Happy Moon’s Cafe’nin kurucusu Hüseyin Aymutlu, 2020 yılında yüzde 50 küçüldüklerini belirterek, restoranların birkaç ay daha kapalı kalması halinde iflasların yaşanabileceğine dikkat çekti.
Türkiye gazetesinden Ömer Temür'ün haberine göre"Salgın ilk ortaya çıktığında hayatta kalmak önceliğimizdi.1 Haziran’da normalleşme ile birlikte 'Borçları nasıl öderiz, gelirleri nasıl artırırız?' diye düşünmeye başladık" ifadesini kullanan Aymutlu, şöyle devam etti:
"İkinci kapanma ise çok erken oldu bizim için. Şubat-martta kapanma bekliyorduk. Vergi borcu, kredi borcu ödeyeceğiz derken birden kapandık. Teşvikler, Kısa Çalışma Ödeneği devam ediyor. Çek ötelemesi, icra takiplerine yönelik bazı düzenlemeler yapıldı. Henüz kira konusunda mal sahipleriyle anlaşabildiğimiz bir ortam sağlanamadı. Esnaf teşviki açıklandı ama bunun bize yansıması çok az. Cadde ve AVM’lerde kiralar 100 bin liraya kadar çıkıyor.
'Paket servis çare değil'
Bu dönemde Michelin yıldızlı restoranlar bile paket servis ile ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak paket servis çare değil. Biz de 35 şubeden sadece üçünde paket servis hizmeti veriyoruz. O mağazalarımız daha çok konutların olduğu bölgelerde. Günde 1.000-1.500 lira cirosu var. Personelin giderini bile karşılamıyor.
Önümüzü görmek istiyoruz. Restoranlar ocak ayında açılırsa rahatlarız. Mart ve nisanda açılırsa sektör yüzde 70 kayıp yaşar. Çek borçları, kiralar, personel maaşları vs... İşletmeler bunları ne kadar öteleyebilir? Alacaklar ve personel en fazla bir kaç ay daha idare edebilir? Sektörde muhakkak bir çöküş yaşanacak. Mağazalar geç açılsa bile ayakta kalamayacak.
Bu süreçte maalesef en çok personel mağdur oldu. Çalışanlarda zihinsel bir çöküş var. Şu an her şubede 50-55 kişi çalıştırıyoruz. Yeme içme sektörü 200 bin işletme, 2.5 milyonluk çalışan ve 125 milyar liralık büyüklüğe sahip bir sektör. Yaklaşık 1.5 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Kısa Çalışma Ödeneği’yle ellerine geçen ücret 1.500 lira.
Her ay personele icra dosyası geliyor. Kart borçlarını dahi ödeyemiyorlar. Restoranlar kapalı olduğu için bahşiş de alamıyorlar. Başka ne iş yapacaklarını bilmiyorlar. Garsonluğu bırakıp taksicilik, emlakçılık yapsa onlar da zor durumda. Çareyi memleketlerine dönmekte buluyorlar. İlk kapanmadan sonra personelin bir kısmı geri dönmemişti. Eğer bu ikinci kapanma uzarsa benzer bir süreç yaşanacak. Restoranlar açıldığında garson dahi bulunamayacak.
'Restoranlara da HES koduyla girilsin'
Aymutlu, salgın sürecinde her yerin açık olduğunu sadece restoranların kapandığı belirterek şu önerilerde bulundu:
- "Turizm Bakanlığı'nın otellerde uyguladığı güvenli sertifika programı restoranlarda da uygulanabilir. Hiç olmazsa kurumsal zincir mağazalar ve bu sertifikayı alan mağazalar açık kalabilir.
- Restoranlara da HES kodu ile girişi yapılabilir. Böylece kapanmak zorunda kalmayız.
- Kira konusunda daha somut adımlar atılmalı.
- Aşı konusunda restoranlara öncelik verilmeli. Misafirlerimize güven vermek isteriz."