Rus askeri uzman Aleksey Leonkov, ‘Barguzin’ demiryolu füze sistemlerinin Rusya ordusunun envanterine teslim edilmesinin, ABD’nin Avrupa’ya orta ve küçük menzilli füze konuşlandırmasına yanıt niteliğinde olacağını söyledi.
MK gazetesine açıklamasında, Sovyetler Birliği'nin, çok hassas olması nedeniyle NATO'nun 'SS-24 Scalpel' adını verdiği RT-23 Molodets füzesiyle donatılan demiryolu füze sistemine sahip olduğunu hatırlatan Leonkov, Sovyetler Birliği’nin 1991’de Perm, Krasnoyarsk ve Kostroma’da olmak üzere bu türden 3 trenden oluşan bir tümen oluşturduğunu belirterek "Amerikalılar bu silahtan çok korkmuştu. Rusya’yı boydan boya dolaşan binlerce tren arasında nükleer başlıklı füze sistemini bulmak en modern casus uydu ekipmanı için bile zordu" dedi.
Nükleer trenlerin ortaya çıkmasının ABD Savunma Bakanığı (Pentagon) için şok etkisi yarattığını dile getiren uzman, "Çünkü dünyanın en büyük ülkesinde hareket eden trenlerden hangisinin önleyici darbenin hedefi olması gerektiğini anlamak neredeyse imkansızdı. ABD, trenlerin hareketini bir şekilde takip edebilmek için sürekli olarak Sovyetler Birliği üzerinde 18 casus uyduluk bir grup tutmak zorunda kaldı, ama bu bile Molodets’i etkili bir şekilde tespit edeceğini garanti etmiyordu" ifadelerini kullandı.
Sovyet demiryolu füze sisteminin günümüz versiyonu Barguzin adını aldı. Modern sistemin testleri 2012’de başlamış, ama 2016’dan sonra askıya alınmıştı.
Menzili 11 bin kilometreye varan yeni füzeler sayesinde Barguzin’in savaş etkinliği önemli ölçüde arttı.
Nükleer savaşın çıkması durumunda, nükleer füze trenleri devriyeye çıkıyor ve diğer trenler arasına karışıyor. ‘Vur’ emri alan trenler durup saldırıya hazırlanıyor. Vagonun üst kısmındaki kapaklar açılıyor ve içindeki mekanizmalar füzeleri dikey hale getiriyor. Füze dakikalar içinde fırlatılıyor.