ABD'nin kuzeydoğusunda akademik mükemmellik, öğrenci kabulünde seçicilik ve elitizmle özdeşleşen sekiz üniversitenin oluşturduğu 'Ivy Lig', Trump yönetiminin hedefinde.
Sebebi genelde siyahları hedef alan ırkçılığın etkilerini hafifletmek için bu üniversitelerin öğrenci kabulünde belli bir oranda pozitif ayrımcılık uygulaması.
Pozitif ayrımcılık geleneğine karşı harekete geçen Trump yönetimi, Ivy Lig üyesi Harvard'a Asya kökenli öğrencilerin açtığı ayrımcılık davasını desteklemesinin ardından Yale'e yöneldi.
ABD Adalet Bakanlığı, iki yıllık soruşturmanın ardından, 'Yale'e başvuran Asyalı Amerikalı ve beyaz öğrencilerin aynı niteliklere sahip olarak başvuru yapan siyah öğrencilere kıyasla kabul edilme olasılığının yalnızca sekizde bir ile dörtte biri arasında olduğunu' söyledi.
Bu uygulamanın '1964 tarihli Yurttaşlık Hakları Yasası'nın 6. başlığını ihlal ettiği' sonucuna varan bakanlık, Yale'in bulunduğu Connecticut eyaletinin New Haven kentindeki federal mahkemeye üniversiteye karşı dava başvurusu yaptı.
Trump yönetimi, 'sadece Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı'ndan yılda 630 milyon dolar alan Yale'in federal fonlardan faydalanmaya devam etmek istiyorsa yasaları uyması gerektiğini' belirtti.
Sivil Haklardan Sorumlu Adalet Bakan Yardımcısı Eric Dreiband, "Üniveristeye kabul başvurusu yapanlar karakterleri, yetenekleri ve başarılarına göre değerlendirilir, ten rengine göre değil. Bunun tersini yapmak kurumlarımıza kalıplaşma, hoşnutsuzluk ve bölünmenin yerleşmesine yol açar" dedi.
Yale'den ise Asyalı Amerikalı ve beyaz öğrencilere ayrımcılık suçlamalarını 'tümden reddettikleri' açıklaması geldi.
Rektör Peter Salovey"Yale, hiçbir ırk ve etnisiteden başvuru sahibine karşı ayrımcılık yapmaz. Bu temelsiz dava yüzünden de kabul politikalarını değiştirecek değil. Politikalarımızı mahkemede savunmayı dört gözle bekliyoruz" diyerek Trump yönetimine meydan okudu.
Geçen yıl federal mahkeme tarafından anayasaya uygun davrandığına hükmedilen Harvard, davacıların gittiği Boston federal temyiz mahkemesinden çıkacak kararı bekliyor.
ABD'nin Anayasa Mahkemesi konumundaki Federal Yüksek Mahkemesi, 2003 yılında üniversitelerin öğrenci kabul sürecinde ırk etkenini göz önünde bulundurmasının önünü açmış, çeşitliliği arttırmanın üniversitelerin görevi olduğuna karar vermişti.
Bu karardan siyahlarla Hispaniklerin haksız yere yararlandığı görüşünde olanlar ve genelde pozitif ayrımcılığa karşı çıkanlar, Federal Yüksek Mahkeme'de oluşan muhafazakar çoğunluğun gelecek bir başvuru karşısında bu uygulamaları kaldırmasını umuyor.