Par yazısında,"Kürt seçmenin çoğunlukta olduğu şehirlerde HDP’ye alternatif oluşturabilen tek parti AK Parti’ydi. Cumhur İttifakı kurulunca AK Parti’nin bölgedeki oylarının azalabileceği söylendi ama büyük bir kayıp yaşamadılar. Bunun sebebi muhafazakâr hassasiyetleri Kürt kimliğinin önünde duran, Erdoğan ile İslami çizgide buluşan ve daha önemlisi PKK’ya karşı olan Kürt seçmenin, Millet İttifakı’na kendini yakın hissetmiyor oluşuydu muhtemelen" düşüncesini dile getirdi.
Par, "Önümüzdeki seçimde bu durumu değiştirecek önemli iki faktör çıktı ortaya. Birincisi, Kürt seçmenin oyuna talip iki yeni muhafazakâr parti kuruldu. DEVA da Gelecek de bölge örgütlenmesini bu hassasiyete göre dizayn ediyor, etkili isimleri kadrolarına katmaya çalışıyor. Hatta duyduğum bir kulise göre geçen ay Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne giden bir ankette DEVA Partisi’nin oyu yüksek bir oran çıkmış. Nedeni de muhafazakâr Kürt seçmenden gelen desteğe bağlanmış" ifadesini kullandı.
Par yazısında şunları kaydetti:
"İkincisi, Kobani eylemlerinden 6 yıl sonra başlatılan ikinci dalga operasyonda HDP’lilerin tutuklanması bölgede karamsar bir atmosfer yarattı. Bu operasyonun siyaseten İyi Parti’yi sıkıştıracağını, muhalefet bloğundaki yarılmayı kaşıyacağını düşünen yorumcular oldu. Kısa vadede belki onlar haklı çıkar. Fakat HDP’nin kapatılması gündeme gelirse tam tersi etki yaratır. Muhalefet mağdur ve mazlum durumuna düşen HDP’ye demokratik gerekçelerle destek çıkar, Kürt seçmenin oyu da tamamen muhalefet bloğu içinde kalır. Özellikle yeni kurulan partilerin muhafazakâr Kürt seçmenin oyunun yönünü tamamen değiştirmesi ve AK Parti’nin muhafazakâr Kürt oylarını hepten kaybetmesi ihtimali her geçen gün artıyor."