Kamuoyunda “İşsizlik Sigortası Kanunu düzenlemesi” diye bilinen, yasa teklifi cuma günü TBMM’ye sunuldu. Gerekçe olarak koronavirüs salgınının istihdam üzerindeki olumsuz etkisinin azaltılması, işçi ve işveren arasında salgından ötürü oluşan yükün paylaştırılması gösterilen bu kanun teklifini, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında kanun teklifini yorumladı.
‘Geçici bir çalışma düzeninde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve iş güvencesi hükümleri uygulanmaz’
Kanun teklifinin gerekçesinde işveren ve işçi arasında yük paylaşımı iddiasının kanun metninde görülmediğini söyleyen Dr. Çerkezoğlu, yasanın içeriğinin işverenlere sınırsız teşvik içerirken çalışanların durumuna bir iyileşme getirmediğini “Gelir vergisinin düşürülmesi, asgari ücretten vergi alınmaması gibi politikaları göremiyoruz. Tersine kazanılmış hakları ortadan kaldırmayı hedefleyen bir dizi düzenleme var. Bunların başında 25 yaş altı ve 50 yaş üstü için iş kanunumuzda var olan, tamamen istisnai bir çalışma biçimi olan, belirli süreli iş sözleşmesinin hiçbir koşul aranmaksızın uygulanabileceğine ilişkin bir düzenleme. Bunun anlamı geçici bir çalışma düzeninde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve iş güvencesi hükümleri uygulanmaz” sözleriyle ifade etti.
‘Kıdem tazminatının ortadan kaldırılması için bir adımdır’
İşverenlerin kıdem tazminatını kaldırmaya yönelik girişimlerinin yeni olmadığını Dr. Çerkezoğlu, şu sözlerle anlattı:
“İşveren çevreleri kıdem tazminatını fona devrederek, bireysel emeklilik sistemine entegre ederek ortadan kaldırmaya çalıştılar ama her seferinde sendikalı-sendikasız tüm işçilerin direnciyle karşılaştılar. Şimdi rafa kaldırılmış gibi görünse de aslında yapılmaya çalışılan kıdem tazminatının ortadan kaldırılması için bir adımdır. Daha kolay iş bulacakları söyleniyor ama bu gençleri tümüyle güvencesiz çalıştırmak ya da 50 yaş üstü iş bulması zor insanları, hiçbir hakkı hukuku olmadan çalışmasının önünü açmaktır. Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı olmadan insanları çalıştıran işveren dilediği zaman işçileri kapının önüne koyabilecek. Gençlerimiz ayda on günden daha az çalıştırıldığı durumlarda çalışma süresi için işverenin emeklilik primi dahi ödemeyecek. Bu kısmi çalışmaların emekliliklerine hiçbir katkısı olmayacağı anlamına gelir. Bizim bu yasayı kabul etmemiz mümkün değil.”
‘Dünyanın hiçbir yerinde teşviklerle istihdam artmaz’
Genç işsizliğin yükselmesinin Türkiye’nin ve gençlerin geleceksizleştirilmesi olarak tanımlayan Çerkezoğlu, gençlerin ve tüm vatandaşların iş bulmasını sağlamanın devletin bir görevi olduğunu söyledi. Bu durumun sebeplerini şu sözlerle anlattı:
“Türkiye 2017’den bu yana istihdam kapasitesini kaybediyor. Hem sanayi hem hizmetler açısından bir daralma var. Hükümet çeşitli istihdam seferlikleri başlattı ve işverenlere teşvikler vererek istihdamı arttırmaya çalıştı ama dünyanın hiçbir yerinde teşviklerle istihdam artmaz. Bizde de böyle oldu zaten. Teşvikler arttı ama istihdam azaldı. Pandemide bu daha da vahim boyutlara ulaştı. İşsizlikte ki tabloyu hepimiz yaşıyoruz. Rakam değil artık somut bir gerçeklik.”
‘2 milyonun üzerinde işçi arkadaşımız, işverenler tarafından tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkartılmış durumda’
İşten çıkarma yasağının yürürlüğe girmesi ertesi ücretsiz izne çıkarmalardan doğan sorunları Çerkezoğlu “İşten çıkarma yasağı ile birlikte birtakım istisnalar getirildiği için işten çıkarmalar devam ederken, hükümet işverenlere tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkı tanıdı. Bu son derece olumsuz sonuçlar yarattı. Ücretsiz izin işçinin onayına tabidir. İşveren tek taraflı olarak işçiyi ücretsiz izne çıkaramaz ama bu pandemi süresince böyle bir hak tanıdı işverenlere ve ne yazık ki bu ciddi bir biçimde suistimal edildi. Kısa çalışmaya başvurabilecekken işçileri ücretsiz izne çıkartıyor. Gebze’de bir örgütlenmede yaşadığımız gibi sendikal örgütlenmeyi engellemek için işçileri ücretsiz izne çıkartıyor. İşveren hiçbir ödeme yapmıyor. Günlük 39 lira, ayda 1168 lira gibi asgari ücretin bile çok altında bir ödenek, nakit ücret desteği adı altında işsizlik fonundan ödeniyor. 2 milyonun üzerinde işçi arkadaşımız, işverenler tarafından tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkartılmış durumda ve 1168 lirayla ayda yaşamaya çalışıyor. İşten de kıdem tazminatı yanacağı için ayrılamıyor. Ücretsiz izin uygulamasının derhal ortadan kaldırılması gereklidir. Kısa çalışmadan yararlanma koşullarının kaldırılıp, bütün çalışanlar gerektiğinde kısa çalışmadan yararlanabilmeli. İşten çıkarma yasağının da pandemi boyunca bütün istisnaları kaldırılarak devam etmesi gerekli” şeklinde aktardı.