Türk tiyatrosunun ve Ankara’nın en önemli hazinelerinden biri olan ve 6 Aralık 1963’te Ihlamur Sokak’ta kurulan Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), salgının getirdiği ekonomik zorluklar nedeniyle tarihi sahnesinden Bilkent Sahnesine taşınmak zorunda kaldı. Taşınma, tiyatronun doğum günü olan 6 Aralık’a denk geldi.
AST’den yapılan açıklamada, “58 yıldır her türlü maddi zorluklara rağmen perdelerini açtığımız salonumuzu ayakta tutmak için her türlü fedakârlığı gösterdik. Ancak özellikle pandemi döneminin getirdiği kaldırılamaz yükler, yıllardır mahrum bırakıldığımız devlet yardımları, mülk sahibinin bir tiyatro kurumuna dayattığı ağır koşullar ve uzlaşmaz tavrı sebebiyle; bir kentin, bir ülkenin belleğini, tarihini, kültürünü temsil eden; sayısız sanat insanının yetişmesine vesile olmuş; oyunlarına, her türlü etkinliklere ev sahipliği yapmış evimizden ayrılmak zorunda bırakıldık” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca 1963 yılından bu yana perde açan salonun otel veya otopark olmak ihtimaliyle karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi.
‘Gelen tepkiler bizi umutlandırdı’
AST Genel Koordinatörü Vedat Çuhadar, Sputnik’e yaptığı açıklamada, taşınma duyurusunun ardından beklediklerinin üzerinde destek mesajı aldıklarını ve bu durumun umutlarını arttırdığını söyledi. AST’ın bugünlere kadar çok büyük sıkıntılar yaşadığını ifade eden Çuhadar, “O dönemlerde bunları kimseyle paylaşmadık çünkü çözeceğimizi düşündük. Halledileceği yönünde telkinler de oldu ama maalesef son 3-4 aydır verilen sözler yerine getirilmedi. Biz de çok büyük bir üzüntü içinde bu kararı almak zorunda kaldık. Dünden beri ilk kez yüzümüz gülmeye başladı. En azından sorunun çözülebileceğine dair birtakım emareler ortaya çıktı” dedi.
‘Kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerekiyor’
Konu hakkında bir kampanya düzenlenecek mi şeklindeki sorumuza Çuhadar, “Bir kampanya başlatacak kurum AST olmamalı. Bizim açıklamamızdan sonra bize sahip çıkan geniş bir kesim oldu. Ama öyle bir kampanyayı yapması gereken de aslında bu tepkiyi verenler olmalı. Bizim alacağımız destekler, hep geçici çözümler. O destekler de maalesef çok uzun süreli olmuyor. Yani ilk açıklandığında bir heyecanla sahipleniliyor ama sonradan unutuluyor ve siz yine sorunlarınız ile baş başa kalıyorsunuz. Bunun kalıcı hale gelmesi lazım. Buraya yapılacak bağışlar yerine buranın büyükşehir belediyesi, bakanlık gibi kurumlarca kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerekiyor” diye cevap verdi.
‘AST sahnesi yüzyıllara ulaşmalı hatta müze bile olabilir’
Salgın başladığından beri hiçbir gelir elde edemediklerini ancak büyük çıktılar ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran Çuhadar, şunları ekledi:
“Son yedi yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek alamadık. Bir tek pandemi döneminde söyleyemeye değmeyecek bir rakamda destek verildi. Özel tiyatrolar bu yardımları bakanlık tarafından çıkarılan bir yönetmelik gereği alıyorlar. O yönetmelikteki maddelerin tümüne uyan az sayıda tiyatrodan biri de AST’tır. Ama bize yıllardır destek verilmedi. AST ekibi şu anda varlığını Bilkent’te sürdürüyor. Bütün mesele 57 yıldır orada bulunan o tarihi mekânı, o tiyatronun hafızası olan mekânı elimizden kaybetmemiz. AST sahnesi yüzyıllara ulaşmalı hatta müze bile olabilir. Tarihi tiyatro bizim için maddi kazanç sağlama yeri değil manevi bir zenginlikti ve öyle kalması gerekiyor. Bütün derdimiz de bu.”
‘Ankara Büyükşehir Belediyesi AST’a sahip çıkabilir’
Usta oyuncu Genco Erkal da AST’ın maruz kaldığı bu durumu, Sputnik’e değerlendirdi. Erkal, “Tiyatromuzun yakın tarihinde büyük önemi ve ağırlığı olan AST salonu mutlaka yaşamalıdır. Sanatsal üretimiyle tiyatromuza damgasını vurmuş, yaşayan tarih olan salona sahip çıkmalıyız. Üç sezon boyu bu tarihi salonda sahneye çıkmış olmaktan ben gurur duyuyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kenter Tiyatrosu’na sahip çıkması örneğinde olduğu gibi Ankara Büyükşehir Belediyesi de AST’a sahip çıkabilir. En azından borçlarını öder ya da salonu satın alıp kurtarabilir” dedi.
Konuyla ilgili ulaştığımız Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de tiyatro ile görüşmelerin sürdüğünü ve kısa zamanda sonucun netleşeceğini söyledi.
AST gibi özel tiyatroların Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek alamadığı iddiasını da değerlendiren Erkal, şunları söyledi:
“Yıllardır biz de Dostlar Tiyatrosu olarak yardım alamıyoruz. Gezi’ye destek verdiğimizden bu yana kara listedeyiz. Bu yıl hiç kimsenin tanımadığı, bilmediği yeni kurulmuş yandaş firmalara, naylon tiyatrolara yardım yapıldı. Ağırlığı olan gerçek tiyatrolara, muhalif kimliklerinden dolayı destek çıkmadı”
Erkal, AST için düzenlenecek bir kampanyaya da seve seve katılacağını ifade etti.