Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Başkanı için yaptığı çıkışı, TTB Eski Başkanı Prof. Gençay Gürsoy, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı. Gürsoy, “Benim de öğrencim olan Şebnem Korur Fincancı gibi dünyanın her tarafına bilirkişi olarak çağrılan bir insana bu yaftayla saldırmak olacak iş değil... Akıl almaz bir suçlama” dedi.
Prof. Gürsoy, TTB üzerinden yaşanan tartışmaları ve yeni Başkan Prof. Dr. Fincancı’ya yönelik eleştirileri şöyle yorumladı:
''Sadece TTB’nin başına gelmiş bir şey değil. Yakın zamanda barolar meselesi gündeme geldi. Türkiye gittikçe demokrasiden uzaklaşıyor, yeni bir rejim kuruluyor. Adım adım yeni bir rejimin kurumları oluşturulmaya çalışılıyor. AKP İktidarının başından beri meslek odalarına hakim olma, oraları arka bahçesi haline getirme eğilimi ve çabası vardı. Ben başkanken de tanık olurduk. Anadolu’nun bazı kentlerinde iktidar yandaşı meslek odaları oluştu ama TTB’ye ulaşan boyutlarda bir girişim bugüne kadar başarılı olmadı. 18 yıldır iktidardalar her TTB seçiminde büyük çabalar sarf ederler ve kazanamazlar.
'Dünyada örneği yok'
Vaktiyle benim öğrencim olan Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Tabip odası başkanıyken genel sekreterim olan bilimsel bakımdan dört dörtlük bir insandır. Dünyanın her tarafına bilirkişi olarak çağrılan bir insana böyle bir yaftayla saldırmak olacak iş değil. Akıl almaz bir suçlama. Bir örgütü bu kadar ciddi bir suçla hedef haline getirdiğiniz zaman bunun sorumluluğu vardır tabi ama artık Anayasa Mahkemesi’nin bile hedef haline getirildiği bir ortamda bunu da çok aykırı karşılamamak zorunda kalıyoruz maalesef. Sadece Tabip odasının hedef haline getirilmesi söz konusu değil, bütün kurumlar içinden çürütülmeye çalışılıyor. Barolardaki gibi çoklu oda dünyada örneği yok ama bundan sonra olmaz olmaz diye bir şey yok. Devlet hastanesinde çalışan hekimleri günün birinde mecbur tutup emir komuta zinciri içinde oda kuracaksınız diyebilirler.''