GÖRÜŞ

Diyarbakır Barosu: İki yıldır sistematik şiddet gören bir kadının can güvenliği tehdit altında

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, bir kadının ayrıldığı erkek tarafından sistematik şiddete maruz kaldığını belirterek, can güvenliğinin tehdit altında olduğunu söyledi. Tedbir alınmasını isteyen Av. Öykü Çakmak, "Aksi halde müvekkilimiz dahil öldürülen ve şiddete uğramaya devam eden her kadının faili adli ve idari mercilerdir" dedi.
Sitede oku

Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan Kadın Hakları Merkezi avukatları, burada açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan Kadın Hakları Komisyonu üyesi Av. Öykü Çakmak, "Her yeni güne kadın cinayetleri ile başlıyoruz. Bu ülkede kadınlar, her gün erkeklerin fail olduğu cinayetlerle hayattan koparılıyor. Bugün hala hayatta olan ve gördükleri şiddet nedeniyle her gün karakolların ve adliyelerin yollarını aşındıran kadınlar için gerekli koruma mekanizmalarının uygulanması, bu cinayetleri durdurabilecekken, merkezimize gelen başvurular ve vekilliğini yaptığımız kadınların dosyalarından biliyoruz ki kadınların ihtiyacı olan tedbirler alınmamaktadır” dedi.

'Şiddet sarmalına karşı 2 yıldır çocukları ile birlikte hukuk mücadelesi veriyor'

Başvuru yapan bir müvekkillerinin yaşadıklarına dikkat çeken Çakmak, şöyle konuştu:

  • 'Merkezimize başvuran kadın müvekkilimiz, imam nikâhıyla evli olduğu ve bu evlilikten 2 müşterek çocukları olan M.D’den, maruz kaldığı sistematik şiddet nedeniyle 2 yıl önce ayrılmıştır. Ancak fail bu ayrılığı kabul etmeyerek müvekkilimize karşı fiziksel, sözel ve psikolojik şiddet uygulamakta, ısrarla takip etmekte ve can güvenliğini tehdit etmektedir. Müvekkilimiz her geçen gün daha da derinleşen bu şiddet sarmalına karşı 2 yıldır çocukları ile birlikte hukuk mücadelesi vermektedir.
  • Fail erkek tarafından gerçekleştirilen 20 den fazla tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, ısrarlı takip suçlarından yapılan şikâyetler neticesinde birden çok mahkemede failin yargılaması devam etmektedir. Failin sistematik şiddetinin, eziyet suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Devam eden soruşturma ve kovuşturma dosyalarının hiç birinde fail erkek hakkında yakalama, gözaltına alma, tutuklama, ev hapsi, elektronik kelepçe gibi koruma tedbirleri tüm taleplerimize rağmen uygulanmamıştır."

'4 kez kaçırılmakla ve ölümle tehdit edilmiştir'

Son iki yılda müvekkilleri için 4 ayrı tedbir kararı almalarına rağmen failin defalarca tedbir kararlarını ihlal ettiğini belirten Çakmak şunları söyledi:

  • “Tedbir kararlarının erkek tarafından ihlal edilmesi nedeniyle yaptığımız 30’dan fazla başvurunun bir kısmı hakkında hakimlikçe  ‘..mağdurun soyut beyanı dışında tedbir kararının ihlal edildiğine dair bir delil bulunmadığından zorlama hapsi talebinin reddine...’  şeklinde karar verilmiştir. 6284 sayılı Kanun’ un açık düzenlemesine rağmen, hakimlikçe gerekli tahkikat yapılmadan fail hakkında tazyik hapsi talebimizin reddedilmesi,  2 yıldır devam eden sistematik şiddeti, müvekkilin maruz kaldığı eziyeti görmek istemeyen haksız ve hukuka aykırı bir karar olup, erkeğe güç vermektedir.
  • Son 1 aylık süreçte müvekkil, M.D tarafından en az 4 kez kaçırılmakla ve ölümle tehdit edilmiştir. Söz konusu suçlarla ilgili olarak da suç duyurusu yapılmıştır. Ancak savcılıkça bu suçlar yönünden de hiçbir koruma tedbirine başvurulmamıştır. Son olarak fail 26 Şubat tarihinde müvekkilin çalıştığı işyerine gidip işvereni ile görüşerek, müvekkilin işten çıkarılmasını sağlamıştır.”

'Adli ve idari merciler, kadınların şikâyetini dikkate almalı'

Ölüm tehditleri ve can güvenliği riski nedeniyle valilikten yakın koruma talep ettiklerini, ancak bu talebin olumlu sonuçlanmadığını ifade eden Çakmak, şunları söyledi:

  • “Ayrıca müvekkilimizin can güvenliği riskinin yoğunlaşması sebebi ile Diyarbakır Valiliği ile görüşme yapmak için 24-25 Şubat tarihlerinde talep ettiğimiz randevu talebimiz; Valilik sekretaryası tarafından ‘karakol ile görüşsünler’ denilerek reddedilmiştir. Oysa müvekkilin defalarca karakola yapmış olduğu başvurular kolluk tarafından 'evine git, sen yine mi geldin, bu memleketi terk et, sen şikâyet ettikçe sonuç alamayacaksın, bu adamdan ne istiyorsun, adam iş yerine gelip gitmiş sana hiçbir şey yapmamış' denilerek ciddiye alınmamış ve müvekkilin can güvenliği için gerekli işlemler yapılmayarak ölüm tehditleri ile baş başa bırakılmıştır.
  • Adli ve idari merciler Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun gereği; kadınların şikâyetini dikkate almalı, inandırıcılıklarını sorgulamayı ve delil istemeyi bırakmalı, durumun aciliyetini kavrayarak derhal gereken işlemi yapmalı."
Yorum yaz