Çin merkezi hükümetini yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan Ulusal Güvenlik Yasası, Hong Kong özel idare bölgesinde parlamentoyu da etkiledi.
Hong Kong'un bağımsızlığını destekleme, Çin'in egemenliğini tanımayı reddetme, yabancı güçlere müdahale çağrısı yapma ya da başka yollardan ulusal güvenliği tehdit etme halinde seçilmiş temsilcilerin milletvekilliğinin düşürülmesi, hayata geçirildi.
Çin Ulusal Halk Kongresi'nin bir yasama komisyonu, Hong Kong hükümetinin ulusal güvenliğe tehdit olduğuna inanılan herhangi bir milletvekilini mahkemelere gitmeden diskalifiye edebileceğine karar verdi. Buradan hareketle Hong Kong hükümeti, parlamentodaki 4 milletvekilini (Alvin Yeung, Denis Kwok, Kwok Ka-ki, Kenneth Leung) düşürdü.
Bunun üzerine 70 sandalyeli parlamentoda diğer demokrasi yanlısı 15 vekil toplu istifa açıklaması yaptı.
'Hong Kong halkının iradesine doğrudan müdahale'
Muhalif grubun sözcüsü, Demokrat Parti milletvekili Wu Chi-wai, Hong Kong halkının iradesine doğrudan müdahale edildiğini söyleyip "Hong Kong, bugünden sonra artık dünyada 'tek ülke, iki sistem' anlayışının var olduğunu anlatamaz" dedi.
'Hong Kong'a verdiğin zarardan ötürü 10 bin yıl boyunca pis kokacaksın'
Onların gidişiyle parlamento tümüyle Çin yanlısı milletvekillerinden oluşacak.
Daha önce de eylülde yapılması planlanan ancak pandemi gerekçesiyle bir yıl ertelenen seçimde sözkonusu dörtlü dahil 12 milletvekili yarışmaktan men edilmişti.
Bugün muhalif vekiller parlamentoda son günlerini geçirirken, içlerinden Lam Cheuk-ting balkona Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'a 'Hong Kong'a verdiği zarardan ötürü 10 bin yıl boyunca pis kokacağını' söyleyerek lanet eden bir pankart astı.
'Hong Kong için ölüm fermanı'
Milletvekili Claudia Mo, gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Pekin'in Hong Kong'un demokrasi mücadelesi hakkında ölüm fermanı çıkardığını ve bundan böyle siyaseten doğru ya da vatansever yahut görünüşünü hoş bulmadığı herkesi elindeki araçları kullanarak bertaraf edeceğini' söyledi.
'Vatanseverlerden oluşan bir yasama organına ihtiyaç var'
Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam ise milletvekilliklerinin düşürülmesini savunurken 'vekillerin doğru düzgün davranması ve yasalara uygun davranmayanlara parlamentoda yer olmaması gerektiğini, zira şehrin vatanseverlerden oluşan bir yasama organına ihtiyaç duyduğunu' söyledi.
Lam 'bununla birlikte parlamentonun Pekin'in her gönderdiğini onaylayan bir organ olmayacağından ve görüş çeşitliğini memnuniyetle karşılayacağından' söz etti.
Çin'in ofisinden 'merkezi otoriteye inatla direnmek ve meydan okumak' açıklaması
Çin'in Hong Kong ve Macau İşleri Ofisi'nden yapılan açıklamada, milletvekillerinin toplu istifası 'parodi' diye nitelendi.
Bunun 'bir kez daha muhalif vekillerin merkezi hükümete inatla direnme tutumlarını gösterdiği ve merkezi otorite ile Hong Kong Temel Yasası'na meydan okuma olduğu' ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
"Bu vekiller istifalarından radikal muhalefeti provoke etmek ve yabancı müdahale için yalvarmak amacıyla istifade etmeyi umuyorsa, yanlış hesap yapıyor."
'Çin’in iç işlerine karışmayın'
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, uluslararası tepkilere 'diğer ülkelerin Çin’in iç işlerine karışmaya hakları olmadığı, Çin'in egemenlik ve güvenliğine zarar vermeye yönelik girişimlerin başarıya ulaşamayacağı' yanıtını verdi.
'Hong Kong hakkında Çin-Britanya Ortak Bildirisi'ndeki garantileri ihlal'
Pekin, 1997 yılında Britanya sömürgeciliğinden çıkıp Çin yönetimine geri dönen Hong Kong'da en az 50 yıl boyunca belli demokratik hakları garanti ettiğinden, eski sömürgeciden kınama geldi.
Britanya'da Boris Johnson'ın başbakanlığındaki Muhafazakar Parti hükümeti, Ulusal Güvenlik Yasası gibi milletvekillerinin düşürülmesinin de iki ülke arasında 19 Aralık 1984'te imzalanan Hong Kong hakkında Çin-Britanya Ortak Bildirisi'ndeki garantileri ihlal ettiğini söyledi.
Britanya Dışişleri Bakanı Dominic Raab, "Pekin'in Hong Kong'un seçilmiş milletvekillerini düşüren yeni kurallar dayatması, yasal bağlayıcılığı olan Çin-Britanya Ortak Bildirisi'nin net bir ihlalidir" açıklamasını yaptı.
Raab, "Çin bir kez daha taahhütlerini çiğnemiş ve Hong Kong'un üst düzey özerkliğine zarar vermiştir" dedi.
Elçi bakanlığa çağrıldı, yaptırım kartı çıkarıldı
Britanya Dışişleri, Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Xiaoming'i bakanlığa çağırıp 'derin endişe' iletirken, Raab'ın Yardımcısı Nigel Adams, parlamentoya hitabında, 'Pekin'in eylemlerinden ötürü bazı Çinli yetkililere olası yaptırımları değerlendirdiklerini' söyledi.
Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı: ÇKP’nin genişleyen tek parti diktatörlüğü
Çin'e karşı stratejik savaş yürüten ABD'deki Trump yönetimi de milletvekillerinin düşürülmesini kınadı.
"Çin Komünist Partisi (ÇKP), Çin-Britanya Ortak Bildirisi kapsamındaki uluslararası taahhütlerini ve Temel Yasa kapsamındakiler de dahil olmak üzere Hong Kong halkına verdiği sözleri açıkça ihlal etti. (Çin'in sloganı) 'Bir Ülke, İki Sistem' artık sadece ÇKP’nin Hong Kong’da genişleyen tek parti diktatörlüğünü örtmeye yönelik bir incir yaprağından ibarettir" diyen Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O’Brien, 'Hong Kong'un özgürlüklerini yok edenleri' yaptırımla tehdit etti.
AB, yeni uygulamanın 'derhal kaldırılması' çağrısı yaptı.
Ortak bildiri ve iki sistem meselesi
Çin-Britanya Ortak Bildirisi çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı. Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, 'bir ülke, iki sistem' olarak adlandırılıyor.