DÜNYA

AB Yüksek Temsilcisi'nden Biden'a rağmen 'stratejik özerklik' makalesi

ABD başkanlık seçimini koltuktaki Donald Trump'ın kaybetmiş, Demokrat Partili Joe Biden'ın kazanmış gözükmesini memnuniyetle karşılayan AB, Trump'tan yanmış diline 'stratejik özerkliği' yerleştiriyor. Yüksek Temsilci Borrell, AB'nin savunma ve güvenlik konularının çok ötesine geçen stratejik özerklik geliştirmesi gerektiğine dair makale yayımladı.
Sitede oku

Project Syndicate'te bir makale yayımlayan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin jeopolitik rekabetin arttığı uluslararası arenada kendisine uygun yeri güvenceye almak için kendi kaderini kendi ellerine alması gerektiğini yazdı. Borrell, bunun gerçekleşmesi için AB'nin stratejik özerklik geliştirmek zorunda olduğunu belirtti. 

'Kendi değerlerine ve çıkarlarına göre hareket etmek'

"Avrupa'nın kendi güvenliğini genel tabirle kendi ellerine alması gerektiği şimdi her zamankinden daha aşikar. Bunu yapmak, sadece Avrupa Birliği'nin dünya sahnesinde kendisine uygun konumunu güvence altına almakla kalmayacak, aynı zamanda gelecek yıllarda sağlıklı bir transatlantik ortaklık da sağlayacak" diyen Yüksek Temsilci, bunun için stratejik özerkliğe erişilmesi gerektiğini vurguladı. 

Stratejik özerkliği 'bir yandan ittifakları güçlendirip çok taraflılık ve açıklığa bağlı kalırken, kendi adına düşünme ve kendi değerlerine ve çıkarlarına göre hareket etme yeteneği' diye betimleyen İspanyol diplomat, şöyle devam etti:

'Günümüzün düşmanca uluslararası ortamında ayaklarımızın üzerinde durmalıyız'

"AB, jeopolitik rekabetlerin ve büyük güçler arası çekişmelerin yükselişte olduğu günümüzün düşmanca uluslararası ortamında ciddi stratejik zorluklarla karşı karşıya. Bu nedenle, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bir keresinde açık sözlülükle belirttiği gibi, 'Biz Avrupalılar gerçekten de kendi kaderimizi kendi ellerimize almalıyız'. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmalıyız."

'NATO'nun kabiliyetlerinin ötesinde sorunlarla cebelleşiyoruz'

Borrell, 'AB'nin güçlenmesi ve temelde güvenlik ve savunma odaklı olan stratejik özerkliğe ulaşmasının her zaman NATO içinde sürdürülmesi gerektiğinin düşünüldüğünü, ama Avrupa'nın bugünkü güvenlik sorunlarının NATO'nun yetebilirliğinin ötesine geçtiğini, AB'nin müdahale etmesi gereken çok sayıda bölgesel kriz bulunduğunu' belirtti.

'Stratejik Pusula geliştiriyoruz'

Dolayısıyla AB'nin bölgesel istikrarı korumak için kendi müşterek pozisyonunu geliştirmesi gerektiğinin altını çizen AB Yüksek Temsilcisi, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Başarılı olmak için Avrupa, tehditleri gözlemleme ve değerlendirmek için kendi çerçevesini kurmalıdır ki, tehdit değerlendirmesinden operasyonel hale gelme ve müdahaleye hızlı şekilde geçebilsin. Bu nedenle şimdi bir Stratejik Pusula geliştiriyoruz. Stratejik özerklik tartışmasının savunma ve güvenlik konularının çok ötesine geçmesi elzemdir. Kovid-19 krizinin gösterdiği gibi, halk sağlığı ve ekonomik karşılıklı bağımlılık gibi konular daha az önemli değildir."

'AB'nin ABD için değerli kalması için de lazım'

'Stratejik özerklik kavramının Avrupa'nın küresel düzeyde rolünün güçlenmesine yardım edeceğini, böylece AB'nin her ülke ve dünya gücü için tercih edilen ortak haline geleceğini' öngören Borrell, Joe Biden'ın ABD başkanlığında Washington-Brüksel ilişkilerinin tekrar rayına gireceği beklentisi için "Bu senaryo ancak transatlantik ilişki ABD'ye yarar sağladığı sürece mümkündür ve yalnızca daha güçlü bir AB'nin küresel sorumluluklardan daha fazla pay üstlenmesi bu ilişkiyi değerli kılabilir" yorumunu yaptı.

'Yeni transatlantik ilişkisi eşitlik temelinde kurulmalı'

Borrell, bugün Paris Barış Forumu'ndaki bir oturumda, Biden'ın ABD Başkanı seçilmesi sonrası ABD-AB ilişkilerinin nasıl olacağına yönelik soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

"İki tarafın da NATO üyesi, Batı ailesinin parçası olduğunu söylemek yetmez. Aile olmaktan çok ortak olmak istiyoruz. Aile içinde her zaman biri liderlik eder, diğerleri takip eder. Biz her iki tarafın da görevlerinin ve sorumluluklarının belirli olduğu bir ortaklık istiyoruz. Yeni transatlantik ilişkisi eşitlik temelinde kurulmalı." 

'Tüm ülkelerle ortaklık anlaşmamız var, ama ABD ile yok'

Avrupa'nın ABD'ye bağımlılığını azaltıp daha yapıcı bir yaklaşım sergilemek istediklerini aktaran Borrell, bunun için yeni bir kurumsal ayarlama gerektiğini anlattı.

ABD'nin yeni dışişleri bakanı belli olduğunda muhatabına iki taraf arasında yeni bir transatlantik anlaşma önereceğini dile getiren Borrell, "Dünyada neredeyse tüm ülkelerle ortaklık anlaşmamız var, ama ABD ile yok" dedi.

Yorum yaz