Bloomberg Intelligence'ın kıdemli ilaç analisti, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Araştırma Başkanı Sam Fazeli, Rusya’nın Kovid-19 salgınına karşı geliştirdiği Sputnik V aşısına güven duyulmasını mümkün kılan nedenleri sıraladı.
Rusya’nın ön sipariş için sözleşmeleri imzalanan doz sayısı bakımından ilk beş aşı üreticisi arasında yer aldığına dikkat çeken Fazeli, Sputnik V’nin üçüncü faz klinik testlerinden de geçtiğini, veri analizinin her ara etabında yapılan etkinlik düzeyi ölçümlerinin 3 etabında da yüzde 90’ı aştığını vurguladı.
Bloomberg analisti, testler sırasında hastalığın ağır seyrinin söz konusu olduğu tek bir vakanın dahi ortaya çıkmadığının altını çizdi.
Rusya'nın Sputnik V aşısının bileşenlerinden biri ile AstraZeneca şirketi tarafından Oxford Üniversitesi ile birlikte geliştirilen AZD1222 aşısının bileşenlerinden biri kullanılarak kombine koronavirüs aşısı geliştirmek üzere işbirliği yaptığına dikkat çeken Fazeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm bu olgular dikkate alındığında, üçüncü aşama klinik test sonuçlarının (bilimsel dergi yayınlarında) olmamasına rağmen Sputnik V aşısının, Batı laboratuvarlarında geliştirilen benzerleri kadar güçlü bir aday olabileceğine inanmaya neden oluyor.”
Fazeli, Çinli ilaç şirketi SINOVAC tarafından geliştirilen CoronaVac aşısıyla ‘altın yıldızlara uçuş gerçekleştirmek’ yerine ‘Sputnik V ile tur atmayı’ tercih ettiğini de sözlerine ekledi.
Gamaleya Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen ve dünyada Kovid-19'a karşı tescilli ilk aşı olma özelliğine sahip Sputnik V’nin uygulandığı kişilerde uzun vadede herhangi bir olumsuz etki gözlenmedi. Aşı, iyi çalışılmış ve güvenli olduğu kanıtlanmış bir insan adenovirüs vektör tabanına dayanıyor.
Sputnik V, tescil sonrası çalışmadaki son kontrollerde veri analizinin sonuçlarına göre yüzde 91.4, ağır vakalarda ise yüzde 100 verimlilik gösterdi.