Sabah'tan Ceyhan Torlak'ın haberine göre İzmir'de meydana gelen deprem sonrası Emrah Apartmanı'nda çocuğunu ve annesini kaybeden Yağmur Gürman, daireye 1.5 yıl önce taşındıklarını söyledi.
"Annem ve oğlumla birlikte yaşıyorduk. Deprem anında iş yerinden arkadaşımla yemekteydik. Hemen eve doğru yola çıktım. Çok trafik vardı. Yoldan çevirdiğim bir motosikletli beni sokağımıza kadar götürdü" ifadesini kullanan Gürman, şöyle devam etti:
- Apartmanı yıkılmış halde görünce ben de yıkıldım. 'Bizim apartmanımız bu olamaz' dedim. İnanamadım. Depremden birkaç saat sonra annemin telefonunu enkazın yakınında çalışır vaziyette buldum. O sırada Barlas'ı uyutmaya çalışıyordu. Telefondan ninni açıp dinletiyormuş. Telefonu bulduğumda hala ninni çalıyordu.
- Eve taşınırken ne ev sahibi Hüseyin Mızrak ne de emlakçı, apartmanla ilgili çürük raporu olduğundan bahsetmedi. Bundan bahsetselerdi zaten taşınmazdık. Emlakçıdan, ev sahibinden, müteahhitten şikayetçiyim. Hepsine dava açacağım. Avukatım Efe Demirciefe bu konuyla ilgileniyor. Sağ olsun hiçbir ücret almadan dava sürecini yürütüyor.
- Annemin altıncı hissi kuvvetlidir. Bu daireden mutsuzdu. Alsancak'ta daire baktık ama annem, 'Kızım sana masraf olacak. Boşver taşınmayalım. Erteleyelim' deyince vazgeçtik. Kiracı olmama rağmen evin içini yaptırdım. Mutfak ve banyo değişti. Yeni eşya aldım. Annem daha mutlu olsun diye uğraştım. Ama nereden bilebilirdim ki yıkılacağını. Bilseydim zaten taşınırdım.
- Barlas beni çok özlüyordu. Apartmanda onu sevmeyen yoktu. Oğlum adeta apartmanın maskotuydu. AFAD ekiplerine de çok teşekkür ederim. Oğlumu ve annemi kurtarabilmek için çok çaba sarf ettiler. Hatta bir vinç operatörü uykusuz şekilde bizim için gece gündüz çalıştı. Mesaisi bittiği halde evine gitmedi. Herkes çok fedakarca çalıştı. Ama olmadı."