Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinin Alipaşa mahallesinde bulunan tarihi Surp Sarkis Kilisesi bakımsızlıktan dolayı yıkılıyor. 500 yıllık olduğu tahmin edilen ve 1915 yılından sonra tahıl ambarı, ahır ve son olarak Çeltik Fabrikası olarak kullanılan tarihi kilise yaklaşık 20 yıldır harabe durumda.
‘Hızır İlyas Kilisesi’ olarak da bilinen kilise definecilerin uğrak mekanı. Yıllardır define için kazılan kilise yüzde 70 oranında yıkılırken, düşen işlemeli taşları ve sütunları ise çalınarak satılıyor. Defineciler tarafından tahrip edilen kilisenin geriye kalan bölümü ise yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
‘Kilise harabe durumda’
Kilisenin mevcut durumu ile ilgili Sputnik’ konuşan Ermeni Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gafur Türkay, Surp Sarkis Kilisesi’nin 500 yıllık tarihi ile köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Türkay “1915 yılına kadar dini vecibelerin yerine getirildiği kilise olarak işlev görüyordu. 1915 olaylarından sonra cemaat kalmayınca bir süre boş kaldı. Tam yıkılacağı sırada vatandaşlar alıp çeltik fabrikası olarak kullanıyor. 15-20 yıl öncesine kadar çeltik fabrikası olarak kullanıldı. Hatta bu işlevinden dolayı halk arasında ona ‘Çeltik Kilisesi’ deniliyor. Çeltik fabrikası işlevinden sonra yine boş kaldı ve yavaş yavaş yıkılmaya başladı ve şuan harabe durumunda” dedi.
‘Önlem alınmadığı için gittikçe yok oluyor’
Ermeni Vakfı’nın kiliseyi onarma imkanı olmadığını ifade eden Türkay şöyle devam etti:
- ”Maddi imkansızlıklar nedeniyle başka yerlere yaptığımız müracaatlarda da maalesef bir sonuç alamadık. Geçtiğimiz yıl Mimarlar Odası’nın uyarısı ile kilisenin taşlarının çalındığı, definecilerin gidip orada değişik yerlerde kazılar yaparak tahrip ettiği bilgisi geldi bize. Ben de gidip baktım gerçekten orada taşlar çalınmış, birçok yeri yıkılmış, farklı yerleri kazılmış.
- O zaman dönemin Diyarbakır valisine de gittik, buna bir önlem alınması, taşların çalındığı, kilisenin giderek yok olacağı, bu tarihi dokunun Diyarbakır için ne kadar önemli olduğu anlamında görüşme yapmıştık. Şuanda halen o vaziyette, bir çözüm bulunmadı. Bir önlem alınacak denilmişti ama bir önlem de alınmadı. Kilise o halde duruyor ve gittikçe de yok oluyor.”
‘Destek olun beraber kaldırıp tarihi dokusu ile turizme kazandıralım’
Kiliseyi onarmak için görüşmeler yaptıklarını belirten Turgay “Aslında Türkiye’de şöyle bir durum var, normalde mülkiyeti devlette olan kiliseler yada tarihi yerleri devlet onarıyor. Bu kilisenin mülkiyeti Ermeni Vakfı’nda olduğu için söz konusu yönetmeliğe göre atıf yapılarak yapılmıyor. Vakıf olarak çok büyük bir rakam tutacağı için imkanımız yok maalesef. Şimdi uğraşıyoruz, ilgili yerlerle görüşmeler yaptık, Ticaret Odası ile Büyükşehir Belediyesi ile gerekli görüşmeleri yaptık, ‘destek olun beraber kaldıralım’ dedik. Diyarbakır şehrimize turizmine tarihi dokusuna hizmet eden bir yapı dolayısıyla vali beyle de bunu tekrar konuştuk. Çalışmalar yürütüyoruz ama henüz bir netice alamadık. İnşallah ileride bir yol bir yöntem bir proje olur ve onarılır” şeklinde konuştu.