DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın Diyarbakır’da “Kürt sorunu”ndan bahsetmesi ve anadilde eğitimin hak olduğunu söylemesini 2005’teki 'Kürt açılımı' sırasında 'Akiller Heyeti’nde yer alan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı. Coşkun, “Kürt meselesinin konuşulmasının son derece zor olduğu bir atmosferdeyiz. Bu yüzden Babacan’ın çıkışı çok önemli. AK Parti’ye oy vermiş muhafazakar Kürt seçmen şimdi bir arayış içinde. Deva ve Gelecek Partileri de bu seçmene hitap ediyor” dedi.
'Burada siyaset için varız' vurgusu
İşte Vahap Coşkun’un, Atilla Güner’le Akşam Postası’na değerlendirmeleri:
Babacan, AK Parti’nin 2015’ten sonra ortaklarıyla yani MHP ile, Kürt meselesini çözmeyi bir tarafa bırakın içinden çıkılmaz bir hale getirdiğini ifade ediyor. Bu meselenin demokratik siyaset içinde çözülmesi gerektiğini vurgusunu yapıyor. Konuşmasının tamamına baktığımızda ‘’burada siyaset için varız’’ ifadesi çok açık bir şekilde yer alıyor. Kayyumlar meselesinde halkın iradesine el konulduğunu, bunu n demokratik siyaset için kabul edilemez olduğunu söyleyen bir yaklaşımı var. Ana dilde eğitim ve anadilin kullanılmasının önünün açılması için her şeyin yapılması gerektiğine dair ifade duygusu var.
'Anadil hamlesi AK Parti seçmeni için de önemli'
Kürt meselesinin konuşulmasının son derece zor olduğu bir atmosferdeyiz. Demokratik siyasete vurgu yapan, bunun çözümü için alternatif yolların olduğunu da söyleyen, geçmişte bunun hükümet tarafından da değinildiğini de hatırlatan hemen her ses bastırılıyor ve bu senin çıkmasına izin verilmiyor. Böyle bir ortamda siyasete, temel hak ve özgürlüklere, hukuk devletine vurgu yapan bir çıkış son derece önemli. Genel Türkiye siyaseti açısından da kıymet taşıyan bir durum. AK Parti açısından ve seçmeni açısından önemli. Ana dil mevzusu Kürtlerin üzerinde çok büyük bir kısmının uzlaştığı konulardan bir tanesi. Hangi siyasal partiye oy verirse versin, hangi politik görüşe angaje olursa olsun, Kürtlerin çok ağırlıklı bir kısmı anadilinin tanınmasını ve bunun için gerekli bütün adımların atılmasını, engellerin kaldırılmasını talep ediyorlar.
'AK Parti, gelecek vizyonu koyamıyor'
AK Parti’ye oy veren dindar, muhafazakarların seçmenin önemli bir kısmın da ciddi bir arayış var. Çünkü kendilerini AK Parti’ye bağlayan ve onların AK Parti’ye destek vermesini sağlayan temel faktörler ciddi oranda aşılmış durumda. Ak Parti, ekonomik ve siyasal anlamda ciddi ve parlak gelecek vizyonu koyamıyor. Bu kesimin önüne demokratik siyaset ile Kürt meselesinin çözme, özgürlük alanlarını açma noktasında herhangi bir tasarruf sunamıyor. 2015’ten bu yana MHP ile olan birliktelik AK Parti’yi muhafazakar bir partiden ziyade milliyetçi bir parti olarak algılanmasına sebebiyet veriyor muhafazakarların gözünde.
'DEVA ve Gelecek Partisi alternatif olabilir ama...'
Bu arayışlar noktasında Deva ve Gelecek Partisi elbette ki alternatif olabilirler ancak tek başına söylem bu oy kaymasını gerçekleştirmez. Ak Parti içerisinden iki partinin çıkmış olması bile çok anlamlı. Yapılan hataların çok açık ve net sorgulanmasını beraberinde getiriyor ve nelerin yapılması gerektiği konusunda arayışları güçlendiriyor. İki partinin kuruluşu şanssızlığa denk geldi. Pandemi sürecinden ötürü hem teşkilatlanmaları gecikti hem kitlelerle istedikleri gibi irtibat kuramadılar. Biraz daha ortamın normalleşmesi, pandeminin ilk şokunun atlatılmasından sonra siyasal alana daha fazla ağırlık koyacaklardır.