Britanya Kraliçesi 2. Elizabeth'in torunu Prens Harry ile ABD'li eski aktris eşi Meghan Markle'ın ünlü talk şovcu Oprah Winfrey'e verdiği mülakatta kraliyet ailesini ırkçılıkla suçlaması son 85 yılın en büyük kraliyet krizine yol açarken, Avustralya'da kraliçenin devlet başkanı olduğu statüden çıkıp cumhuriyete dönüşme tartışmaları yeniden alevlendi. İngilizMilletler Topluluğu'na (Commonwealth) bağlı bir diğer ülke olan Kanada'da ise Başbakan Justin Trudeau, 'Koronavirüs pandemisi hala dizginlenememişken ve bu yüzden ülke eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krizle boğuşurken hükümetin monarşinin kaldırılmasıyla ilgili anayasal müzakerelere girmeyeceğini' söyledi.
Liberal lider, "Elbette kraliyet ailesinin tüm üyelerine en iyisini diliyorum. Ama daha önce de söylediğimiz gibi, odak noktam bu pandemiyi atlatmak" diyerek ekledi:
"İnsanlar daha sonra anayasal değişiklik ve hükümet sistemimizde değişime gitmek hakkında konuşmak isterse, sorun yok. Bu sohbetleri yapabilirler. Ama şimdi ben bu sohbetlere girmeyeceğim."
Commenwealth içinde monarşinin tümden kaldırılmasını isteyen cumhuriyetçi siyasilerden olan Kanada'nın sosyal demokrat eğilimli Ulusal Demokratik Parti lideri Jagmeet Singh ise "Bence apaçık ortada. Daha önce de söylediğim gibi, monarşinin Kanadalıların yaşamına yönelik bir yararını göremiyorum" diye konuştu.
Sih siyasetçi "Kurumdaki ırkçılıkla ilgili endişeler ve Meghan Markle'e uygulanan baskı ortaya çıkmışken Kanadalılar için eskisinden de yararsız" vurgusunu yaptı.
Kanada'da monarşiyi kaldırmak kolay değil, zira anayasaya göre federal yönetim sistemindeki 10 eyaletin tamamı ve parlamentonun hem alt hem de üst kanatlarının onayı gerekiyor.