İçişleri Bakanlığı’nın pandemi gerekçesiyle baro seçimlerini ertelemeye ilişkin genelgesine rağmen genel kurullarını 17-18 Ekim’de yapmaya kararlı olduklarını açıklayan İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Av Yücel, “Bugün pandemi gerekçe gösterilerek baro seçimi iptal ediliyor, peki yarın iktidar kaybedeceğini hissettiği bir seçimi iptal etmeye kalkarsa o zaman ne yapacağız?” dedi.
İçişleri Bakanlığı genelgesinin “kanunsuz” olduğunu iddia eden İzmir Baro Başkanı Yücel, Atilla Güner’le Akşam Postası’na şöyle konuştu:
''Avukatlık kanunun belirlediği biçimiyle Ekim ayının ilk haftasından itibaren genel kurul tarihimizi aldık. Orada çoğunluk sağlanamadı için tutanağımızı tuttuk, ikinci genel kurul 17-18 Ekim tarihinde belirlenen yerde gerçekleşecek. Türkiye’de şu ana kadar yaşanan gelişmelerin hukuk ile bir alakası olmadığını düşünüyoruz.
'Muhataplarımızı kanuna uymaya çağırıyoruz'
Muhataplarımızı kanuna uymaya çağırıyoruz. Kanuna aykırı yaptığımız hiçbir şey yok. Kanuna aykırı emir verilir mi? Verilir. Türkiye uzun zamandır kanuna aykırı emirlerle, genelgelerle hatta tweet’lerle yönetilen bir ülke haline geldi. Kanunlar bir kenarda duruyor. Herkesin görev ve sorumlulukları belli ama buna rağmen İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir genelge yayınlama yetkisi yok.
Atilla Güner’in “Yüksek Seçim Kurulu’ndan çıkan ret kararı sizi sınırlamıyor mu?” sorusuna Yücel’in yanıtı şöyle oldu:
Bizi sınırlandırmıyor. Yüksek Seçim Kurulu bu ret kararını vermeden evvel 2009 yılında vermiş olduğu ilke kararının nereye gittiğini açıklasın önce. 2009’da verilen ilke kararıyla YSK kamu kurum niteliğindeki meslek kuruluşlarının seçimleri için ‘bizim yetki alanımızda değildir, bu nedenle seçimleriyle ilgili karar veremeyiz’ derken ne değişti de 11 yıl sonra bu tür kararlar verebiliyor? Ne taraftan bakarsanız bakın kanunsuz bir tarafı var.
'Ya genel seçimler için kullanmaya kalkarlarsa?'
Siyasi iktidar kanunda var olan seçim takvimini genelgelerle ortadan kaldırıp ‘seçimi şimdi yapılamaz daha sonraki bir tarihte yapılır’ durumuna getiriyor. Yarın aynı şeyi yerel seçimler ya da genel seçimler için kullanmaya kalkarlarsa ne diyeceğiz?. Çünkü onlar da kanun. Avukatlık kanununda yer alan seçim takvimini uygulamayan siyasi iktidarın yerel ve genel seçimler söz konusu olduğunda kendini bağlı hissetmesi için hiçbir sebep yok. Siyasi iktidar anket sonuçları ya da başka bir şey ile bu seçimlerden kendilerine uygun bir sonuç çıkmayacağını fark ederse, seçimleri kaybedeceğini düşünürse, “ben şu sebeple bu seçimi şu tarihe öteliyorum” derse ne diyeceğiz? O yüzden bu hukuksuzluğa boyun eğmemek gerekir.
'Feyzioğlu'nun görev süresini uzatmak için'
İktidara bağlı, iktidarın huyuna, suyuna giden Barolar Birliği’ni sürdürmek istiyorlar. Çoklu baro yasasının kaynağı bu değil midir? Siyasi iktidara bağlı barolar yaratmak bunları Türkiye’nin gündeminde tutmak. Bugün seçim yapılsaydı çok net bir şekilde anladık ki seçilen baro başkanları ve delegelerden oluşan heyet, Metin Feyzioğlu’nu devam ettirmeyecekti. Bunu fark ettikleri için Metin Feyzioğlu’nun görev süresini uzatacak çeşitli yöntemler bulmaya çalışıyorlar.''