Almanya için Alternatif Partisi Milletvekili Valdemar Gerdt, Ukrayna’nınKırım'a yönelik su ablukasını ‘bir tür ortaçağ kuşatma yöntemi’ diye nitelendirerek, bu konuyu meslektaşlarıyla ele alma ve Kiev'in uluslararası hukuku ihlal edip etmediğini kontrol etme sözü verdi.
Gerdt, “Bölgeye tatlı su tedarikinin kesilmesi bir tür ortaçağ kuşatma yöntemidir. Konuyu Federal Meclis'te, İnsan Hakları Komisyonu'nda uluslararası hukukun ihlal edilip edilmediğinin, Almanya'nın demokratik süreçlerin gelişimi için milyonlarca euro yatırım yaptığı Ukrayna'nın su kesme kararlarını neye dayandırdığının görüşülmesi için konuyu gündeme getireceğim” diye konuştu.
‘Demokratik ve hoşgörülü Batı toplumunun’ bölgenin su ablukası konusunda hala sessiz kalmasına şaşıran Alman vekil, “Siyasi bağlamı kaldıralım ve Ukrayna’nın mantığının nerede olduğunu düşünelim. Diyorlar ki, Kırım bizimdir, Kırımlılar bizim insanlarımız, onları o kadar çok seviyoruz ve geri getirmek istiyoruz ki içme sularını keseceğiz. Bu insanlık dışı bir yaklaşım” ifadelerini kullandı.
Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov daha önce, su ablukasını başlatanlar hakkında soykırıma girişimden dolayı ceza davası başlatması için Başsavcılığa başvuracağını belirtmişti.
Kırım’ın tatlı su ihtiyacının yüzde 85’ini sağlayan Ukrayna, Kırım'ın Rusya ile birleştiği 2014 yılında Kuzey Kırım Kanalı üzerinden yarımadaya su akışını kesmişti.
Kırım'ın su ihtiyacı, düşük yağış miktarı nedeniyle geçtiğimiz yıl önemli ölçüde sığlaşan yeraltı kaynaklarından ve doğal sarnıçlardan karşılanıyordu. Yetkililer, su sıkıntısı nedeniyle Kırım’ın bölgelerindeki evlere kesintili su tedariki uyguluyor, Simferopol'ün su temini ise artezyen kaynaklarına yönlendirildi.