Diyarbakır’da, eğitim alanında yaşanan sorunları izleyip çözüm üretmek için Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şubeleri ile siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri tarafından oluşturulan Eğitim İzleme Kurulu, eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin rapor hazırladı. Hazırlanan raporda, eğitim alanında yaşanan sorunlara ve sorunların çözümü için görüşlere yer verildi.
‘47 bin 228 öğrenciden 4 bin öğrenci kayıt yaptırmadı’
Hazırlanan raporda, Eylül 2020 itibariyle Diyarbakır genelinde bin 677 okul ve kurumda 492 bin 975 öğrencinin olduğu belirtilerek, “İmam hatip okulların mevcut ihtiyaçlar gözetilmeden sayılarının artırılması diğer ortaokullarda sınıf mevcutlarının artmasına neden olmuştur. Merkez ilçelerde İmam Hatip ortaokulları, normal eğitim yapmasına rağmen sınıf mevcutları 16-22 arasında değişmektedir. Aynı bölgede bulunan diğer ortaokullarda ikili eğitim yapılmasına rağmen sınıf mevcutları 35-45 arasındadır. Okullaşma oranındaki düşüklüğe, öğrenci mevcutları az olan imam hatip okulları eklendiğinde yetersiz sınıflardan kaynaklı öğrencilerin zorunlu olarak İmam Hatip okullarına yönlendirilmesi durumunu ortaya çıkarmıştır. Bu yıl 8.sınıfı bitiren 47 bin 228 öğrenciden 4 bin kişi liselere kayıt yaptırmamıştır. Bunlar ya işyerlerinde çok düşük ücretle çalışmakta ya da açık öğretime devam etmektedirler” denildi.
’25 bin 32 öğrenciden sadece yüzde 2.5’i EBA’ya giriş yapabildi’
EBA’ya giriş ile ilgili verilerin de yer aldığı raporda şu bilgilere yer verildi: “İlimizde kayıtlı öğrenci sayısı 492.975’dir. Uzaktan eğitimle beraber EBA’ya giriş yapabilen öğrenci sayısı oldukça düşüktür. 1 Nisan 2020 verilerine göre Kayapınar ilçesinde ekonomik koşulları görece iyi olan öğrencilerin yüzde 14.2’sinin EBA’ya erişim sağladığı görülmektedir. Kırsala gittikçe bu oran düşmektedir. Sur ilçesindeki 25.032 öğrencinin sadece yüzde 2.5’i EBA’ya giriş yapabilmiştir. Kocaköy ilçesin de yüzde 1.11, Eğil’de ise yüzde 0.68… Kısacası eşitsiz koşullar ilimizde ve bölgede tabloyu daha vahim hale getirmektedir.”
‘Kırsal bölgelerde yaşayan çocuklarımızın büyük bir kesimi eğitimden uzaklaşmıştır’
Mayıs ayında uzaktan eğitim verilerine yer verilen raporda “Bütün girişimlere rağmen ilimizde uzaktan eğitime erişimde Mayıs 2020’de yakalanan en iyi oranlar şu şekildedir: “Kayapınar’da yüzde 34.58; Yenişehir’de yüzde 23.14; Lice de yüzde 4.19; Eğil’de, yüzde 4.48. Bu oranlar öğrencilerin uzaktan eğitime erişimde ekonomik koşulların ne kadar etkili olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan çocuklarımızın büyük bir kesimi mevsimlik işçi statüsüyle tarlalarda çalışmaya başladığı için eğitimden uzaklaşmıştır” ifadeleri yer aldı.
‘Mart-Haziran aylarında, 200 bine yakın öğrenci 1 saniye bile EBA’ya giriş yapamadı’
“Liselilere kayıt yaptıramayan öğrencilerin çocuk işçi olmaları eğitim sisteminin başka bir boyutunu gözler önüne sermektedir” denilen raporda şu veriler yer aldı: “Mart-Haziran aylarında Diyarbakır’da 1 saniye bile EBA’ya giriş yapamayan öğrenciler Bağlarda 24 bin 430, Silvan’da 15 bin 248 Sur ’da 20 bin 636 olup il genelinde toplam sayı 200 bine yakındır. 16 Mart itibariyle okullar kapanmış, uzaktan eğitim sürecine geçilmiştir. Pandemi döneminde uzaktan eğitime erişemeyen öğrenci sayıları; ekonomik koşulların kötüleşmesi ve işsizliğin artmasıyla beraber katmerleşmiştir. Yeniden uzaktan eğitim sürecine geçişle ile beraber bu sayının artacağı kesindir. Bu veriler gösteriyor ki uzaktan eğitimde öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım (tablet, PC, akıllı telefon ) ve internet alt yapısı ve bağlantı erişiminden yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış, Anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiştir.”
‘Maske ve dezenfektan ihtiyacını, öğretmenler hem kendileri hem de öğrencileri için kendi bütçelerinden karşılıyor’
Maske ve dezenfektan temini ve kullanımı ile ilgili bilgilerin de yer aldığı raporda “Okullarımızın yüzde 45’i verilen maske sayısını ve kullanışlılığını yeterli görmemiştir. Dezenfektan bakımından da durum aynıdır. Kırsal mahallelerde okulların büyük bir kısmında yetersiz olan maske ve dezenfektan ihtiyacını, öğretmenler hem kendileri hem de öğrencileri için kendi bütçelerinden karşılamaktadır. Bu aynı zamanda öğretmenlere ayrı bir maddi yük getirmektedir” denildi.
‘Kırsal mahallelerde, birçok okul kısmi olarak İmam Hatip’e çevrildi’
İlçelerin kırsal mahallelerinde birçok okulun kısmi olarak İmam Hatip’e dönüştürüldüğü ifade edilen raporda şöyle denildi: “Diyarbakır’ın 17 ilçesinin kırsal mahallelerinde (köyler) 50 den fazla ortaokul kısmi olarak (5. Sınıf ve 6. Sınıf İmam Hatip’e dönüştürülürken 7. Sınıf ve/ya 8. Sınıf ortaokula devam etmektedir.) dönüştürülmüştür. Pandemi sürecinde ikili okul vaziyeti gören bu okulların sadece İmam Hatip Ortaokulları kısmı eğitim-öğretime devam etmiştir. Bu yerleşim yerlerinde öğrencilerin İmam Hatip ortaokulları dışında herhangi bir ortaokula gitme şansı bulunmamaktadır. Herkesin istediği okul türünü özgürce seçme hakkı gasp edilmektedir. Bu uygulamadan vazgeçilerek köylerde velilerin zorunlu tercihten dolayı öğrencilerini İmam Hatiplere kaydetmesine son verilmeli, örgün ortaokullar açılmalıdır.”
Raporda şu öneriler yer aldı:
- Yüz yüze eğitim zamanında okula çağırılacak öğretmenlere haftalık test yapılmalıdır.
- Seyreltilmiş sınıflarda görev yapacak öğretmenler için ek atama kadrosu bakanlıkça alınmalıdır.
- Kovid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Okullara sağlık personeli atanması ilgili bakanlıklarla ortaklaşa yapılmalıdır.
- Temizlik ve dezenfektan için bütçe ayrılmalı, bu işleri sürdürecek yardımcı hizmet personeli alınmalıdır.
- Öğretmen odaları, kantinler, yemekhaneler ve okulların diğer bölümleri fiziki mesafeye uygun hale getirilmelidir.