ABD'de 3 Kasım başkanlık seçimlerine günler kala Başkan Donald Trump ile Demokrat aday Joe Biden arasındaki son canlı yayın tartışması, NBC sunucusu Kristen Welker'ın moderatörlüğünde Tennessee eyaletinin Nashville kentindeki Belmont Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
'Kovid-19 ile mücadele' başlığıyla başlayan tartışmada, Trump, virüsün yakın zamanda yok olacağını belirterek, "Haftalar içinde virüs için elimizde bir aşı olacak" ifadesini kullandı.
Trump, Kovid-19'un sadece ABD'nin değil tüm dünyanın problemi olduğunu belirterek, aldıkları önlemlerin yerinde ve ölüm oranının düşük olduğunu savundu.
'Bu kadar ölümün sorumlusu birisi Amerikan başkanı olarak kalmamalı'
Biden ise "220 bin Amerikalı bu hastalıktan öldü ve benim diyebileceğim başka bir şey yok. Bu kadar ölümün sorumlusu birisi Amerikan başkanı olarak kalmamalı" dedi.
Trump, moderatörün "Aşının haftalar içinde çıkacağına dair garanti veriyor musunuz?" sorusuna, "Bunu garantileyemem ama yıl sonuna kadar aşı kesin çıkacak. Bu konuda bir iki firmanın şansı yüksek. Bu firmalar Johnson and Johnson, Moderna ve Pfizer" yanıtını verdi.
'Karanlık bir kışa giriyoruz'
Biden ise Trump'ın daha önce Paskalya'ya ve yaza kadar virüsü bitireceklerini söylediğini anımsatarak, "Şu anda karanlık bir kışa giriyoruz ve Trump'ın hala net bir planı yok. Aşının gelecek yılın ortasına kadar hazır olmasına çok olası bakılmıyor" dedi.
Trump, virüs ile yaşamayı öğrendiklerini dile getirerek, "Başka bir şansımız yok. Joe gibi kendimizi evimizin bodrum katına kapatamayız. Onun kendini bodruma kapama ama hala çok fazla para kazanma yeteneği var" diye konuştu.
Biden, Trump'ın bu ifadesine, "Bununla yaşamayı öğrendiğimizi söylüyor ama insanlar ölmeyi öğreniyor. Bugün birçok kişinin kahvaltı masasında boş sandalye vardı" sözleriyle tepki gösterdi.
'Bu benim değil Çin'in suçu'
Biden'ın, sorumluluk alması gerektiğini söylemesi üzerine Trump, "Ben sorumluluk alıyorum. Bu benim değil Çin'in suçu" dedi.
Bilim insanlarının önermesi durumunda ülkeyi karantinaya alıp almayacağının ve bunun ekonomik etkilerinin sorulmasına Biden, "Ben ülkeyi değil virüsü karantinaya alacağım" karşılığını verdi.
Adaylar Kovid-19 teşvik paketinin hala Kongreden geçmemiş olmasından dolayı birbirini suçladı.
Biden'ın Trump'ın yeterli önlem almadığını söylemesine karşılık Trump, "New York'a bir bakın. Demokratların elinde ama hayalet kente döndü. 10 binlerce insan bakımevlerinde öldü. Diğer Demokrat eyaletler de aynı" diye konuştu.
'Joe, Rusya'dan 3.5 milyon dolar aldı bense tek kuruş almadım'
FBI ve DNI'ın Rusya ve İran'ın seçimlere müdahale etmeye çalıştığına dair açıklamalarının sorulması üzerine Biden, "Hangisi olduğu fark etmez, herhangi bir ülke Amerikan seçimlerine müdahale etmek isterse bunun bedelini öder" dedi.
Biden, Trump'ı Rusya ve İran konusunda yeterince adım atmamakla suçlarken, Trump da "Joe, Rusya'dan 3.5 milyon dolar aldı bense tek kuruş almadım" ifadesini kullandı. Biden, buna karşılık olarak, "Ben hayatım boyunca hiçbir ülkeden tek kuruş para almadım" dedi.
'Biden'ın Amerikan halkına bir açıklama borcu var'
Tartışmada, Biden'ın oğlu Hunter Biden'a ait olduğu iddia edilen bir bilgisayardan çıkan maillerde Biden'ın başkan yardımcılığı döneminde Ukraynalı bir enerji firması ve Çin ile ilişkilerine yönelik iddialar da gündeme geldi.
Trump, Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın iş ortağının Çin ile ilgili iddialarının üzerine giderek, "Biden'ın Amerikan halkına bir açıklama borcu var" değerlendirmesinde bulundu.
Biden, Ukrayna konusunda kendisini, "Ukrayna'ya benim hakkımda negatif şeyler söyleyen tek insan bu adamdır (Trump)" ifadesiyle savundu. Başkan yardımcılığı süresince yanlış bir adım atmadığını söyleyen Biden, oğlunun Çin'den de kazanç elde etmediğini öne sürdü.
Trump, kendisinin iş adamlığı döneminde Çin'de hesabı olduğunu ancak başkan olmaya karar verince bu hesapları kapattığını belirterek, "Benden farklı olarak Biden'ın başkanlığı döneminde oğlu ve kardeşleri daha da zenginleşti. Elektrik süpürgesi gibi tüm paraları süpürdüler" diye konuştu.
Biden, başkan seçilmesi durumunda Çin'i uluslararası standartlara çekmek için çabalayacağını dile getirirken, Trump, Çin'e uyguladığı gümrük vergilerini anlattı.
Adaylar Kuzey Kore konusunda gerildi
Trump, göreve geldiğinde ABD'nin Kuzey Kore ile savaşın eşiğinde olduğunu ifade ederek, 32 milyon insanın ölümüne engel olduğunu söyledi. Biden ise başkan seçilmesi durumunda Kuzey Kore'nin nükleer faaliyetleri üzerindeki kontrollerine devam edeceklerini vurguladı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile ilişkisi bağlamında Trump'ın "Kuzey Kore ile savaşta değiliz. İlişkilerimiz iyi. Diğer ülke liderleriyle iyi ilişkilerimizin olması iyi bir şey" demesi üzerine Biden, "Bu, 'Hitler Avrupa'yı, Avrupa'nın geri kalanını işgal etmeden önce onunla iyi ilişkilerimiz vardı' demek gibi bir şey" ifadesini kullandı.
Biden, Kim Jong-un ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna, "Onunla nükleer kapasitesini düşürme şartıyla görüşürüm. Kore Yarımadası nükleerden arındırılmalı" yanıtını verdi.
Biden'dan Trump için 'kafası karışmış' nitelendirmesi
Adaylar, sağlık sistemi konusunda da birbirlerinin politikalarını sert dille eleştirdi.
Trump'ın bu konuda Biden'a Demokrat aday adaylarından Bernie Sanders'ın politikaları üzerinden yüklenmesinin ardından Biden, "Bu adamın kafası karışmış. Başka birine karşı yarıştığını düşünüyor. Sen Biden'a karşı yarışıyorsun" dedi.
Göçmenler konusunda sert çıkış
Trump, Meksika sınırında göçmen çocukların ailelerinden ayrılmasıyla ilgili soruya, "Onlar buraya çeteler ve kötü kişiler tarafından ülkeye geçiş için kullanılmak üzere getiriliyor. Şu anda sınırlarımız her zamankinden daha iyi. Bizim göçmenleri koyduğumuz kafesler inşa ettiğimizi iddia ediyorlar. Bunlar 2014'te inşa edildi. Bunu inşa eden Obama-Biden yönetimiydi" dedi.
Biden ise sınırda çocukların ailelerinden ayrılmasını 'suç' olarak nitelendirdi ve Trump'ın 'bu kafesleri kim inşa etti?' sorusuna yanıt vermedi.
Biden, Barack Obama döneminde göçmenlerle ilgili verilen sözlerin tutulmamasına ilişkin olarak da "Bir hata yaptık ve bunu düzeltmek uzun zaman aldı. Ben artık başkan yardımcısı değil, başkan olacağım" diye konuştu.
Trump, Biden'ın 'yakala ve serbest bırak' yaklaşımını eleştirerek, "Böyle yaparak, katiller, tecavüzcüler bizim ülkemize girer. Onların adını alıp ülkenin içine salar sonra da 'geri gelin' dersek ancak en düşük IQ'ya sahipler geri döner" dedi.
Tartışmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, ulusal güvenlik ve sosyal konuların yanı sıra iklim değişikliği ve ırkçılık konuşuldu.
'Biden'ın iklim planı tam ekonomik bir felaket'
İklim değişikliğine ilişkin tartışmada Biden, bu durumu kabul edip ona göre politikalar geliştirmenin ahlaki bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
Trump ise Biden'ın iklimi değişikliği planının Amerikalı aileler için yıllık 6 bin dolardan fazla maliyete yol açacağını belirterek, "Biden'ın iklim planı tam ekonomik bir felaket" dedi.
Biden'ın iklim değişikliği planındaki rüzgar enerjisi seçeneğinin kuşlara zarar verdiğini, pahalı olduğunu, güneş enerjisinin ise henüz sürdürülebilir olmadığını dile getiren Trump, "İlk kez benim dönemimde enerji bakımıdan bağımsızız. Artık enerji için savaşmak zorunda kaldığımız onca ülkeye ihtiyacımız yok. Enerji bağımsızıyız" ifadelerini kullandı.
Trump, Biden'ın hidrolik kırma olarak bilinen kaya gazı veya ulaşılması güç enerji kaynaklarının basınçlı suyla çıkarılmasına karşı olduğunu, sonradan bundan vazgeçtiğini iddia ederken, Biden bunun gerçek olmadığını savundu ve federal arazilerde hidrolik kırma yöntemini yasaklayacağını söyledi.
Biden, çevreyi kirleten endüstrilere sınırlama getireceğini ifade ederken, Trump'ın "Petrol endüstrisini kapatacak mısın?" sorusuna "Onları dönüştüreceğim" yanıtını verdi.
Bunun üzerine Trump, enerji kaynağı zengini olan eyaletlere seslenerek, "Texas, Arizona, Pennsylvania bu açıklamayı iyi duyun" dedi.
'Bu ülkede sistematik ırkçılık var'
Irkçılık konusunda fikri sorulan Biden, "Bu ülkede sistematik bir ırkçılık var. ABD hiçbir zaman eşitlik ve özgürlük sözünde durmadı." dedi.
Biden, kendisinin, çocuklarına polis tarafından durdurulduklarında ne yapmaları gerektiğini anlatmadığını ancak ülkedeki siyahi ailelerin çocuklarına bunları anlattıklarını söyledi.
Trump ise yönetiminin siyahi Amerikalılara önemli destekler verdiğini belirterek, "Abraham Lincoln'den sonra benden daha fazla siyahi Amerikalılara yardım eden başka kimse yok" dedi.
Donald Trump, 1994 yılında çıkarılan ve uyuşturucu madde bulunduran kişilerin 5 yıl hapsedilmesini öngören yasaya Biden'ın da destek verdiğini dile getirdi. Biden buna karşılık, "O bir hataydı. O şekilde yapılmamalıydı. Sadece uyuşturucu suçuna bulaşmış kişilerin yeri cezaevi değil rehabilitasyon merkezi olmalı" ifadesini kullandı.
Biden, Trump'a yönelik "Her ırkçı ateşe benzin döken biridir o" dedi.
'Sen yolsuz bir politikacısın Joe'
Tartışma sırasında Trump sık sık Biden'a başkan yardımcılığı yaptığı yılları hatırlattı ve neden bugün vadettiklerini o zaman yapmadığını sordu.
Biden'ın başarısız bir politikacı olduğunu savunan Trump, rakibine, "Ben senin yüzünden başkanlık yarışına girdim. Bu politikacılar sadece konuşur, faaliyet yok. Sen yolsuz bir politikacısın Joe, bana nasıl masum bir bebek olduğun masalını anlatma" dedi.
Buna karşılık Biden, oğlu Hunter Biden'ın e-maillerinin sızdırıldığı dizüstü bilgisayarın kaynağını sordu ve 50 civarında istihbarat yetkilisinin bu bilgisayarın Rusya tarafından Trump'ın ekibine ulaştırıldığı iddiasında bulundu.
Trump ise Biden'e "Laptop'un bir Rusya hilesi olduğunu mu söylüyorsun. Dizüstü bilgisayar Rusya'nın yani, şaka yapıyor olmalısın" ifadesiyle yanıt verdi.
Rusya'ya yönelik suçlamalar
Biden, "Rusya, Afganistan'daki askerlerimizi hedef almaya çalışırken Trump'ın Putin'e karşı harekete geçmekten neden korktuğunu anlamıyorum" diye konuştu.
Seçimlere müdahale etmeye çalışan yabancı ülkelerin olduğunu belirten Biden, "Seçimlere müdahale eden herhangi bir ülke bedelini öder" dedi.