Lübnan'ın el Meyadin kanalına pazar günü röportaj veren Lübnanlı Şii örgüt lideri Hasan Nasrallah, ABD-İsrail-Suud'un suikast listesinde kendi yeriyle ilgili görüşlerini paylaşarak şunları söyledi:
* (Ocakta ABD Başkanı Donald Trump'ın emrini verdiği suikasta kurban giden İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile Irak'ın Haşdi Şabi gücü komutanı Ebu Mehdi el Mühendis ve temmuzda İsrail'e isnat edilen Suriye'deki saldırılara kurban giden Hizbullah savaşçısı Ali Kemal Muhsin Cevad) İntikamlarını almaya kararlıyız.
* (Süleymani suikastı) Rolleri Washington'ı bunu yapmaya provoke etmekten ibaret olsa bile İsrail ile Suudi Arabistan'ın suç ortakları olduğuna inanıyorum.
* Suudi Arabistan uzun zamandır bana suikast düzenlemek istiyor ve planlarına ABD ile İsrail'i de dahil ediyor. Elimizdeki verilere göre, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman 2018'deki Washington ziyaretinde bana suikastı gündeme getirdi. Amerikalılar Suudilerin bana İsrail eliyle suikast düzenlenmesi talebini kabul etti.
* (İsrail'le normalleşme anlaşmalarına varan Arap devletlerinin) Filistin'i yüzüstü bırakmasına şaşmadım, çünkü Arap rejimlerinin çoğu bugüne dek Filistinlileri sadece sözde destekledi. Anlaşmalarla ikiyüzlülük dönemi sona erdi ve maskeler düştü. Artık Filistin'de de herkes kimin ne olduğunu biliyor.
*Fas'taki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin konumunu İslamcı olmasından ötürü rejimlerin normalleşmesinden daha acı verici ve daha tehlikeli buluyorum.
* (Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile Lübnan'daki görüşmesine dair) Suriye'deki olaylar nedeniyle aramıza bir soğukluk girmişti, ancak son görüşmemizde çoğu stratejik olmak üzere çeşitli konuları ele aldık.
* Hamas ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasındaki ilişkiler, zamanla düzelebilir. Heniyye ile Suriye konusunu da ele aldık, ancak Suriye'deki Müslüman Kardeşlere (İhvan) ilişkin mesele, İran'la konuşulacak bir konu.
* Trump'ın geriye kalan dönemine karşı dikkatli olmalıyız.
* ABD'nin yeni yönetiminin Filistin meselesi ve İran ile nükleer anlaşmaya yaklaşımı farklı olabilir.
* İsabetli füze sayımızı bir yılda ikiye katladık.
* İsrail'in herhangi bir yerini isabetle vuracak kabiliyete sahibiz.
* Lübnan hava sahasını ihlal eden İsrail insansız hava araçlarını vuracak silahlara sahibiz, zaten çeşitli vesilelerle hedef aldık.
* İsrail'in 2006 yılındaki saldırısında, Suriye'den aldığımız Rus yapımı Kornet füzeleri denklemi değiştirdi. Suriye Savunma Bakanlığı bu füzeleri Rusya'dan satın almıştı. Bizler de daha sonra söz konusu füzeleri Suriye'den destek olarak almıştık. Bunları 2006 Temmuz Savaşı'nda kullandık ve Ruslar da bundan rahatsız olmadı, çünkü o füzeleri uluslararası tanıtmaya vesile olmuştu.
* İsrail rejimi güçlerinin Körfez'e denizaltı ve Lübnan'a komando gönderdiğine dair haberler, sadece söylentiden ibaret.
* Suudiler akıl ve mantıkla hareket etmiyorlar. Yemen savaşı sadece kine dayalı bir savaş.
* Yüzlerce değil, binlerce Suudi Irak'ta, Suriye'de camilerde, kiliselerde, pazar yerlerinde kendilerini patlattı. Bunun mantığı ne, sadece kine dayalı.
* Amerika'ya İsrailliler istihbarat desteği sağlıyor, Suudiler sadece para veriyor.