GÖRÜŞ

Türkiye’de ‘Afet Bakanlığı’ kurulması gerekiyor mu?

Uzmanlara göre Türkiye’de, arama-kurtarma ekiplerinin koordinasyonunu ve eğitimini sağlayacak, bütün mevcut yapı stoklarının elden geçirecek, riskli bölgelerdeki yapıları kontrol edebilecek, boşaltma, yıkma yetkisine sahip bir erke ihtiyaç var.
Sitede oku

İzmir'de 30 Ekim Cuma günü meydana gelen deprem, Türkiye’nin bu konuda alması gereken önlemleri bir kez daha gündemin en üst sırasına taşıdı. Uzmanlara göre depremin öncesinde atılacak adımlar, Türkiye’nin bu ve benzeri afetleri daha az kayıpla atlatması için belirleyici rol oynayacak. 17 Ağustos depreminde TSK bünyesindeki arama-kurtarma çalışmalarının koordinasyonunda görev alan emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, ‘Afet Bakanlığı’ kurulması gerektiğini belirtirken, eski AKUT Genel Başkanı Nasuh Mahruki ise bu yapının yetki ve sorumlulukları elinde bulunduran bir erk olması gerektiğine dikkat çekti.

‘Gelecek ekipler daha önceden belirlenmeli’

Türkiye’de, arama-kurtarma ekiplerinin belirli bir kapasiteye ulaştığını ifade eden Atabay, bunların sevk, idare, yönetim ve organizasyonu çok önemli olduğunun altını çizdi. Bunun hem zaman kazandıracağını hem de aramaları kolaylaştıracağını belirten Atabay, şunları ekledi:

“Özellikle depremin ilk saatlerinde, birçok ilden çıkan ekipler geldi. Ekipler geldikten sonra AFAD tarafından belirli gruplara ayrıldı. Evet yapılan bir koordinasyon var ama bütün gelecek ekipler daha önceden belirlenmeli, deprem olduğu zaman hangi il ve ilçeden hangi grubun geleceği AFAD tarafından bilinmeli. Bu sürecin organizasyonu çok önemli. Bunlar belirlenmezse sahada kaos oluyor.”

Felaketin öncesinde ve sonrasında; sağlık, arama, kurtarma, haberleşme, iletişim konularının tamamını bünyesinde organize edecek bir yapı olmalı önerisinde bulunan Atabay, bunun da bakanlık seviyesinde olması gerektiğini belirtti:

“Eğer bir bakanlık olursa hem felaket sürecinde koordinatör olur hem de tüm arama-kurtarma ekiplerinin afetten önce koordinasyonunu, eğitimini ve işbirliği geliştirmelerini sağlar. Birinin malzemesi eksiktir, diğeri onu tamamlar. Bütün bunlar bakanlık çatısı altında organize olursa o zaman teknik alandaki çalışmalarda da kolaylık sağlar.”

İzmir depreminin ardından depremin şiddetinin de farklı kurumlardan gelen farklı veriler üzerinden tartışıldığını ifade eden Atabay, bakanlık çatısı altında verilerin tek merkezde toplanmasının da mümkün olduğunu bildirdi.

‘Kalabalığın olması normal değil, olmaması daha sağlıklı olur’

Nasuh Mahruki de afet anlarında koordinasyonun önemine dikkat çekti:

“Afet durumunda her kafadan bir sesin çıkması, kaynakların yanlış yönlendirmesine yol açabilir. Bu da afetzedeleri etkiler. Türkiye’de bütün işler AFAD’ın koordinasyonunda yürütülüyor. Gelen tüm ekipler, koordinasyon kurulunun altında çalışıyor. Kaos olması da bir yere kadar anlaşılır bir şey. 17 enkazda, 6.500 kişiye yakın bir insan vardı. Her ekibin de çalışmak istiyor olması, çalışacak alanın az olması nedeniyle kalabalık görüntülere yol açtı. Bunun biraz daha iyi planlanması gerekir. Çünkü özellikle enkazın üzerinde çok sayıda insan olunca, herhangi bir artçı sarsıntı ya da beklenmedik bir olay olduğunda o kadar çok insanın oradan güvenli bir şekilde çıkması da sorun olur. Sonuç olarak bu kadar kalabalığın olması normal değil, olmaması daha sağlıklı olur.”

‘AFAD Başkanı Fuat Oktay’a, yetkilerinin ne olacağını sordum’

Mahruki’ye göre ‘Afet Bakanlığı’ kurulabilir ancak yetki ve sorumluluklar bakımından altını çizdiği noktalar var:

“Kritik nokta, bu bakanlığın yetkisi ve sorumluluğu ne olacak? AFAD ilk kurulduğunda, AKUT Başkanı olarak ziyarete gittim. O dönemki AFAD Başkanı Fuat Oktay’a, başkanlığın kurulmasının çok iyi olduğunu ancak yetkilerinin ne olacağını sordum. ‘Bir binanın çürük raporu olduğunda, o binayı boşalttırma yetkiniz olacak mı olmayacak mı’ dedim. Olmayacağı cevabını aldım. O zaman bir işe yaramaz. Afet Bakanlığı kurulacaksa yüksek yetki ve sorumluluklarla kurulmalıdır. Örneğin, İzmir’de bina için çürük raporu çıkmış. Bu binada oturmaya devam etmişler. Çünkü sistemde çürük raporu olan bir binayı belediyenin ya da devletin boşalttırması gibi bir yetki yok. ‘Afet Bakanlığı’ olacaksa bu yetkide olması gerekir. Bina çürükse; bina boşaltılır, belirli destekler verilir ve ortak kaynak ile yenisi inşa edilir. Türkiye’de bütün mevcut yapı stoklarının elden geçirecek, riskli bölgelerdeki yapıları kontrol edebilecek, boşaltma, yıkma yetkisine sahip bir erke ihtiyaç var. Sadece bu olursa faydası olur. Bu olmazsa kaynak israfı olur.”

Yorum yaz