GÖRÜŞ

Türk ve Suudi uzmanlar yorumladı: Boykot krizi hangi tarafı daha çok etkiler?

Riyad’ın Türk mallarını boykot çağrıları, iki ülkeyi yeniden büyük bir krizin eşiğine getirdi. Peki, Suudi Arabistan’ın söz konusu adımları, ikili ticari ilişkileri nasıl ve ne boyutta etkiler? Hangi taraf söz konusu gerilimden daha fazla zarar görür? Türk ve Suudi ekonomi uzmanları Sputnik’e değerlendirdi.
Sitede oku

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki gerilim hızla tırmanmaya devam ediyor. Söz konusu gerilimin son kilometre taşı Suudi yetkililerin, Türk mallarına yönelik boykot çağrıları oldu. Riyad’ın bir süredir Türk ürünlerine dönük sürdüğü fiili ve kısmi ambargo, Suudi Arabistan Ticaret Odaları Başkanı Aclan el-Aclan’ın"Türkiye'ye dair, ithalat, yatırım ya da turizm olsun her şeye boykot uygulamak her Suudlu tüccar ve tüketicinin sorumluluğudur" sözleriyle farklı bir boyut kazandı. Aclan’ın bu açıklamasını, Suudi Prens Abdulrahman Bin Musa’ad Al Saud’un Türkiye’den ihraç edilen ürünlere boykot çağrısı takip etti. 

Boykot çağrıları neden değil sonuç

Riyad’dan gelen bu açıklamalar, Türkiye’nin 3 milyar dolardan fazla ihracat yaptığı ve toplam 5 milyar doların üzerinde karşılıklı ticareti olan ülkeyle yaşadığı krizin nedeni değil, sonucu niteliğinde. Bir süredir bölgesel politikaları sebebiyle karşı karşıya gelmenin eşiğinde olan iki ülke arasındaki gerilim, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda katledilmesiyle had safhaya varmıştı. Bugün gelinen noktada ise Türkiye, 1 yılda yarım milyonun üzerinde ziyaretçisini ağırladığı Suudi Arabistan’la yeni bir kopuşun eşiğinde. 

Türk meslek kuruluşları endişeli 

Riyad’ın bu tepkisinin Türkiye’de de yansımaları oldu. Türk ekonomisinin önde gelen sivil toplum ve meslek kuruluşları Suudi yetkilileri, ticari ve ekonomik ilişkilerdeki sorunları çözmek için adım atmaya davet etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) dahil pek çok kuruluşun ortak açıklamasında el-Aclan’ın açıklamasından dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını ifade edilerek “Bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir” denildi.

Suudi uzman: Boykot çağrılarının hiç bir tarafa faydası yok

Peki, Suudi Arabistan’ın Türk mallarına boykot çağrısı ikili ticari ilişkileri nasıl ve ne boyutta etkilenir? Hangi taraf söz konusu gerilimden daha fazla zarar görür? Türk ve Suudi ekonomi uzmanları Sputnik’e değerlendirdi. Suudi ekonomi analisti Tameem Jad’a göre, bu çıkışın hiç bir tarafa faydası yok:

“Ne yazık ki (Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan döneminde Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler bir parça kötüleşti, bunu itiraf etmek gerekir. Suudi hükümeti, birçok işadamı ve politikacının girişimiyle bu konuyu ihtiyatlı bir şekilde düşünecek, bunun yanı sıra elbette ki her Türkiye vatandaşının Erdoğan hükümetinin politikasını desteklemediğini anlıyoruz. Suudi Arabistan pazarında gıdadan tıbbi cihazlara pek çok Türk menşeli ürün bulunuyor. Devletler arasındaki ticaret son derece yoğun bir şekilde sürüyor. Bunun da ötesinde Türkiye'de oldukça fazla Suudi turist var, kapsamlı bir ticaret savaşı çıkarsa, bu kişilerin sayısı önemli ölçüde azalacak. Dolayısıyla ticaret savaşının aslında hiç kimseye yararı olmaz. Ancak Türkiye'ye fiilen Suudi menşeli ürünler tedarik edilmiyor. Bu nedenle ticari ilişkilerin kesilmesinin Suudi ekonomisini sert bir şekilde vuracağından emin değilim. Ancak tekrar edeyim ki bu, herhangi bir fayda da sağlamaz.”

Ekonomi uzmanı Apuhan: Türkiye, bu tutuma karşılık vermeli

Ekonomi uzmanı Şevket Apuhan’a göre ise, Ankara’nın Riyad’ın bu çıkışına derhal karşılık vermesi gerekiyor. Apuhan Türkiye, Suudi Arabistan’ın bu tutumuna karşı ayniyle cevap vermeli ve gerek ticari gerek diplomatik alanda Suudi Arabistan’ı sıkıştırmalı. Sonuç itibariyle ülkemizde bir gazeteciyi öldürttüler ve zaten bu ayıbı Türk topraklarında işleyerek aslında bize karşı da bir komplo kurmuş oldular” diyor.  

‘Türkiye, yeni pazarlar bulur, Suudilere yakışan inşaat işlerini İsrailli firmalara yaptırmak olur’ 

Suudi Arabistan'a yapılan teslimatların Türk mallarının ihracatındaki payı ne denli önemli olduğu sorusu üzerine Apuhan “Suudi Arabistan’a yaptığımız ihracat az değil; ancak Türkiye’yi sarsacak kadar önemli bir paya da sahip değil. Ülkede Türk şirketlerinin üstlendiği inşaat projeleri zaten Kaşıkçı cinayetinden sonra durma noktasına gelmişti. Sonuç itibariyle Türk firmaları yeni pazarlar bulacaklardır. Zaten, Suudi Arabistan yönetimine yakışan da bu inşaat işlerini Türk firmaları yerine İsrail şirketlerine yaptırmak olur yanıtını verdi. 

Apuhan “Türk ekonomisi herhangi bir ülkenin ya da birliğin boykot kararı ile dibi görecek kadar basit temeller üzerinde yükselmiyor. Suudi Arabistan, Türkiye’yi haritada yeri bile zor bulunan ülkelerle karıştırıyor ve büyük hata yapıyor. Bunun orta vadede Türk ekonomisine zararı değil yararı olur. Çünkü gerek iş adamlarımız, gerek bürokrasimiz bu yönetime güven olmayacağını ve hiçbir zaman söz konusu ülkede yürütülen projelerin güvenli olmayacağını anlamış oldular diye devam etti. 

Dünya Ticaret Örgütü çözüm mercii mi?

Peki, iki ülke arasında imzalanmış ticaret anlaşmalarının mevcudiyeti düşündüğünde Türkiye, Suudi Arabistan’ı Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet etse bundan bir sonuç alabilir mi? Apuhan’a göre böyle bir adımdan herhangi bir sonuç çıkmaz: 

“Elbette yapılan anlaşmalar çerçevesinde Türk tarafı şikayetçi olabilir. Peki, bu şikayetlerden bir şey çıkar mı? Hayır, bir şey çıkmaz. Zaten DTÖ işlevini kaybetmiş bir örgüt. Kaldı ki bence isteyen ülke, istediği ülkenin mallarına karşı boykot kararı alabilmeli. Suudi Arabistan buyursun boykot kararını genişletsin. Orta vadede zararlı çıkan kendileri olacaklardır.”

Yorum yaz