İran devlet televizyonuna konuşan Kemalvendi, Meclis'te çıkarılan nükleer yasa kapsamında 12 saat süren çalışmalar sonucu uranyumu yüzde 20 saflıkta zenginleştirdiklerini belirtti.
Tüm sürecin Fordo'daki uranyum zenginleştirme tesisinde bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin gözetiminde sürdürüldüğünü aktaran Kemalvendi, "Uranyumu yüzde 20 saflığın üzerinde rahatlıkla üretecek kapasiteye sahibiz ve bu konuyu da değerlendiriyoruz" dedi.
İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade'ye düzenlenen suikastın ardından Mecliste hükümetin itirazlarına rağmen 1 Aralık 2020'de onaylanan yasa, İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılmıştı.
Hükümet önce karşı çıkmış ancak söz konusu yasa, Anayasayı Koruyucular Konseyi'nde (AKK) nihai onayı aldıktan sonra kabul etmek zorunda kalmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor.
Trump ABD'yi 2015'teki anlaşmadan çekti, İran tüm taahhütleri askıya aldı
ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesinin ardından Washington, anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı. Anlaşmanın diğer taraflarından Washington'u durdurmasını isteyen ancak bunda başarılı olamayan İran, Temmuz 2019'da nükleer anlaşmanın bazı maddelerini, 5 Ocak'ta da anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütleri askıya aldığını açıklamıştı.
Zenginleştirilmiş uranyum seviyesi yüzde 4.5'de tutuluyordu
ABD'nin yaptırımlarına karşı anlaşmadaki taahhütlerini durduran İran, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini yüzde 4.5 oranında tutuyordu.
İran, nükleer anlaşma metninde, 'yaptırımların geri getirilmesi halinde ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmediği durumda İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceğini' ifade eden 26 ve 36. maddeyi esas aldığını ve attığı adımların anlaşmayı ihlal etmediğini savunuyor.
Tahran'ın uranyumu yüzde 20 saflıkla zenginleştirmesi ciddi bir adım olarak görülüyor çünkü İran, nükleer anlaşmaya imza atmadan önce de bu oranda uranyum üretiyordu. Uranyumun yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmesi, nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.
İran ise nükleer programının barışçıl olduğunu ve anlaşmanın taraflarının yükümlülüklerine uyması halinde kendisinin de anlaşmadaki taahhütlerini yerine getireceğini ifade ediyor.