşlük projesidir. Bunun için hızla çalışıyoruz. Proje tamamlandığında yüzde 90 yeterli olacak.”

Bodrum’un arıtma kapasitesiyle ilgili bir önemli gelişmeyi daha aktaran Gürün, şunları dile getirdi:

“Turizm Bakanlığı ile bir protokol yaptık. Yapılan protokolle 250 milyon TL yatırım bedeliyle Bodrum ilçesi İçmeler, Torba, Yalı, Kızılağaç, Çiftlik Bölgesi altyapı çalışmaları bakanlık tarafından yapılacak. Bu protokol gereğince arıtma tesisi Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilecek. Atık su bedelleri bakanlığa ödenecek.”

Bodrum’da hızla artan yapılaşma nasıl önlenecek?

“Büyükşehir belediyesi olarak biz Bodrum’da konut alanı oluşturmadık. Önceki dönemde belde belediyeleri ve ilçe belediyesi tarafından oluşturulan imar planları doğrultusunda konut alanları oluşturulmuş durumda. Vatandaşın kazanılmış hakkını iptal etmek hukuken mümkün değil. Ayrıca bakanlığın verdiği onaylar var. Onların bir bölümüne itiraz ettik.”

İtirazlar sonuç veriyor mu?

“Fethiye, Marmaris, Datça ağırlıklı olmak üzere il genelinde çeşitli alanlarda farklı gerekçelerle itirazlarımızı yaptık. Bazı itirazlarımızın hukuki süreci halen devam ediyor. Açtığımız dava sayısı toplam 117. Şu ana kadar 39 dava aleyhte, 37’si lehte sonuçlandı; 41 dava sürüyor. Fethiye’de 130 milyon liralık yatırım yapıyoruz.”

Peki bu altyapı projeleri sorunu çözecek mi? Bir de Fethiye Körfezi’nin kangren haline gelmiş olan temizleme meselesi var...

“Evet, bu büyük bir sorun. Ve yerel yönetimlerin çözemeyeceği büyüklükte bir sorun. Ayrıca karasal kirliliğin körfeze ulaşmasını engellemeden, DSİ tarafından Murt Deresi’ndeki dere ıslahı tamamlanmadan, balık çiftlikleri atıklarının körfeze ulaşması engellenmeden dip temizliği de kalıcı bir çözüm değil.”

Türkiye turizminin dünyaya açılan yüzü olarak bilinen Fethiye Körfezi, eğer Ankara el atmazsa belli ki yakında kararacak. Körfez bataklığa dönüşecek. Milyarlarca dolarlık turizm potansiyeli de o bataklığa gömülecek.

Başkan Osman Gürün Bodrum, Fethiye, Marmaris, Milas, Ölüdeniz, Ula hattında 1 milyar liralık altyapı çalışması yaptıklarını söylüyor.

 

Peki bu yaza yetişecek mi?

“Hayır, arkadaşlar... Ancak bir sonraki sezona... Yani nüfusu 5 milyona dayanması beklenen Muğla kıyılarında bu yaz da sıkıntılar yaşanacak.”

Salgın nedeniyle bu yaz da tekneler, dev motoryatlar, guletler Göcek Körfezi’nden dışarı çıkmayacak... Hisarönü dolacak.

Böylece dünyada eşi benzeri olmayan bu körfezler, bu yaz da kıyılarına bağlanıp kıpırdamayan teknelerin “atık denizi” haline gelecek. Atılan demirlerden deniz dibi çöle dönecek. Ne sahil güvenlik yetecek ne de jandarma. Yazık olacak. Yazık olacak. Kesin olan şu ki, böyle bir göç dalgasına bölgenin sağlık zincirinin yetmesine imkân yok. Hastanelerde yer kalmayacak. Doktor yetmeyecek...

Muğla Büyükşehir Belediyesi gerçekten çok sıkı bir çalışma halinde... Bu görülüyor... Çevre Bakanlığı’nın hassasiyetini yakından biliyorum. Ancak Türkiye’nin kara ve deniz olarak en büyük turizm merkezlerindeki bu yoğunluğa bir belediye yetebilir mi? Mümkün değil... O nedenle Ankara’nın el atması gerekiyor... Bakanlıklar ve belediyenin işbirliği içinde olması gerekiyor. Meselenin çözümüne bir tek bakanlık da yetmez... Çünkü 1480 kilometrelik sahillerdeki bu turizm cennetini korumak aynı zamanda bir “vatan savunması”dır.

Yorum yaz