Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balık Hastalıkları Anabilim Dalı üyesi Doç. Dr. Argun Akif Özak, Türk karasularında 24 parazit türünün tespit edildiğini ve parazit türlerinin karides ve yengeçlerle akraba olduğunu belirtti.
Parazit türlerinin her birinin farklı şekilde beslendiğini söyleyen Doç. Dr. Özak, bir türün levreği tercih ederken başka bir türün lüfer balığını tercih ettiğini aktardı.
Doç. Dr. Özak, parazitlerin balıkların dillerine yapışarak, beslenmelerini engellediğini belirtti ve “Özellikle kafes balıkçılığında ölümlere neden olan bu parazitler hem av ekonomisini hem de popülasyonu olumsuz etkiliyor” dedi.
'Bazı türler kanla, bazı türler ise balık kasıyla besleniyor'
Parazitlerin larva evresinde su içinde serbest dolaştığını söyleyen Doç. Dr. Özak, "Balıklar solunum için ağızlarına suyu aldıklarında bu larvaları da ağızlarına almış oluyorlar. Bir başka yolları ise bu parazitler ışığa çok duyarlı oldukları için üstlerinden bir balık geçtiğinde zıplayarak balığa tutunabiliyorlar. Tutunma organelleriyle tutunduktan sonra balıkların deri altı ve dillerindeki kanla besleniyorlar. Bazı türler ise balıkların kas dokularına kadar inebiliyor’’ dedi.
'Tüketicilerin korkmasına gerek yok'
İzopot adı verilen parazit türünün balıkların ağzında yaşadığını söyleyen Doç. Dr. Özak, "Bu parazitlerin boyları oldukça büyük. 5 cm boya kadar ulaşabiliyorlar. Bu boyuttaki parazitlerde balıkların beslenmesini engelliyor. Tüketicilerimizin korkmasına gerek yok. Aslında parazit görülen balıklar doğal organik bir balık olduğunun göstergesidir’’ diye konuştu.