DÜNYA

Göçmen minibüsünde polis kurşunuyla ölen 2 yaşındaki Mawda'nın davası: Avrupa'daki göçmen karşıtı politika yargılanıyor

Belçika'da polisten kaçan Iraklı Kürt sığınmacılarla dolu minibüse ateş açılması sonucu 2 yaşındaki Mawda Shawri'nin polis kurşunuyla can vermesiyle ilgili dava, olaydan 2.5 yıl sonra protestolar eşliğinde başladı. 
Sitede oku

Mons kentinde davanın görüldüğü mahkemenin önünde Mawda bebeğin giysilerinin de asıldığı protesto düzenleyen aktivistler, 2 yaşında bir çocuğun hayatını kaybetmesinden Avrupa devletlerinin insanlıkdışı göç karşıtı politikalarının sorumlu olduğuna dikkat çekti.  

Mayıs 2018'de Fransa'dan Britanya'ya ulaşmak isteyen ve Belçika'dan geçerken polisin dur emrine uymayınca açtığı ateşin hedefi olan minibüste yaklaşık 24 Iraklı Kürt sığınmacı bulunuyordu. 

Avrupa'nın kayıtdışı göçmenleri suçlu haline getirme politikası

İçlerinden hayatını kaybeden 2 yaşındaki Mawda'nın ebeveynlerini destekleyen göçmen-sığınmacı hakları savunucuları, sadece can alan kurşunu atan polisin değil, Avrupa'nın kayıtdışı göçmenleri suçlu haline getirme politikasının da yargılanması gerektiğini belirtti.

Dışarıda protestocular 'Mawda için adalet' diye bağırırken, mahkeme salonunda çeviri sorunları yaşanan duruşmaya başlamasından kısa süre sonra ara verildi. 

Polis: Kurşun hedefinden saptı

Sanık sandalyesindeki kimliği açıklanmayan 48 yaşındaki sanık, 2 çocuk babası olan 8 yıllık bir polis.

Soruşturmaya verdiği ifadede, son sürat kovalamaca sırasında şüpheli aracı durdurmak için lastiğe ateş etmek istediğini, ama arabasının şiddetli şekilde yoldan çıkması nedeniyle kurşunun hedefinden saptığını dile getirmişti.

'Başına isabet eden kurşunla öldüğünü öğrendiğimde mahvoldum'

Aracı durdurmak için ateş ederken içinde göçmenlerin olduğunu bilmediğini savunan sanık, kurşunlardan korunmak için ailesiyle birlikte sürücünün arkasında çömelen küçük Mawda'nın başına isabet eden kurşunla öldüğünü öğrendiğinde mahvolduğunu söylüyor. 

Avukatı: Göç politikasının hatalarını kendisinin taşımak zorunda kaldığını düşünüyor

Avukatı Laurent Kennes de medyaya "Bir çocuğun ölümünden sorumlu olmak etiketini taşımak, korkunç bir şey. Bütün suçun kendisinin üzerine yıkıldığını, savcıların ve göç politikasının hatalarını kendisinin taşımak zorunda kaldığını düşünüyor" diye konuştu.

'Kasten öldürmekten yargılanmalı'

Sanık polis, istemsiz öldürmeyle suçlanıyor. Mawda'nın ailesini temsil eden avukatlar ise kasten öldürmeden yargılanmasını talep ediyor. Avukat Selma Benkhelifa"Silahını çıkarmak, doldurmak ve göçmenlerle dolu bir minibüse doğru ateşlemek... Bu sadece gereken özeni göstermemek değil, olayı bu şekilde küçümsememeliyiz" açıklamasını yaptı.

Her ikisi de Iraklı Kürt olan minibüs sürücüsü ve kaçışı organize eden insan kaçakçısı da ölüme neden olmak suçlamasından yargılanıyor. 

Fransız polisi takipten Belçikalı meslektaşlarını haberdar etmedi

Ailenin avukatları, polis taktikleri ve Fransa ile Belçika güvenlik teşkilatları arasındaki işbirliğini de sorgulamaya açmaya çabasında. Zira 16 Mayıs 2018 gecesi Fransa'daki Grande-Synthe'den yola çıkan göçmen minibüsüne Fransız yetkililer bir GPS iz sürücü yerleştirmişti. Ancak Belçika polisi, Brüksel'in güneyindeki bir otoyolda durdurmaya çalıştığında minibüsün zaten takibi alınmış olduğunu bilmiyordu.

Simge dava

Belçika'da skandala neden olan küçük Mawda'nın polis kurşunuyla öldürülmesi trajedisi, genelde savaşta zarar gördüğünden yurtlarını terk etmek zorunda kalmış göçmenlerin Avrupa Birliği'nde dolaşımları sırasında hala karşılaştıkları tehlikelerin simgesi haline geldi.

Mawda'nın öldürülmesinin ardından insani nedenlerle Belçika'ya yerleşmelerine izin verilen ebeveynlerini üç avukat temsil ederken, bir yurttaş aktivist inisiyatifinin harekete geçirdiği uluslararası ünlülerin kampanyası da destekliyor. 

Yorum yaz