1 / 5
Kazı Koordinatörü Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Korkmaz Şen, tek hükümdar ve cihan hâkimi Selim Şah oğlu Sultan Süleyman tarafından Bitlis Kalesi’nin yenilendiğini söyledi.
© İHA / VAHİT OLCAY
2 / 5
Kazı Koordinatörü Korkmaz Şen, “Kitabede, ‘Bu yüksek, latif güzel kale Türklerin, Arapın, Acemin tek hakimi cihan sultanı Selim Şah oğlu Süleyman Şah tarafından yenilenmiştir’ yazıyor” dedi.
© İHA / VAHİT OLCAY
3 / 5
Bulunan kitabenin şu anda Ahlat Müze Müdürlüğünde olduğunu kaydeden Şen, “Bitlis Kalesi’nde günümüze ulaşan çok fazla kitabe bulunmamakta, ancak tarihi kaynaklarda ve seyyahların verdiği bilgilerde Bitlis Kalesi’nde birçok kitabenin daha önce var olduğunu ancak günümüze ulaşamadığını bilmekteyiz” ifadelerini kullandı.
© İHA / VAHİT OLCAY
4 / 5
Şen, “Daha önce kamuoyu ile paylaştığımız bir kitabe vardı. Daha sonra 2019 yılında kale kazıları kapsamında kale surları etrafında yaptığımız çalışmalar neticesinde bir mezar taşının olduğu söylendi ve o mezar taşının da günümüzde zabıta binası olarak kullanılan yere ve oradaki depoya taşındığı söylendi. Ancak gidip yerinde yaptığımız inlemede ise bunun bir mezar taşı olmadığını, bir kaleye ait tamirat kitabesi olduğunu anladık” şeklinde konuştu.
© İHA / VAHİT OLCAY
5 / 5
Şen, şöyle devam etti: “Kitabeyi incelediğimizde özetle şunu söyleyebiliriz. ‘Bu yüksek, latif güzel kale Türklerin, Arapın, Acemin tek hakimi cihan sultanı Selim Şah oğlu Süleyman Şah tarafından yenilenmiştir’ şeklinde bir ibare vardı. Hicri 940 Miladi 1532-1534 yıllarına tekabül etmektedir. Ancak bu kitabeden bizim anladığımız kadarıyla 1514 yılında Çaldıran Savaşı ile birlikte İdris-i Bitlis’inin desteği ile Bitlis Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altına girmişti ancak daha sonra ise 4. Şerefhan’ın İran’a meyletmesi üzerine kısa süreliğine Osmanlı hakimiyetinden çıkmış olduğunu söyleyebiliriz. Daha sonra ise Kanuni Sultan Süleyman 1532 yılında Ulaman Han’ı Bitlis’i geri almak üzere görevlendirdiğini bilmekteyiz. Ulama Han ise büyük bir orduyla kalenin etrafını kuşatmış olduğunu ve bu kuşatmanın da yaklaşık 3 ay sürdüğünü ağır toplar ve mancınıklar ile uzun süre dövüldüğü ve bu esnada kalenin ciddi anlamda tahrip edildiğini bilmekteyiz. Bu kitabe ile birlikte muhtemelen bu tahribat aynı yıllara denk geldiğini söyleyebiliriz. Bu tahribattan sonra Bitlis Kalesi’nin yenilendiğini ve onarıldığını ifade edebiliriz. Tarihi vakalar ile bu kitabenin birbirini teyit etmesi açısından son derece önemli olduğunu ifade edebiliriz. Bulduğumuz bu kitabeyi ise daha önce herhangi bir şekilde tescil edilmediği ve müzeye teslim edilmediğini ayrıca müzenin bundan haberinin olmadığını öğrenmiş olduk. Tutanak karşılığında ise kitabeyi Ahlat Müze Müdürlüğüne teslim ettik.”
© İHA